Ahmet Kekeç Mehmet Altan'a çaktı; CHP değil onlar huzursuz!

Star yazarı Ahmet Kekeç, gazetesinin eski başyazarı Mehmet Altan'a, Gezi süreci ve sonrasında sergilediği tavır nedeniyle sert eleştiriler getirdi.

Star yazarı Ahmet Kekeç, köşesinde, isim vermeden ama ima ve işaret etme yoluyla gazetesinin eski başyazarı Mehmet Altan'a, Gezi süreci ve sonrasında sergilediği tavır nedeniyle sert eleştiriler getirdi.
İşte Kekeç'in "Eskinin alışkanlıklarından kurtulmuş olmamız CHP'lilerden çok, ikinci cumhuriyetçi demokratlarımızı huzursuz ediyor" dediği o yazısından çarpıcı bir bölüm:

HANİ PARLAK AKADEMİSYENLERİMİZ VARDI

Bütün kötülükleri "birinci cumhuriyete" fatura eden parlak akademisyenleriniz vardı... Çocuk ölümlerindeki artış, düşük milli gelir ve her alanlardaki "gelişmemişliğimiz" birinci cumhuriyet alışkanlıklarından kurtulamamış dar elit bir kadronun "yönetme anlayışından" kaynaklanıyordu ve daha dün eyaletimiz olan Yunanistan'ın çeyreği bile değildik. Yunanistan bu düzeye darbecileriyle hesaplaştığı için gelmişti. Biz darbecimizden hesap soramıyorduk, Kemalist vesayet sistemine son veremiyorduk, yasaklardan kurtulamıyorduk, "hukuk"u egemen kılamıyorduk, dolayısıyla sürünmeye mahkûmduk.

MÜLAANECİ TELEVİZYON KANALLARINDA CHP'LİLERLE YAN YANA
Böyle söyleyen akademisyenleri, Kemalist vesayet sisteminin yan kolu olan CHP'yle ve kimi mütekait darbecilerle yan yana görüyoruz "mülaaneci televizyon kanalları"nda. Güya parlamento diktasına karşı Gezi ruhunu savunuyorlar... Gezi ruhunun bizatihi "vesayet özlemcileri" tarafından kılıflanıp yükseltildiği gerçeğini hatırlamak bile istemiyorlar.
CHP'LİLERDEN ÇOK İKİNCİ CUHMURİYETÇİLER HUZURSUZ
Eskinin alışkanlıklarından kurtulmuş olmamız CHP'lilerden çok, ikinci cumhuriyetçi demokratlarımızı huzursuz ediyor.
Kemalist vesayet sistemi geriletilmiştir... Birinci cumhuriyet yordamları tarihe gömülmüştür... Artık darbecilerden hesap sorulmaktadır... "Kürtçe yasağı" ayıbına son verilmiştir... Başörtüsü "yasak kisve" olmaktan çıkarılmıştır... Sansürlü kitap uygulaması tarihe karışmıştır... (Henry Miller'ın kitapları sansürsüz haliyle ilk kez bu yıl yayımlandı.) Toplatılmış milyonlarca cilt kitap hamur olmaktan kurtarılmıştır... Faşist ülkelerden tercüme edilen "Andımız" kaldırılmıştır... İç Hizmet Yasası'ndaki darbeci madde ayıklanmıştır... Devlete itiraz sembolü haline getirilmiş Nazım'ın vatandaşlığı iade edilmiştir... Döneminin yasaklı filmleri artık devlet televizyonlarında gösterilmektedir...
Hiç önemi yok.
Hiçbir gelişme, demokrat aydınlarımızdaki "Erdoğan nefretini" gidermeye yetmiyor.