Ahmet Taşgetiren'den AK Parti'ye kritik uyarı: Vaktiyle FETÖ de beni anlamadı, dilerim bugünler için de...
Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, “69 yaşında bir direnç yürüyüşüdür bu” değerlendirmesinin eleştirilmesine yanıt verdi.
Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü”nün ardından “69 yaşında bir direnç yürüyüşüdür bu” değerlendirmesinin eleştirilmesine yanıt verdi.
Ahmet Taşgetiren bugünkü “2019 hesapları ve medya dili” başlıklı yazısında, “Benim ‘Yürüyüş’ değerlendirmelerimden ‘Kılıçdaroğlu'na destek’ anlamı çıkaranlar, şu an yaşanan ‘Adalet sancısı’nı ve onun oluşturduğu toplumsal gerilimi de görmek istemiyor. Kılıçdaroğlu, bir toplumsal zemini hadi diyelim ‘istismar’ ederek kendi alanına çekmeye çalışıyor. Varsa böyle bir zemin, bunu anlamak Ak Parti için, Hükümet için, Devlet için de zaruret değil mi?” sorusunu yöneltti.
“Ak Parti ülkeyi yönetiyor. Başarılı olmalı. Bu kendisinin geleceği için de hayati, ülke geleceği için de...” diyen Taşgetiren’in şu sözleri ise dikkat çekti:
“Vaktiyle FETÖ'ye ‘Beni anlasaydınız’ diye yazmıştım. Dilerim bugünler için de yazmak zorunda kalmam.”
Ahmet Taşgetiren yazısının son satırında ise Star yazarı Ahmet Kekeç’le olan kavgasına değindi. Ahmet Kekeç son olarak Taşgetiren’e “69 yaşında bir direnç yürüyüşüdür bu’ güzellemesine cevap beklemiyorum... Cevabını, kendi vicdanında ‘Star yazarı’ verecek” sözleriyle yüklenmişti. Taşgetiren ise “Okudum’ diyor arkadaş. Ne diyebilirim, bir kere daha oku, anlamanı umarım” diye karşılık verdi.
“BENİ ANLASAYDINIZ...”
Ahmet Taşgetiren, 26 Nisan 2015’te kaleme aldığı “Beni anlasaydınız...” başlıklı yazısında, “Bakın size bir şey söyleyeyim” diyerek “Camia” diye hitap ettiği FETÖ’ye şöyle seslenmişti:
“Eğer Hayreddin Hoca’nın ve Benim, bir de Hüseyin Bey’in neden size mesafe koyduğunu, neden sizin savaşınıza katılmayı reddettiğini anlamış olsaydınız, bu savaşı bir saniye sürdürmezdiniz?
Camia’nın birikimlerinin heba olmamasını eğer benim kadar isteseydiniz, ‘Dostça’ yazılarımı anlasaydınız, içinizde bir sağduyu damarı gelişirdi. Bakın bir, Türkiye’de iş tuttuğunuz çevrelere, bakın bir dünyada iş tuttuğunuz çevrelere, bakın bir Tayyip Erdoğan’ı çökertmek için kurşun alışverişi yaptığınız odaklara... Yahu siz, sadece Hayreddin Hoca ve Taşgetiren’den kopmadınız ki, Türkiye’de nerede ise tüm Muhafazakar-Dindar çevrelerden koptunuz. Estağfirullah ‘Ahmet Abi’nizi azıcık dinleyecekseniz, lütfen ‘Ne idiniz ne oldunuz?’ sorusunu bir kere daha değerlendirin. Çok açık: Sizin orada bir dehşet misyon kaybı var. ‘Ne idiniz’i onun için soruyorum. Bana verdiğiniz cevap ‘Ne idiniz’i çoktan gündem dışına ittiğinizi gösteriyor. Bari ‘Ne oldunuz’u görüyor olsanız.”
Ahmet Taşgetiren bugünkü “2019 hesapları ve medya dili” başlıklı yazısında, “Benim ‘Yürüyüş’ değerlendirmelerimden ‘Kılıçdaroğlu'na destek’ anlamı çıkaranlar, şu an yaşanan ‘Adalet sancısı’nı ve onun oluşturduğu toplumsal gerilimi de görmek istemiyor. Kılıçdaroğlu, bir toplumsal zemini hadi diyelim ‘istismar’ ederek kendi alanına çekmeye çalışıyor. Varsa böyle bir zemin, bunu anlamak Ak Parti için, Hükümet için, Devlet için de zaruret değil mi?” sorusunu yöneltti.
“Ak Parti ülkeyi yönetiyor. Başarılı olmalı. Bu kendisinin geleceği için de hayati, ülke geleceği için de...” diyen Taşgetiren’in şu sözleri ise dikkat çekti:
“Vaktiyle FETÖ'ye ‘Beni anlasaydınız’ diye yazmıştım. Dilerim bugünler için de yazmak zorunda kalmam.”
Ahmet Taşgetiren yazısının son satırında ise Star yazarı Ahmet Kekeç’le olan kavgasına değindi. Ahmet Kekeç son olarak Taşgetiren’e “69 yaşında bir direnç yürüyüşüdür bu’ güzellemesine cevap beklemiyorum... Cevabını, kendi vicdanında ‘Star yazarı’ verecek” sözleriyle yüklenmişti. Taşgetiren ise “Okudum’ diyor arkadaş. Ne diyebilirim, bir kere daha oku, anlamanı umarım” diye karşılık verdi.
“BENİ ANLASAYDINIZ...”
Ahmet Taşgetiren, 26 Nisan 2015’te kaleme aldığı “Beni anlasaydınız...” başlıklı yazısında, “Bakın size bir şey söyleyeyim” diyerek “Camia” diye hitap ettiği FETÖ’ye şöyle seslenmişti:
“Eğer Hayreddin Hoca’nın ve Benim, bir de Hüseyin Bey’in neden size mesafe koyduğunu, neden sizin savaşınıza katılmayı reddettiğini anlamış olsaydınız, bu savaşı bir saniye sürdürmezdiniz?
Camia’nın birikimlerinin heba olmamasını eğer benim kadar isteseydiniz, ‘Dostça’ yazılarımı anlasaydınız, içinizde bir sağduyu damarı gelişirdi. Bakın bir, Türkiye’de iş tuttuğunuz çevrelere, bakın bir dünyada iş tuttuğunuz çevrelere, bakın bir Tayyip Erdoğan’ı çökertmek için kurşun alışverişi yaptığınız odaklara... Yahu siz, sadece Hayreddin Hoca ve Taşgetiren’den kopmadınız ki, Türkiye’de nerede ise tüm Muhafazakar-Dindar çevrelerden koptunuz. Estağfirullah ‘Ahmet Abi’nizi azıcık dinleyecekseniz, lütfen ‘Ne idiniz ne oldunuz?’ sorusunu bir kere daha değerlendirin. Çok açık: Sizin orada bir dehşet misyon kaybı var. ‘Ne idiniz’i onun için soruyorum. Bana verdiğiniz cevap ‘Ne idiniz’i çoktan gündem dışına ittiğinizi gösteriyor. Bari ‘Ne oldunuz’u görüyor olsanız.”