Ahmet Kekeç hem Dündar'a hem Özkök'e çaktı: Niçin inanalım size?

Star yazarı Ahmet Kekeç, bugün köşesinde herm Ertuğrul Özkök'e hem de Can Dündar'a çaktı.

Star yazarı Ahmet Kekeç, bugün köşesinde herm Ertuğrul Özkök'e hem de Can Dündar'a çaktı. Kekeç, "Dikkat ettiyseniz, artık “AK Parti” diye yazıyorlar... Doğan Medya Grubu’nun gazeteleri ve bu gazetelerde yer tutan memurin takımı “AKP” dememeye özen gösteriyor. Demek ki “yeni duruma” adapte olma çalışmalarına, kesin bir ideolojik ayrılığa (!) işaret ettiği düşünülen “AKP” söylemini terk etmekle başladılar." dedi ve şöyle devam etti:

"Şu ahvallerine de bir çeki düzen verseler...
İmalı, göndermeli, telmihli haber dilinden vazgeçseler... Paralel cenahla ve terör örgütleriyle “anlayış” temelinde kurdukları ilişkiyi gözden geçirseler... Halkın değer tercihlerine saygı göstermeyi öğrenseler... Erdoğan nefretiyle kafayı yemiş “kazurat takımına” sütun ve alan açmayı bıraksalar... Düşledikleri “yeni başlangıca” uygun siyasal bir pozisyonu temellük etseler...
Kısacası, “insan” olsalar...
Daha şahane olacak.

ÖZKÖK SÜNGER DİYORDU
Ertuğrul Özkök, seçim sonuçlarının kesinleştiği saatlerde, bir televizyon kanalında, “Eskiye sünger çekmek, yeni bir başlangıca imza atmak, 17-25 söylemini unutmak...” gibilerden laflar ediyordu.
Hadi yeni bir başlangıca imza atın da...
Sağa sola “müptezel, şerefsiz, alçak” diye çemkiren tetikçilerinizle mi yapacaksınız bunu?
Neredeyse soluk alış verişi bile “manipülasyon” kokan iliştirilmiş ve eklemlenmiş gazetecilerle mi yapacaksınız?
Her ağzını açışta, “diktatör, katil” diye ünleyen yeteneksiz hemşirelerle mi yapacaksınız?
Eski mahallesine küfrederek “kariyer” elde eden kifayetsizlere televizyon kanallarınızda “kontenjan” açarak mı yapacaksınız?
Mehmet Yakup Yılmaz gibilerle mi yapacaksınız?

BİR İMAR İZNİ İÇİN OLMADIK REZİLLİKLER
Hadi yeni bir başlangıca imza atın da... Gezi’den başlayarak desteklemedik “çapul hareketi”, desteklemedik “darbe girişimi”, desteklemedik “terör faaliyeti” bırakmadınız... Bir “imar izni” için olmadık rezillikleri sergilediniz... Bir “kırık cam” için dünyayı başımıza yığdınız... Teröriste “terörist” dememek için bin dereden su getirdiniz... Hususi yayınlarınızla manipülasyonun ve algı operasyonunun dibini buldunuz...
İsrailciyle İsrailci, paralelciyle paralelci, İngilizciyle İngilizci, PKK’lıyla PKK’lı, Koray Çalışkan’la Koray Çalışkan oldunuz... Merkel’i üzmemek için şapkadan tavşan bile çıkardınız.
Nasıl inandıracaksınız samimiyetinize?
Dahası, niçin inanalım?

HANİ AK PARTİ'NİN YÜKSELİŞİNİ BOMBALAR DURDURMUŞTU?
Hakka ve halka saygısı olmayan Cumhuriyet gazetesinin paralel güdümlü “yalancı” genel yayın yönetmeni Can Dündar, AK Parti’nin seçim başarısını Ankara’da patlayan bombalara bağlamış.
Şöyle buyuruyor: “Davutoğlu’nun bombalar sonrası AK Parti’nin oylarının arttığını söylemesi ilk işaretti... PKK’nın da gönüllü dahil olduğu bir çatışma süreci ve birbiri peşi sıra patlayan bombalar, AK Parti’nin seçim zaferinin barutunu oluşturdu...” (Bu alıntıdaki “birbiri peşi sıra” ifadesi Can Dündar marifetidir. AK Parti’nin seçim zaferi sadece morallerini değil, Türkçelerini de bozmuş adamların.)
Hani AK Parti’nin yükselişini bombalar durdurmuştu?
Bir hafta öncesine kadar böyle başlıklar atıyordunuz.
Böyle düşünen insanları manşete taşıyordunuz.
Bir önceki seçimde AK Parti’ye zarar veren ve yükselişini durduran bombalar, nasıl oluyor da 1 Kasım’da AK Parti’nin zaferine barut oluşturuyor?
Bu nasıl oluyor?
Kaldı ki, çatışma sürecine gönüllü dahil olan ve kavlinizce bir çuval inciri berbat eden PKK’ya bu cesareti siz vermiştiniz... Mütemadiyen insan öldüren bu örgütü “yerlere sigara izmariti dahi atmayan çiçek çocuklar” olarak başımıza siz musallat etmiştiniz.
Ne oldu da, “eserinizden” şekvacı hale geldiniz?