Ahmet Kekeç Bugün'e o manşeti sordu: Neden üstüne gitmiyorsunuz?
Star gazetesindeki köşesinde Ahmet Kekeç, 1 Eylül günü sabah saatlerinde polis baskınına uğrayan İpek Medya Grubu bünyesindeki Bugün gazetesinin manşet haberini yorumladı.
Bugün gazetesinden Güngör Ergün imzalı haberde, gümrükte görevli bazı memurların özellikle silah malzemesi sevkiyatını teşvik ettiği iddiası yer alıyordu. Akçakale gümrük müdürü C., muayene memuru Ö., Kolcu M.S., kaçak bölge amir vekili F.K, kaçak amir vekili G.S’nin, skandala adı karışan gümrük görevlileri olduğu öne sürülüyordu.
Bugün gazetesinin 6 gün önce manşetine taşıdığı o haberin masa başında uydurulmuş bir haber olduğunu ileri süren Star yazarı Ahmet Kekeç, "Niçin faş ettiğiniz gerçeklerin üzerine gitmiyorsunuz?" diye sordu ve ekledi: "Niçin muhteremler, niçin?"
İşte Ahmet Kekeç'in yazısındaki o bölüm:
Gazetecilikte “fikri takip” önemlidir... Bir haber yapıyorsanız, bir iddiada bulunuyorsanız, bir gerçeği faş ettiğinizi düşünüyorsanız, iddianızın ya da haberinizin takipçisi olacaksınız...
Bugün gazetesi, Akçakale gümrük kapısından IŞİD’e silah gönderildiğini belgeledi.
Üzerinde YPG yazan güya zırhlı araçlar...
Havan topu namluları...
Hareket halinde birtakım insanlar...
Gazete, haberini, bu görüntüler (fotoğraflar) eşliğinde verdi.
Bu fotoğraflara bakarak, biz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, gümrük kapısını kullanarak, IŞİD’e (asıl ismiyle DAEŞ’e) silah gönderdiğine ikna olacaktık.
Fakat bir şey oldu...
Gazete, bırakın “fikri takip” yapmayı, haberine sahip bile çıkmadı.
Sebebi şu olabilir mi?
Haber yalandı...
Bunu, Bugün gazetesinin “masa başı” ekibi de biliyordu.
Patronaj da biliyordu...
Haberi sündürüp, “Bakın işte, gördünüz mü? Köşeye sıkıştıklarını anladılar, gazetelere operasyon yapıyorlar” diyen ahlaksız müntesipler de biliyordu.
Herkesin yalan olduğunu bildiği bir haberi ısrarla manşete çekmenin amacı şuydu: Paralel örgütün finans kaynağı olduğu iddia edilen holdinge yönelik operasyonu itibarsızlaştırmak, gerçeği karartmak.
Bunu da biliyorlardı...
Nitekim öyle yaptılar: Yalan olduğu herkesin malumu o fotoğrafları gazetelerine yönelik operasyonun gerekçesi olarak sundular ve bu ahlaksızlığı devam ettiriyorlar.
Madem yaptığınız haber birilerini ürküttü, niçin haberinize sahip çıkmıyorsunuz?
Niçin fikri takip yapıp, “Türkiye-DAEŞ işbirliğini” detaylandırmıyorsunuz?
Niçin faş ettiğiniz gerçeklerin üzerine gitmiyorsunuz?
DAEŞ’e gönderildiği öne sürülen zırhlının üzerinde neden bir başka örgütün ismi yazıyor?
İlk bakışta “su borusu” olduğu anlaşılan o borular, nasıl havan topuna dönüşüyor?
Hareket halindeki o insanlar kim?
Haberin üzerinden neredeyse bir hafta geçti. İddianızı destekleyecek bir tek kanıt, işbirliğini doğrulayacak bir tek belge sunamadınız.
Niçin muhteremler, niçin?
Bugün gazetesinin 6 gün önce manşetine taşıdığı o haberin masa başında uydurulmuş bir haber olduğunu ileri süren Star yazarı Ahmet Kekeç, "Niçin faş ettiğiniz gerçeklerin üzerine gitmiyorsunuz?" diye sordu ve ekledi: "Niçin muhteremler, niçin?"
İşte Ahmet Kekeç'in yazısındaki o bölüm:
Gazetecilikte “fikri takip” önemlidir... Bir haber yapıyorsanız, bir iddiada bulunuyorsanız, bir gerçeği faş ettiğinizi düşünüyorsanız, iddianızın ya da haberinizin takipçisi olacaksınız...
Bugün gazetesi, Akçakale gümrük kapısından IŞİD’e silah gönderildiğini belgeledi.
Üzerinde YPG yazan güya zırhlı araçlar...
Havan topu namluları...
Hareket halinde birtakım insanlar...
Gazete, haberini, bu görüntüler (fotoğraflar) eşliğinde verdi.
Bu fotoğraflara bakarak, biz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, gümrük kapısını kullanarak, IŞİD’e (asıl ismiyle DAEŞ’e) silah gönderdiğine ikna olacaktık.
Fakat bir şey oldu...
Gazete, bırakın “fikri takip” yapmayı, haberine sahip bile çıkmadı.
Sebebi şu olabilir mi?
Haber yalandı...
Bunu, Bugün gazetesinin “masa başı” ekibi de biliyordu.
Patronaj da biliyordu...
Haberi sündürüp, “Bakın işte, gördünüz mü? Köşeye sıkıştıklarını anladılar, gazetelere operasyon yapıyorlar” diyen ahlaksız müntesipler de biliyordu.
Herkesin yalan olduğunu bildiği bir haberi ısrarla manşete çekmenin amacı şuydu: Paralel örgütün finans kaynağı olduğu iddia edilen holdinge yönelik operasyonu itibarsızlaştırmak, gerçeği karartmak.
Bunu da biliyorlardı...
Nitekim öyle yaptılar: Yalan olduğu herkesin malumu o fotoğrafları gazetelerine yönelik operasyonun gerekçesi olarak sundular ve bu ahlaksızlığı devam ettiriyorlar.
Madem yaptığınız haber birilerini ürküttü, niçin haberinize sahip çıkmıyorsunuz?
Niçin fikri takip yapıp, “Türkiye-DAEŞ işbirliğini” detaylandırmıyorsunuz?
Niçin faş ettiğiniz gerçeklerin üzerine gitmiyorsunuz?
DAEŞ’e gönderildiği öne sürülen zırhlının üzerinde neden bir başka örgütün ismi yazıyor?
İlk bakışta “su borusu” olduğu anlaşılan o borular, nasıl havan topuna dönüşüyor?
Hareket halindeki o insanlar kim?
Haberin üzerinden neredeyse bir hafta geçti. İddianızı destekleyecek bir tek kanıt, işbirliğini doğrulayacak bir tek belge sunamadınız.
Niçin muhteremler, niçin?