AiLEYE ‘NEŞE' GELiYOR!

'Geniş Aile' ekibine katılan Azra Akın, dizide Fırat Tanış'ın oynadığı Koyu Bilal'e aşık olacak.

Akın, aşkın ömrünün uzun olmadığını düşünen partneriyle aynı görüşte değil. İkili, yeni sezonun merak edilenlerini anlattı

’Geniş Aile’ değişen kadrosuyla yeni sezona başlıyor. Dizinin üçüncü sezonunda neler olacak?

Fırat Tanış: Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Aramıza Emel Çölgeçen ve Azra Akın katıldı. Yine Cevahir ve Bilal arasında itiş kakış, kumpaslar, Bizans oyunları devam edecek. Zeynep’in gitmesiyle aradan bir zaman geçmiş, ikisi de aşkı bulmuşlar. Bu sefer karşılık buldukları bir aşk yaşıyorlar. Fakat izleyenlerimizi orada bir sürpriz bekliyor.

Azra Hanım sizi hangi karakterde izleyeceğiz?

Azra Akın: Ben Neşe’yi oynuyorum. İyimser, doğal bir kız. Yalanı sevmez, sahtekârlığı sevmez. Bugüne kadar karşısına hep sahtekâr insanlar çıkmış. Bilal’de sevgiyi, aşkı buluyor. Koyu Bilal ‘koyu’ olmasına rağmen aslında çok samimi bir adam.

Koyu Bilal ve Neşe’nin hikayesinden yola çıkarak size aşkın hissettirdiklerini sorsam?

F.T: Aşk dediğin nedir? Kimyasal bir hareket. Nasıl olur bilemeyiz?
A.A: Kimse bilemez. Herkes kitap yazıyor bu konuyla ilgili, ben hâlâ bilmiyorum. Sen biliyor musun?
F.T: Ben inanmıyorum. Yani insanın insana duyduğu aşka inanmıyorum. Meşke daha çok inanıyorum. (Gülüyor) Ben aşkın yerini başka duygulara bıraktığına, aşkın bir dürtü olduğuna inanıyorum. "70 yıldır evliyiz ve hâlâ aşığız" derler, yalan... Büyük yalan.
A.A: Ben buna inanmak istiyorum!
F.T: Tamam, umut etmek güzeldir. Ama yalan! Aşk başka bir şeye döner.


Neşe, Koyu Bilal’in hangi özelliğinden etkileniyor?

A.A: Olduğu gibi. Oynamıyor.

Koyu Bilal?

F.T: Dünya güzeli kız, Bilal daha ne bulsun? Ama güzelliği on para etmez, gönlümdeki köşk olmazsa. İnsani değerler bulacak demek ki.
A.A: Zaten o yüzden dünya güzeli olunuyor. İnsani değerlere sahip olunduğu için. Sonuçta bir sene boyunca bir görev alıyorsunuz.

AZRA AKIN

Dünya güzeli olmak nasıl bir deneyimdi sizin için?

İyi ki olmuşum ya. Çünkü perspektif getirdi hayatıma. "Ben gerçekten güzelmişim" demiyorum. Afrika’dan yarışmaya katılan bir arkadaşım odasını altı kişiyle paylaşıyordu. 21 yaşında bunları görürsen, iyi bir perspektif kazanırsın. Hayat sırf senin küçük dünyadan ibaret değil. O yüzden güzel bir tecrübeydi, bir okuldu benim için.

"Dans etmek ruhuma iyi geliyor"

İzler miydiniz ’Geniş Aile’yi?

Ara sıra. Her izlediğimde beni alıp götürürdü. Vardır ya öyle diziler... Ekibi çok sevdim, gerçekten aile gibiler. Onlarla karşılıklı oynamak benim için en güzel keyif. Başlarda nasıl olur diye bayağı heyecan yaptım ama.

Uyum sorunu yaşamadınız yani.

İlk günümde setten gitmek istemedim. O güzel bir işaret. Öyle hissettiğiniz zaman çok keyifle gidersiniz işinize, keyifle yaparsınız. Tabii bir alışma süreci vardır. Ama çok destek oluyorlar.

Dizinin diğer bir yeni ismi Emel Çölgeçen. Sette nasılsınız?

Emel kardeşim Nilüfer’i oynuyor. O olduğu için çok mutlu oldum. Çok iyi bir oyuncudur. Kardeş gibi zaten. Burada dostluklar kurmayı, bu tecrübenin bana bir şeyler katmasını ümit ediyorum. Ben öğrenci ruhlu bir insanım. Öğrenmeyi seviyorum. O kadar iyi oyuncularla birlikteyim ki mutlaka çok güzel şeyler öğreneceğim.

Bu dizi sizin ilk komedi projeniz. Evet Türkiye’de öyle...

Ne yapacağım diye bir heyecan var. Yönetmenimizden, Fırat’tan destek almak benim için çok önemli. Ben komediyi çok severim. ’Geniş Aile’ benim için güzel bir başlangıç olacak diye düşünüyorum.

Gelen tekliflerin başrol olması sizin için önemli mi?

Ben kollektif çalışmalara çok müsait bir insanım. Bir şeyin parçası olmak... Sıçramak ya da öne çıkmak değil. Kendimle yarışırım ben, başka kimseyle yarışmam.

Tiyatro?

İlkokuldan liseye kadar hep seyircinin karşısında bir şeyler yaptım. Ama profesyonel iş, sesimle oynamak başka bir şey. Tiyatroda ses, duruş çok önemli. Bedensel oyunculuk çok önemli. Ben okullu değilim ama çok seviyorum sahneyi. Ve bu konuda yoğunlaşmak istiyorum. ’72. Koğuş’ benim için çok güzel bir tecrübe oldu. Çok minnettarım o konuda.

Sizi ekranda en son ’Yok Böyle Dans’ yarışmasında izlemiştik. Dans etmek sizin için ne ifade ediyor?

Derslere devam ediyorum, sırf ruhuma iyi geliyor diye. Bu saatten sonra profesyonel dansçı olamam. Bir film ya da müzikal projesinde yer almak isterim ama.

FIRAT TANIŞ

"Üretken bir zamanımdayım"

Dizinin bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

Pek çok değişken doğru zaman ve doğru yerde bir araya geldi. Cevahir ve Ulvi’nin çatışması, yaptıkları edebiyat, diyaloglar... Bugüne kadar Türk televizyonlarında yapılmamış şeyler. Alt mesajlar, alt figürler var bu dizide. Karagöz ile Hacivat, İbiş gibi.

Özlemiş misiniz seti?

enim için biraz repo gibi oldu aslında. Bu ara tatilde çalıştım. Boş durunca rahat edemiyorum ben. Zaten tatil yapmayı başarabilen biri değilim tek başıma. Ne yapayım, nereye gideyim derken yaz biter. Sadece Ayvalık’a gittim. Şerif Gören’in ’Ay Büyürken Uyuyamam’ filminde rol aldım.

Başka projeleriniz var mı?

TRT’de başlayacak bir dizi film daha var. Ezel Akay’ın yönettiği ’Gümüş Lale’de oynayacağım. Aksiyon üzerine kurulu bir dizi.

Zor olmayacak mı iki diziyi bir arada yürütmek?Şimdi çalışmazsam ne zaman çalışacağım? Çok üretken bir zamanımdayım.

Senem Aydın/Milliyet