"AHMET ÖZAL'IN UYKUSUNDA ÜSTÜ AÇILMIŞ,ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM"!..
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, Yeni Şafak Gazetesi´nde Taha Kıvanç takma adıyla yazan Fehmi Koru´ya babasının ermiş olduğunu ve mezarını bir evliyanın yaptığını anlatınca Hürriyet yazarı Mehmet Y.Yılmaz nasıl dalga geçti?..
Ahmet Özal´ın uykusunda üstü açılmış!
TURGUT Özal´ın, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulunduğu yıllarda "başarılı genç işadamı" portresi çizen Ahmet Özal, biliyorsunuz babasının ölümü ile birlikte "düşüşe" geçti.
O tarihten sonra girdiği işlerden başarıyla çıktığını ben hatırlamıyorum.
Bunun "talihsiz bir tesadüf" olduğunu kabul edelim.
Bir süredir sesi soluğu çıkmadığı için de ne yaptığını doğrusunu isterseniz merak ediyordum.
Belli ki bu sessizlik dönemi, Ahmet Özal´ın çok fazla "x-files" dizisi seyretmesine neden olmuş.
Ama bizim "ala Turka x-files dizileri" daha çok "Sırlar Kapısı" kıvamında olduğu için, Ahmet Özal da bunların etkisiyle evliyalardan, ak sakallı dedelerden söz ediyor.
Turgut Özal´ın mezarının pembe mermerlerini döşeyen kişi meğerse bir evliya imiş!
Öyle bir evliya ki inşaat sırasında çekilen filmlerde görünmüyormuş bile. Amerikan filmlerinde hayaletlerin görüntülerinin aynaya yansımaması gibi bir durum yani!
Filmde mermer parçaları kendiliğinden hareket ediyormuş.
Ahmet Özal´a acil şifalar diliyorum, genç yaşta böyle hayaller görmeye başlaması hayra alamet değil.
Bence yatarken üzerini iyice örtüp bir yerlerini üşütmemeye gayret etmeli.
Öte yandan başta dinci gazeteler olmak üzere bu öykünün medyada yankılanmasının da bazı sonuçları olacak tabii.
Turgut Özal´ın mezarı yakın bir gelecekte bir "Turgut Baba Türbesi"ne dönüşürse hiç şaşırmayın.
Ahmet Özal´a da iyi bir iş olanağı yaratabilir bu: "Türbeye bağlanacak çaputları satma işinde" eminim ki iyi para kazanabilir.
Kazandığı parayla alacağı otomobilin üzerine de "Babam sağ olsun" diye yazması, uygun olabilir diye düşünüyorum!
Demek ki ´yazmak´ da günahmış!
BAKANLAR Kurulu toplantısında başlayan "Turgut Özal içki içer miydi" tartışması giderek renkleniyor.
Hatırlayacaksınız, tartışma Savunma Bakanı Vecdi Gönül´ün, Abdullah Gül´ün adaylığı ile ilgili olarak "İlk kez mason olmayan bir cumhurbaşkanı seçiliyor" ve "Turgut Özal dindardı ama içki içerdi. Köşk´ün tavanı patlatılan şampanyalardan delik deşikti" şeklindeki yorumları ile başladı.
Gönül´ün sonradan "Biraz boş bulunup söyledik" dediği de cumartesi günü Hürriyet´te yer aldı.
Cumartesi günü Yeni Şafak´ta Fehmi Koru, Taha Kıvanç takma adıyla yazdığı yazısında bu tartışmaya değindi. Özal´ın ağzına içki koymadığını, Ahmet Özal, Nail Keçili ve Güneş Taner´in tanıklıkları ile tekrarladı.
Ertuğrul Özkök´ün, Semra Özal ile yaptığı ve cuma günü Hürriyet´te yayımlanan yazısında yer alan konuşmaya da atıfta bulundu.
Semra Özal, şampanya patlatma öyküsünün doğru olmadığını, ancak Turgut Özal´ın arada sırada konyak içtiğini anlatıyordu.
"Fehmitahakorukıvanç" yazısında bu konuşmanın "konyak" kısmına hiç değinmedi.
Bunu görünce "içki içmek günah ama acaba yazmak da mı günah" diye merak etmedim değil.
Koru´nun "gerçeğin önemli bir bölümünü okuyucularından saklaması" nereden kaynaklanıyor dersiniz?
TURGUT Özal´ın, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulunduğu yıllarda "başarılı genç işadamı" portresi çizen Ahmet Özal, biliyorsunuz babasının ölümü ile birlikte "düşüşe" geçti.
O tarihten sonra girdiği işlerden başarıyla çıktığını ben hatırlamıyorum.
Bunun "talihsiz bir tesadüf" olduğunu kabul edelim.
Bir süredir sesi soluğu çıkmadığı için de ne yaptığını doğrusunu isterseniz merak ediyordum.
Belli ki bu sessizlik dönemi, Ahmet Özal´ın çok fazla "x-files" dizisi seyretmesine neden olmuş.
Ama bizim "ala Turka x-files dizileri" daha çok "Sırlar Kapısı" kıvamında olduğu için, Ahmet Özal da bunların etkisiyle evliyalardan, ak sakallı dedelerden söz ediyor.
Turgut Özal´ın mezarının pembe mermerlerini döşeyen kişi meğerse bir evliya imiş!
Öyle bir evliya ki inşaat sırasında çekilen filmlerde görünmüyormuş bile. Amerikan filmlerinde hayaletlerin görüntülerinin aynaya yansımaması gibi bir durum yani!
Filmde mermer parçaları kendiliğinden hareket ediyormuş.
Ahmet Özal´a acil şifalar diliyorum, genç yaşta böyle hayaller görmeye başlaması hayra alamet değil.
Bence yatarken üzerini iyice örtüp bir yerlerini üşütmemeye gayret etmeli.
Öte yandan başta dinci gazeteler olmak üzere bu öykünün medyada yankılanmasının da bazı sonuçları olacak tabii.
Turgut Özal´ın mezarı yakın bir gelecekte bir "Turgut Baba Türbesi"ne dönüşürse hiç şaşırmayın.
Ahmet Özal´a da iyi bir iş olanağı yaratabilir bu: "Türbeye bağlanacak çaputları satma işinde" eminim ki iyi para kazanabilir.
Kazandığı parayla alacağı otomobilin üzerine de "Babam sağ olsun" diye yazması, uygun olabilir diye düşünüyorum!
Demek ki ´yazmak´ da günahmış!
BAKANLAR Kurulu toplantısında başlayan "Turgut Özal içki içer miydi" tartışması giderek renkleniyor.
Hatırlayacaksınız, tartışma Savunma Bakanı Vecdi Gönül´ün, Abdullah Gül´ün adaylığı ile ilgili olarak "İlk kez mason olmayan bir cumhurbaşkanı seçiliyor" ve "Turgut Özal dindardı ama içki içerdi. Köşk´ün tavanı patlatılan şampanyalardan delik deşikti" şeklindeki yorumları ile başladı.
Gönül´ün sonradan "Biraz boş bulunup söyledik" dediği de cumartesi günü Hürriyet´te yer aldı.
Cumartesi günü Yeni Şafak´ta Fehmi Koru, Taha Kıvanç takma adıyla yazdığı yazısında bu tartışmaya değindi. Özal´ın ağzına içki koymadığını, Ahmet Özal, Nail Keçili ve Güneş Taner´in tanıklıkları ile tekrarladı.
Ertuğrul Özkök´ün, Semra Özal ile yaptığı ve cuma günü Hürriyet´te yayımlanan yazısında yer alan konuşmaya da atıfta bulundu.
Semra Özal, şampanya patlatma öyküsünün doğru olmadığını, ancak Turgut Özal´ın arada sırada konyak içtiğini anlatıyordu.
"Fehmitahakorukıvanç" yazısında bu konuşmanın "konyak" kısmına hiç değinmedi.
Bunu görünce "içki içmek günah ama acaba yazmak da mı günah" diye merak etmedim değil.
Koru´nun "gerçeğin önemli bir bölümünü okuyucularından saklaması" nereden kaynaklanıyor dersiniz?