Ajda Pekkan'ın o albümde neden olmadığı ortaya çıktı
Fikret Şeneş’e saygı albümünde Ajda Pekkan’ın yer almaması tartışması geçen aydan bu yana sürüyor...
Süreç, Moko Yapım'ın sahibi Murat Yıldırım'ın 2015'te kaybettiğimiz ilk Türk kadın şarkı sözü yazarı Fikret Şeneş'e anı albümü yapmak için yola çıkmasıyla başladı.
Dikkat çeken konu, Şeneş’in şarkılarını bu albüme yorumlayanlar listesinde Ajda Pekkan’ın olmamasıydı. Şeneş’in Ajda Pekkan’a verdiği ve dönemin en sevilenleri arasında liste başı olanları bugün bile hatırlıyoruz: Kimler Geldi Kimler Geçti, Sensiz Yıllar, Dile Kolay, Son Yolcu, Uykusuz Her Gece…
Fikret Şeneş, Amerikan Kız Koleji’nden mezun olacağı yıl 1937 yılında 16 yaşında Bedii Çapa ile evlendi, 18 yıl evli kaldı. Eşinin şarkıcı Gönül Yazar ile beraberliğini öğrenince 1955 yılında boşandı.
Konuyla ilgili Sözcü’den Yüksel Şengül’e konuşan Ajda Pekkan da yaptığı açıklamada albümde yer almamasının nedeni olarak “Bu Çapa ailesine kırgınlığımdır. O aileyle aynı projede yer alamam, gerekirse ben tek başına bir Fikret Şeneş anı albümü yaparım” demişti. Pekkan açıklamasının devamında “Yıllardır özür bekledim. Ne yazık ki böyle bir özür gelmedi” ifadelerini kullanmıştı.
Yaşananlarla ilgili son açıklamayı ise Bedii Çapa’nın diğer eşinden doğan Hürriyet gazetesi eski yazarı İzzet Çapa yaptı.
Konuyla ilgili sosyal medya hesabında bir yazı kaleme alan İzzet Çapa, “Ajda bu albümde, Fikret Hanım’ı hastanede hiç ziyaret etmediği için yok” ifadelerini kullandı.
“Aileden gördüğü ambargo, onun bu albümün dışında kalmasına yol açtı” diyen Çapa, şu satırları paylaştı:
“Hepimizin hayatına dokunan şarkılara imza attı Fikret Hanım…
Babam için yazdığı Kimler Geldi Kimler Geçti’den, Uykusuz Her Gece’ye yüzlerce eserde büyülü kelimeleriyle acılarımıza, ayrılıklarımıza, mutluluklarımıza tercüman oldu...
2015 yılının soğuk bir 16 Şubat günü, ardında muazzam bir külliyat bırakarak hayata gözlerini yumdu…
Vefatından sonra, Ajda ile tanışma hikayesini anlattığı anısını kaleme almamıştım. Gelin hatırlayalım…
‘Her akşam yemek masasının başında toplanmak evimizin değişmez kuralıydı. Ama bir gün Ahmet gecikti. Baktık sırılsıklam bir halde…
‘Anne arkadaşlarla adaya gitmiştik. Hava bozunca zar zor döndük' dedi.
Kimmiş onlar diye çıkışınca birkaçının ismini saydı; aralarında Ajda da vardı…
Yine o günlerde İlham Gencer'i dinlemeye gittik. Yanıma hoş bir genç kız geldi. 'Fikret Hanım ben Ajda. Hani Ahmet'i azarlamıştınız ya, yanındaki arkadaşı bendim efendim' dedi. Ahmet beni anlatırken söz yazdığımdan da bahsetmiş. Bunun üzerine, 'Ben de şarkı söylüyorum, bana da söz yazar mısınız?' diye sordu. İşte Ajda ile yollarımız o gece böyle kesişti…’
Bunlar gözümün önünden geçerken, son yıllarında hastalıklarla mücadele eden Fiko'yu, Ajda'nın hiç arayıp sormadığı geldi aklıma. Bu tavrından dolayı ona kırgınım. Umarım kocaman yürekli Fiko hakkını helal etmiştir…’
Gelin şimdi de abim Celal’in ‘En Çok Ben Eğlendim’deki Ajda ile ilgili sözlerine göz atalım…‘Ajda annem hastayken hiç aramamış. Ben şarkıcı milletinden ahde vefa beklemem. Ama Şebnem onu sanatçı olarak değil, aile üyesi gibi gördüğü için çok alındı. Konunun aslı budur. Ajda’ya kızgınlığım yok ama karımın arkasında da durmak durumundayım. Sonuna kadar da duracağım.’
Sözün özü Ajda bu albümde, Fikret Hanım’ı hastanede hiç ziyaret etmediği için yok. Bu konu aynen yazdığım gibi yaşandı ve aileden gördüğü ambargo, onun bu albümün dışında kalmasına yol açtı…
İşin bu kısmını açıkladıktan sonra dönelim iki CD’lik albüme…
Hakikaten çok özel bir çalışma çıkmış ortaya, emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Her haliyle Fikret Hanım’a yakışan özel albüm bekliyor hepimizi.
Hayatımızı kattıkların için can-ı yürekten teşekkürler Fiko, nurlar içinde uyu…”