AK PARTİ CEMAAT KAVGASI BÜYÜYOR; BAŞBAKAN'I KİM DİNLETİYOR?
Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakanlık koruma ekibinin değiştirilmesinin nedenini itiraf etti!
Geçen eylül ayında Başbakanlık’ta koruma ekibi ansızın tasfiye edildi. Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel ile yakın koruma müdürü Zeki Bulut il emniyet müdürlüklerine kaydırıldı. Yakın koruma görevi yapan Ankara’da 4, İstanbul’da 1 olmak üzere 5 ekip tümüyle değiştirildi. 4 emniyet müdürü ile 300 polis de tasfiye edildi. Görev değişimi sırasında eski ve yeni ekipler arasında kavga çıktı, hatta kimi polisler birbirlerine silah çekti.
Koruma ekibinin değişmesi aşamasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TBMM’deki makam odası da tarihi dokusu dikkate alınmadan tümüyle yenilenmişti.
OFİSİNİ DİNLEYEN KİM?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, bu gelişmeyi odada üç ‘böcek’ bulunmasına bağlamış, hatta bir yakın korumada da dinleme cihazı bulunduğu iddiası kamuoyuna yansımıştı.Başbakan Erdoğan, önceki akşam NTV’de, ‘derin devleti tasfiye edemediğini’ anlatırken dinlendiğini, evinin altındaki ofisinde dinleme cihazı bulunduğunu söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin bu durumu "Avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatırmış. Devletin bütün kurumları elinde, kendi denetiminde, buna rağmen şikayet ediyorsa durumunu en iyi bu söz açıklar” diye değerlendirdi.
‘DEVLETİ ERDOĞAN YÖNETİYOR’
Gürsel Tekin, ‘Özellikle son beş yıldır gazeteciler, yazarlar, aydınlar, siyasetçiler dinlendi ve bunlar kamuoyuna servis edildi. Başbakan da seyirci kaldı. Ama düşünmedi ki bir hukuksuzluk varsa sorumlusu kendisidir. Cumartesi Anneleri’nin bir sloganı var: Susma sustukça sıra sana gelir’ dedi. Yasama, yürütme ve yargının içiçe geçtiği bir dönemde ‘derin dehlizlerin’ nerede olduğunun fark edilemeyeceğine dikkat çeken Tekin, “Başbakanı kim dinlemiş olabilir” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Devleti ben yönetsem söylerim. CHP iktidar olsa böyle yasa dışı dinlemelere izin vermez. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür rezillikler yoktur. Ayrıca Başbakan, hem yöneten hem de şikayet eden tek Başbakandır. Başbakan kimin dinlediğini biliyordur ama ben sorayım: Devletin envanterinde kaç ortam dinleme sistemi vardır? Yasa dışı yollardan giren bu cihazları kimler kullanıyor?” Tekin, Başbakanın dinlendiği iddiasını ciddiye alıp inceleme başlatmayan savcılara da seslenerek, “Ama şimdi ortada bir itiraf var. Bakalım savcılar ne yapacak” dedi.
Yasa dışı dinlemelerle mücadelesiyle tanınan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise Başbakanın hem ‘dinlendiğini’ hem de ‘aczini’ itiraf ettiğini söyledi. Kart şöyle konuştu:
‘CEMAAT İŞİ…’
“11 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Biz 8 yıldır yasa dışı dinlemeleri anlatıyoruz. ÖSYM’den emniyet sınavından soruların servis edilmesini bu olaydan ayrı tutamazsınız. Bu kadroyu, cemaat yapılanmasını sen yarattın, işbirliği yaptın şimdi iktidar kavgası başladı aranda. Bu anlamda şikayet etme ve sızlanma hakkın yok.”
Atilla Kart, Başbakanın dinlendiğini açıklamasının tam bir trajedi örneği olduğunu belirtirken, itirafının gerekçesini “Bir taraftan ben artık sizinle mücadeleyi başlattım, göze aldım diyor, bir taraftan da son derece tedirgin” diye yorumladı.
‘BAŞBAKAN ÇARESİZ’
Kart, ülkede tüm yurttaşların özgürlüklerinin tehdit altında olduğunu da belirterek, “Başbakan kendisinin dinlenmesini engelleyemediğini söyleyerek bunu itiraf ediyor, sorumluların üzerine gidemediğini söylüyor. Cumhurbaşkanlığı kariyeri için her şeyi araç haline getirmek isteyen Başbakanın çaresizliği ve korkaklığı tam bir trajedidir” dedi.
Koruma ekibinin değişmesi aşamasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TBMM’deki makam odası da tarihi dokusu dikkate alınmadan tümüyle yenilenmişti.
OFİSİNİ DİNLEYEN KİM?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, bu gelişmeyi odada üç ‘böcek’ bulunmasına bağlamış, hatta bir yakın korumada da dinleme cihazı bulunduğu iddiası kamuoyuna yansımıştı.Başbakan Erdoğan, önceki akşam NTV’de, ‘derin devleti tasfiye edemediğini’ anlatırken dinlendiğini, evinin altındaki ofisinde dinleme cihazı bulunduğunu söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin bu durumu "Avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatırmış. Devletin bütün kurumları elinde, kendi denetiminde, buna rağmen şikayet ediyorsa durumunu en iyi bu söz açıklar” diye değerlendirdi.
‘DEVLETİ ERDOĞAN YÖNETİYOR’
Gürsel Tekin, ‘Özellikle son beş yıldır gazeteciler, yazarlar, aydınlar, siyasetçiler dinlendi ve bunlar kamuoyuna servis edildi. Başbakan da seyirci kaldı. Ama düşünmedi ki bir hukuksuzluk varsa sorumlusu kendisidir. Cumartesi Anneleri’nin bir sloganı var: Susma sustukça sıra sana gelir’ dedi. Yasama, yürütme ve yargının içiçe geçtiği bir dönemde ‘derin dehlizlerin’ nerede olduğunun fark edilemeyeceğine dikkat çeken Tekin, “Başbakanı kim dinlemiş olabilir” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Devleti ben yönetsem söylerim. CHP iktidar olsa böyle yasa dışı dinlemelere izin vermez. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür rezillikler yoktur. Ayrıca Başbakan, hem yöneten hem de şikayet eden tek Başbakandır. Başbakan kimin dinlediğini biliyordur ama ben sorayım: Devletin envanterinde kaç ortam dinleme sistemi vardır? Yasa dışı yollardan giren bu cihazları kimler kullanıyor?” Tekin, Başbakanın dinlendiği iddiasını ciddiye alıp inceleme başlatmayan savcılara da seslenerek, “Ama şimdi ortada bir itiraf var. Bakalım savcılar ne yapacak” dedi.
Yasa dışı dinlemelerle mücadelesiyle tanınan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise Başbakanın hem ‘dinlendiğini’ hem de ‘aczini’ itiraf ettiğini söyledi. Kart şöyle konuştu:
‘CEMAAT İŞİ…’
“11 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Biz 8 yıldır yasa dışı dinlemeleri anlatıyoruz. ÖSYM’den emniyet sınavından soruların servis edilmesini bu olaydan ayrı tutamazsınız. Bu kadroyu, cemaat yapılanmasını sen yarattın, işbirliği yaptın şimdi iktidar kavgası başladı aranda. Bu anlamda şikayet etme ve sızlanma hakkın yok.”
Atilla Kart, Başbakanın dinlendiğini açıklamasının tam bir trajedi örneği olduğunu belirtirken, itirafının gerekçesini “Bir taraftan ben artık sizinle mücadeleyi başlattım, göze aldım diyor, bir taraftan da son derece tedirgin” diye yorumladı.
‘BAŞBAKAN ÇARESİZ’
Kart, ülkede tüm yurttaşların özgürlüklerinin tehdit altında olduğunu da belirterek, “Başbakan kendisinin dinlenmesini engelleyemediğini söyleyerek bunu itiraf ediyor, sorumluların üzerine gidemediğini söylüyor. Cumhurbaşkanlığı kariyeri için her şeyi araç haline getirmek isteyen Başbakanın çaresizliği ve korkaklığı tam bir trajedidir” dedi.