AHMET KEKEÇ'TEN AHMET ALTAN'A: KÜFRETME,KÜFREDERSEN PARANI ALIRLAR, HİÇ AĞLAMA!

Star yazarı Ahmet Kekeç Türkiye'yi terketmekten sözeden Fazıl Say'dan girdi,tazminata çarptırıldığı için Başbakan'a seslenen Ahmet Altan'dan çıktı.

Korkma, sana bir şey olmaz

İsmi cismi olan insanlara “it kopuk” diye saydırırsanız, “düşünce suçu”işlemiş olmazsınız.
Bunun adı “hakaret suçu”dur.
İncindiğini düşünen insanlar da, mahkemeye gider, haklarını ararlar.
Dünyanın her yerinde böyledir bu.
Kimileri de yargı yoluna başvurmaz, edilen küfürleri sineye çeker.
Meşrep ve kabul meselesi...
Hayır, Fazıl Say’a göre, “faşizme karşı savaştığı” için bunlar başına geliyormuş.
Başına gelen şey, hakkında iki yeni soruşturmanın açılmış olması.
Daha önce de yazmıştım.
Nezaheti kendinden menkul Fazıl Say’mız, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan (ismi cismi belli) üç kişi için “it kopuk” nitelemesini kullanmış, elan yargılanmakta bulunduğu mahkemeyi de “saçma sapan mahkeme” diye tahkir etmişti.
İki ayrı hakaret suçu...
İki ayrı dava...
Meselenin “faşizme karşı savaş”la ilgisi yok yani...
Ben o üç kişinin yerinde olsaydım, Fazıl’ı ettiği küfürle baş başa bırakırdım. Mahkemeye koşmazdım yani. Çok çok, kalemimle icabına bakardım. Ama herkesten bu “genişliği” ya da “toleransı”bekleyemezsiniz. Burada vatandaş kişilik haklarına saldırıldığını düşünüyor ve yargıya başvuruyor. Bu da kınanacak, ayıplanacak,“faşizmle” özdeşleştirilecek bir durum değil.
Fazıl Say’ın yerinde olsaydım da, mahkemeye veriliyorum diyeağlamazdım.
Seçkinliğimin, başarımın, dünya ölçeğinde tanınır bir sanatçı olmamın,Kemalizm’e imanla bağlanmamın bana bir “imtiyaz” getirmediğini düşünürdüm ve küfretmezdim.
Küfrediyorsam da, kuzu bedelini öderdim.
Fakat iyi haberlerim var...

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ