AHMET KEKEÇ, LEVENT KIRCA'DAN GİRDİ MEHMET Y. YILMAZ'DAN ÇIKTI!
Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, medya ve sanat dünyasındaki bazı isimleri yerden yere vurdu..
Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, "Size havada ve karada ölüm yok" herkesin rengini belli ettiğini ancak AK Parti’yi övmenin ayıp karşılandığını iddia etti..
İşte o yazıdan bir bölüm :
Levent Kırca İşçi Partili olabilir... Perinçek “yandaşlığını” törenle taçlandırabilir... Hatta “Partim karar alsın. CHP’ye oy veririm” diyebilir...
Ama başkaları AK Partili olamaz.
Tufan Türenç CHP’li olabilir. İsmini bu partinin muhtemel milletvekili adayları arasına yazdırabilir. CHP kongresinde çoraplı ayaklarıyla masaya fırlayıp “Bravo Kılıçdaroğlu” diye alkış ve tempo tutabilir...
Ama başkaları AK Parti binasının önünde bile geçemez.
Tarık Akan, “Babam diyor ki, 27 Mayıs iyidir, 12 Eylül kötü... Menderes’i idam eden 27 Mayıs bu yüzden devrimdir” diyebilir.
Ama başkaları, “Darbenin iyisi kötüsü olmaz koçum. Bütün darbeler kötüdür” diyemez.
Ataol Behramoğlu 28 Şubat’ı savunabilir, tankların Sincan’da yürümesinde “ilericilik” vehmedebilir...
Ama başkaları 28 Şubat’ı eleştiremez.
Ahmet Hakan Coşkun “Kılıçdaroğlu müthiş bir siyasetçi... Muharrem İnce harikulade bir hatip...” diyebilir.
Ama başkaları, “Erdoğan da fena değildir” diyemez.
Orhan Alkaya ve avenesi, bir tiyatro yazarı olmayan Nazım Hikmet’siz perde açmaz, 30 yıl boyunca “Toros Canavarı” oynar, yazarının bile “utanç duyuyorum” dediği “Rosenbergler”den şaşmaz...
Ama başkaları, “Biraz da Necip Fazıl oynasanız... Arada sırada Nuri Pakdil’e yer verseniz” diyemez.
Mehmet Yakup Yılmaz, parçalı köşesinde günde üç adet AK Parti karşıtı yazı yazar. Başbakana çakar. Bakanlara
giydirir. Cumhurbaşkanına hakaret eder (Cumhurbaşkanının bir demecinden mülhem, “Yağdı yağmur, çaktı şimşek”diye örtük bir hakaret yazısı döşenmişti.)
Ama başkaları “Bu hükümetin de başarılı icraatları var” diyemez
Ahmet Kekeç’in yazısının tamamı için tıklayın
İşte o yazıdan bir bölüm :
Levent Kırca İşçi Partili olabilir... Perinçek “yandaşlığını” törenle taçlandırabilir... Hatta “Partim karar alsın. CHP’ye oy veririm” diyebilir...
Ama başkaları AK Partili olamaz.
Tufan Türenç CHP’li olabilir. İsmini bu partinin muhtemel milletvekili adayları arasına yazdırabilir. CHP kongresinde çoraplı ayaklarıyla masaya fırlayıp “Bravo Kılıçdaroğlu” diye alkış ve tempo tutabilir...
Ama başkaları AK Parti binasının önünde bile geçemez.
Tarık Akan, “Babam diyor ki, 27 Mayıs iyidir, 12 Eylül kötü... Menderes’i idam eden 27 Mayıs bu yüzden devrimdir” diyebilir.
Ama başkaları, “Darbenin iyisi kötüsü olmaz koçum. Bütün darbeler kötüdür” diyemez.
Ataol Behramoğlu 28 Şubat’ı savunabilir, tankların Sincan’da yürümesinde “ilericilik” vehmedebilir...
Ama başkaları 28 Şubat’ı eleştiremez.
Ahmet Hakan Coşkun “Kılıçdaroğlu müthiş bir siyasetçi... Muharrem İnce harikulade bir hatip...” diyebilir.
Ama başkaları, “Erdoğan da fena değildir” diyemez.
Orhan Alkaya ve avenesi, bir tiyatro yazarı olmayan Nazım Hikmet’siz perde açmaz, 30 yıl boyunca “Toros Canavarı” oynar, yazarının bile “utanç duyuyorum” dediği “Rosenbergler”den şaşmaz...
Ama başkaları, “Biraz da Necip Fazıl oynasanız... Arada sırada Nuri Pakdil’e yer verseniz” diyemez.
Mehmet Yakup Yılmaz, parçalı köşesinde günde üç adet AK Parti karşıtı yazı yazar. Başbakana çakar. Bakanlara
giydirir. Cumhurbaşkanına hakaret eder (Cumhurbaşkanının bir demecinden mülhem, “Yağdı yağmur, çaktı şimşek”diye örtük bir hakaret yazısı döşenmişti.)
Ama başkaları “Bu hükümetin de başarılı icraatları var” diyemez
Ahmet Kekeç’in yazısının tamamı için tıklayın