Ahmet Kekeç'ten çok sert çıkış: Nebbaşlar ve baş nebbaş
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, T24 sitesinde 5 gün önce yayımlanan “Mardin’de yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi, dört polis hayatını kaybetti!” başlıklı haberi köşesinde analiz etti.
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, T24 sitesinde 5 gün önce yayımlanan “Mardin’de yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi, dört polis hayatını kaybetti!” başlıklı haberi köşesinde analiz etti.
Haberde "terörist" yerine "saldırgan" ifadesinin kullanılmasına ve öldürülen emniyet amiri ile 3 polis memuru için "şehit" ifadesinin kullanılmamış olmasını çok sert bir dille eleştiren Kekeç, T24 yazı işleri için "nebbaş", sitenin başyazarı Hasan Cemal için ise "baş nebbaş" sıfatını kullandı.
Bilindiği gibi "nebbaş" Osmanlıca "mezar soyguncusu" anlamına geliyor.
İşte Kekeç'in yazısından dikkat çeken bölümler:
Haber eski ama bir zihniyeti deşifre etmesi açısından önemli ve oldukça yeni... “Eski” dediğime bakmayın, üç-dört gün kadar önce Doğan Akın’ın “T24” sitesinde okumuştum.
Önce başlığı hatırlayalım: “Mardin’de yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi, dört polis hayatını kaybetti!”
Dileyen, internetten, arama motorlarını devreye sokarak haberin aslına ulaşabilir.
Neymiş?
Mardin’in Dargeçit ilçesinde, yola döşenen mayının infilak ettirilmesi sonucu bir emniyet amiri ve üç polis memuru hayatını kaybetmiş.
Site, “şehit” ifadesini kullanmıyor.
Bunun inançlarla ilgili bir tercih olduğu düşünülebilir. Şöyle söylenebilir: “T24 sakinleri, görevi başında öldürülen insanlar için bu ifadeyi kullanmıyor. Belki de şehit sözcüğünü alerjik buluyorlardır. İnanç meselesi. Saygı duyalım.”
Fakat saygı duyamıyoruz.
Bunun inançlarla ilgili bir tercih olduğunu da düşünmüyoruz.
Daha doğrusu düşünemiyoruz.
Çünkü aynı arkadaşlar (bazı haberlerinde ve yorumlarında), içinde “şehit” geçen cümleler kuruyorlar/kurabiliyorlar... “Basın şehidi filanca” gibi...
Demek ki “şehit” sözcüğüyle bir alıp veremedikleri yok.
Şehitliği sadece askere ya da polise yakıştırmıyorlar.
Bu kısmı geçelim. Hangi meslek grubundan insanları “şehit” ilan edeceklerine biz karar verecek değiliz. Sonuçta (inançlarla değilse de) tercihlerle ilgili bir durum. “İdeolojik tercih”ten bahsediyorum... Mümkündür. Geçelim ve asıl bombaya gelelim.
Haberin başlığına (özellikle “fiil” bildiren ifadeye) bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyorum: “Mardin’de yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi, dört polis hayatını kaybetti!”
Burada üzerinde duracağımız konu, “ettirildi” fiili.
Başlık, “PKK’nın yola döşediği mayın patladı, dört polis hayatını kaybetti!” biçiminde düzenlenseydi, bu yazıya gerek kalmayacaktı.
Fakat arkadaşlarımız, “PKK” ifadesini kullanmaktan hoşlanmıyor. Metinde geçse bile, başlığa çıkarmamaya özen gösteriyor. Metindeki kullanımında da problemler var ama oraya sonra geleceğiz.
Başlığın bize söylediği şey şu:
Birileri (bir gizli el), yola patlayıcı döşüyor. Sonra bu patlayıcıyı infilak “ettiriliyor...” Ve polislerimiz hayatını kaybediyor. Patlayıcıyı döşeyen eli bilmediğimiz için, doğal olarak “infilak ettiren” eli de bilmiyoruz. Çünkü “T24” bu işi PKK’nın yaptığını söylemiyor/söylemek istemiyor. Bu ifadeyi (yukarıda da söylediğim gibi) başlığa da çıkarmak istemiyor. Bunun yerine “alıntılar” kullanıyor. Doğan Haber Ajansı ve Anadolu Ajansı’nın geçtiği bilgileri paylaşıyor. Nesnel gazetecilik yapıyor. Mesela, “Saldırıyı PKK’nın yaptığı belirtilirken...” diye bir ifade kullanıyor. (Bunu, DHA ve AA “belirtmiş...” Kendileri belirtemiyorlar!)
Nesnel gazetecilik devreye girmeyiversin... Peşinden şöyle bir cümle geliyor: “PKK’ya yakın internet sitelerinde ise saldırı henüz üstlenilmedi.”
PKK üstlenmediğine göre, saldırıyı hangi örgüt yapmış olabilir?
ETA ya da IRA olabilir mi?
Neden olmasın!
Fakat küçük bir düzeltme yapmamız gerekiyor: Evet, ETA ve IRA da “ayrılık” fikrini savunan örgütler; yakın zamana kadar yola patlayıcı döşemek, karakol basmak, şehirlerde bomba patlatmak, köprü ve menfez uçurmak, sivil öldürmek, dağa adam kaldırmak gibi eylemler yapıyorlardı ama bu iş için daha çok İrlanda ve İspanya vahalarını kullanıyorlardı. Dolayısıyla, ETA ve IRA uzak ihtimal gibi görünüyor. Ayrıca, “bu örgütlere yakın internet sitelerinde” saldırı henüz üstlenilmedi.(ETA ve IRA, Dağlıca saldırısını da üstlenmedi.)
Başka bir örgüt olabilir mi?
Mesela PKK?
PKK’nın “eylem sahası” olarak Türkiye’yi seçtiğini düşünürsek, bu işi PKK’nın yapmış olma ihtimali, “daha güçlü bir ihtimal” olarak belirmiyor mu?
Efendim?
Olabilir mi?
O zaman ne diye “ettirildi” gibi tuhaf ifadeler kullanarak hem Türkçenizi hem ahlakınızı bozuyorsunuz? “Bu işi PKK yapmıştır” demek çok mu zor?
HAMİŞ: Söz konusu site, ayrıca, “Güvenlik güçleri saldırganları yakalamak için ‘geniş çaplı operasyon’ başlattı...” diye yazıyor. Niye “terörist” değil de, “saldırgan?” T24’te toplaşmış nebbaşların buna bir cevabı var mı? İzinden dönen “baş nebbaş” Hasan Cemal bu konuda ne düşünüyor?
Haberde "terörist" yerine "saldırgan" ifadesinin kullanılmasına ve öldürülen emniyet amiri ile 3 polis memuru için "şehit" ifadesinin kullanılmamış olmasını çok sert bir dille eleştiren Kekeç, T24 yazı işleri için "nebbaş", sitenin başyazarı Hasan Cemal için ise "baş nebbaş" sıfatını kullandı.
Bilindiği gibi "nebbaş" Osmanlıca "mezar soyguncusu" anlamına geliyor.
İşte Kekeç'in yazısından dikkat çeken bölümler:
Haber eski ama bir zihniyeti deşifre etmesi açısından önemli ve oldukça yeni... “Eski” dediğime bakmayın, üç-dört gün kadar önce Doğan Akın’ın “T24” sitesinde okumuştum.
Önce başlığı hatırlayalım: “Mardin’de yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi, dört polis hayatını kaybetti!”
Dileyen, internetten, arama motorlarını devreye sokarak haberin aslına ulaşabilir.
Neymiş?
Mardin’in Dargeçit ilçesinde, yola döşenen mayının infilak ettirilmesi sonucu bir emniyet amiri ve üç polis memuru hayatını kaybetmiş.
Site, “şehit” ifadesini kullanmıyor.
Bunun inançlarla ilgili bir tercih olduğu düşünülebilir. Şöyle söylenebilir: “T24 sakinleri, görevi başında öldürülen insanlar için bu ifadeyi kullanmıyor. Belki de şehit sözcüğünü alerjik buluyorlardır. İnanç meselesi. Saygı duyalım.”
Fakat saygı duyamıyoruz.
Bunun inançlarla ilgili bir tercih olduğunu da düşünmüyoruz.
Daha doğrusu düşünemiyoruz.
Çünkü aynı arkadaşlar (bazı haberlerinde ve yorumlarında), içinde “şehit” geçen cümleler kuruyorlar/kurabiliyorlar... “Basın şehidi filanca” gibi...
Demek ki “şehit” sözcüğüyle bir alıp veremedikleri yok.
Şehitliği sadece askere ya da polise yakıştırmıyorlar.
Bu kısmı geçelim. Hangi meslek grubundan insanları “şehit” ilan edeceklerine biz karar verecek değiliz. Sonuçta (inançlarla değilse de) tercihlerle ilgili bir durum. “İdeolojik tercih”ten bahsediyorum... Mümkündür. Geçelim ve asıl bombaya gelelim.
Haberin başlığına (özellikle “fiil” bildiren ifadeye) bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyorum: “Mardin’de yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi, dört polis hayatını kaybetti!”
Burada üzerinde duracağımız konu, “ettirildi” fiili.
Başlık, “PKK’nın yola döşediği mayın patladı, dört polis hayatını kaybetti!” biçiminde düzenlenseydi, bu yazıya gerek kalmayacaktı.
Fakat arkadaşlarımız, “PKK” ifadesini kullanmaktan hoşlanmıyor. Metinde geçse bile, başlığa çıkarmamaya özen gösteriyor. Metindeki kullanımında da problemler var ama oraya sonra geleceğiz.
Başlığın bize söylediği şey şu:
Birileri (bir gizli el), yola patlayıcı döşüyor. Sonra bu patlayıcıyı infilak “ettiriliyor...” Ve polislerimiz hayatını kaybediyor. Patlayıcıyı döşeyen eli bilmediğimiz için, doğal olarak “infilak ettiren” eli de bilmiyoruz. Çünkü “T24” bu işi PKK’nın yaptığını söylemiyor/söylemek istemiyor. Bu ifadeyi (yukarıda da söylediğim gibi) başlığa da çıkarmak istemiyor. Bunun yerine “alıntılar” kullanıyor. Doğan Haber Ajansı ve Anadolu Ajansı’nın geçtiği bilgileri paylaşıyor. Nesnel gazetecilik yapıyor. Mesela, “Saldırıyı PKK’nın yaptığı belirtilirken...” diye bir ifade kullanıyor. (Bunu, DHA ve AA “belirtmiş...” Kendileri belirtemiyorlar!)
Nesnel gazetecilik devreye girmeyiversin... Peşinden şöyle bir cümle geliyor: “PKK’ya yakın internet sitelerinde ise saldırı henüz üstlenilmedi.”
PKK üstlenmediğine göre, saldırıyı hangi örgüt yapmış olabilir?
ETA ya da IRA olabilir mi?
Neden olmasın!
Fakat küçük bir düzeltme yapmamız gerekiyor: Evet, ETA ve IRA da “ayrılık” fikrini savunan örgütler; yakın zamana kadar yola patlayıcı döşemek, karakol basmak, şehirlerde bomba patlatmak, köprü ve menfez uçurmak, sivil öldürmek, dağa adam kaldırmak gibi eylemler yapıyorlardı ama bu iş için daha çok İrlanda ve İspanya vahalarını kullanıyorlardı. Dolayısıyla, ETA ve IRA uzak ihtimal gibi görünüyor. Ayrıca, “bu örgütlere yakın internet sitelerinde” saldırı henüz üstlenilmedi.(ETA ve IRA, Dağlıca saldırısını da üstlenmedi.)
Başka bir örgüt olabilir mi?
Mesela PKK?
PKK’nın “eylem sahası” olarak Türkiye’yi seçtiğini düşünürsek, bu işi PKK’nın yapmış olma ihtimali, “daha güçlü bir ihtimal” olarak belirmiyor mu?
Efendim?
Olabilir mi?
O zaman ne diye “ettirildi” gibi tuhaf ifadeler kullanarak hem Türkçenizi hem ahlakınızı bozuyorsunuz? “Bu işi PKK yapmıştır” demek çok mu zor?
HAMİŞ: Söz konusu site, ayrıca, “Güvenlik güçleri saldırganları yakalamak için ‘geniş çaplı operasyon’ başlattı...” diye yazıyor. Niye “terörist” değil de, “saldırgan?” T24’te toplaşmış nebbaşların buna bir cevabı var mı? İzinden dönen “baş nebbaş” Hasan Cemal bu konuda ne düşünüyor?