Ahmet Şık hâkim karşısına çıktı; gazetecilerin bilgisayarları kapattırıldı
Hâkim, esasla ilgili savunmalarını hazırlamaları için süre verdi, duruşma 18 Eylül'e ertelendi.
Sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesjları ve haberleri nedeniyle yargılanan Ahmet Şık, bugün hakim karşısında çıktı. Şık savunması esnasında "Ardında devletin bizatihi olduğu olaylarda gözaltında kayıplar, işkencede insan öldürme, faili meçhuller ve yargısız infazları kattığımızda bunun bir terör faaliyeti olduğunu düşünüyorum" sözlerini söylemesi üzerine Hâkim Mustafa Ün, gazetecilerin bilgisayrlarını kapattırak, not alınmamasını istedi.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya Şık ve avukatı Can Atalay katıldı. Yargıç Mustafa Ün, duruşmada Ahmet Şık'a suçlamaya karşı diyeceklerini sordu. Şık, suçlama konusu tweet'lerinin suçlama konusu yapılamayacağını belirterek, sözlerinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtti. Dava konusu tweet'lerin devlete yönelik radikal bir eleştiri olduğunu söyleyen Şık, “Bu eleştiri devleti hukuk çizgisine çekecektir. Suçlama konusu edilecek bir biçim de taşımıyor” dedi.
Şık, devletin kutsal olmasının vatandaşına bakışının hukuk dışı olup olmadığı ile ilgili olduğunu vurgulayarak, “Ardında devletin bizatihi olduğu olaylarda gözaltında kayıplar, işkencede insan öldürme, faili meçhuller ve yargısız infazları kattığımızda bunun bir terör faaliyeti olduğunu düşünüyorum. Bunu da söylemeye devam edeceğim” dedi. Şık, bu sözleri sarfettiği sırada yargıç Mustafa Ün, salonda not alan gazetecilerin bilgisayarlarını kapattırdı. Ün, yalnızca kalem ve kağıtla not alınabileceği şeklinde kural olduğunu savunarak, gazetecilerin dijital cihazlarla not almalarını engelledi.
Sözlerine devam eden Şık, şunları söyledi:
“Bu sadece Türkiye Cumhuriyeti'ne dair bir fikir değil. Bugüne dek eline kan bulaşmayan devlet yoktur. Türkiye de bundan bağımsız bir yapıya sahip değildir. Bu dava siyasi iktidarın talimatıyla açılmıştır. Tehdit ve susturma için açılmıştır. Siyasi bir yargılamadır bu. Devletin hukuksuz uygulamalarının radikal eleştirisi olarak nitelediğim tanımlamalara itirazın görüşüleceği yer mahkeme değil. Bu yargılamanın kendisi o eleştirinin gereğidir. Bunlar ancak sohbet ve tartışma konusu olabilir.”
Yargıç Ün, Şık ve avukatı Atalay'a soruşturmanın genişletilmesi taleplerini bildirmeleri ve esasla ilgili savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Duruşma 18 Eylül'e ertelendi.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya Şık ve avukatı Can Atalay katıldı. Yargıç Mustafa Ün, duruşmada Ahmet Şık'a suçlamaya karşı diyeceklerini sordu. Şık, suçlama konusu tweet'lerinin suçlama konusu yapılamayacağını belirterek, sözlerinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtti. Dava konusu tweet'lerin devlete yönelik radikal bir eleştiri olduğunu söyleyen Şık, “Bu eleştiri devleti hukuk çizgisine çekecektir. Suçlama konusu edilecek bir biçim de taşımıyor” dedi.
Şık, devletin kutsal olmasının vatandaşına bakışının hukuk dışı olup olmadığı ile ilgili olduğunu vurgulayarak, “Ardında devletin bizatihi olduğu olaylarda gözaltında kayıplar, işkencede insan öldürme, faili meçhuller ve yargısız infazları kattığımızda bunun bir terör faaliyeti olduğunu düşünüyorum. Bunu da söylemeye devam edeceğim” dedi. Şık, bu sözleri sarfettiği sırada yargıç Mustafa Ün, salonda not alan gazetecilerin bilgisayarlarını kapattırdı. Ün, yalnızca kalem ve kağıtla not alınabileceği şeklinde kural olduğunu savunarak, gazetecilerin dijital cihazlarla not almalarını engelledi.
Sözlerine devam eden Şık, şunları söyledi:
“Bu sadece Türkiye Cumhuriyeti'ne dair bir fikir değil. Bugüne dek eline kan bulaşmayan devlet yoktur. Türkiye de bundan bağımsız bir yapıya sahip değildir. Bu dava siyasi iktidarın talimatıyla açılmıştır. Tehdit ve susturma için açılmıştır. Siyasi bir yargılamadır bu. Devletin hukuksuz uygulamalarının radikal eleştirisi olarak nitelediğim tanımlamalara itirazın görüşüleceği yer mahkeme değil. Bu yargılamanın kendisi o eleştirinin gereğidir. Bunlar ancak sohbet ve tartışma konusu olabilir.”
Yargıç Ün, Şık ve avukatı Atalay'a soruşturmanın genişletilmesi taleplerini bildirmeleri ve esasla ilgili savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Duruşma 18 Eylül'e ertelendi.