Ahmet Hakan'a ölüm tehdidi! "Bu senin tercihin birader..."
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, kendisine yapılan ölüm tehditleri nedeniyle polisin koruma önerdiğini yazdı.
Ahmet Hakan'ın "Barış Atay'a haddini bildiriniz" konulu yazısının ardından oyuncunun gözaltına alınmasıyla ilgili tartışmalar devam ederken Hürriyet yazarı ölüm tehditleri aldığını köşesine taşıdı.
'Ölüm tehdidi' başlıklı yazısında Koruma Şube'den gelen ekiplerin aldıkları istihbaratı kendisine gösterdiğini söyleyen Hakan, "Benim için “ölüm tehditleri” söz konusuymuş...Tehdit eden
örgütlerin isimlerini verdiler.Evrak imzalattılar.Yakın koruma isteyip istemediğimi sordular.Ve gittiler." ifadelerini kullandı.
İşte Hakan'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm:
KORUMA Şube’den geldiler.
Aldıkları istihbaratı gösterdiler.
Benim için “ölüm tehditleri” söz konusuymuş...
Tehdit eden örgütlerin isimlerini verdiler.
Evrak imzalattılar.
Yakın koruma isteyip istemediğimi sordular.
Ve gittiler.
*
Ne yaptım?
Şunu yaptım:
Durumdan avukatım Aslı Kazan’ı haberdar ettim. Çok yakın birkaç arkadaşıma söyledim.
*
Sonra baktım ki söyleyecek, durumdan haberdar edebileceğim başka kimsem yok.
Örgütüm yok, aşiretim yok, grubum yok, sosyetem yok, Cihangir’im yok, Fatih’im yok, Harbiye’m yok, Galatasaray’dan arkadaşlarım yok, imam-hatiplilerim yok, tarikatım yok, cemaatim yok, solcularım yok, sağcılarım yok, liberallerim yok, gazeteciler cemiyetim yok, basın konseyim yok, deistlerim yok, müminlerim yok, Nişantaşı’m bile yok.
Yok oğlu yok yani.
*
Sonra kendi kendime dedim ki:
Amaaan boş ver... Bu senin tercihin birader...
'Ölüm tehdidi' başlıklı yazısında Koruma Şube'den gelen ekiplerin aldıkları istihbaratı kendisine gösterdiğini söyleyen Hakan, "Benim için “ölüm tehditleri” söz konusuymuş...Tehdit eden
örgütlerin isimlerini verdiler.Evrak imzalattılar.Yakın koruma isteyip istemediğimi sordular.Ve gittiler." ifadelerini kullandı.
İşte Hakan'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm:
KORUMA Şube’den geldiler.
Aldıkları istihbaratı gösterdiler.
Benim için “ölüm tehditleri” söz konusuymuş...
Tehdit eden örgütlerin isimlerini verdiler.
Evrak imzalattılar.
Yakın koruma isteyip istemediğimi sordular.
Ve gittiler.
*
Ne yaptım?
Şunu yaptım:
Durumdan avukatım Aslı Kazan’ı haberdar ettim. Çok yakın birkaç arkadaşıma söyledim.
*
Sonra baktım ki söyleyecek, durumdan haberdar edebileceğim başka kimsem yok.
Örgütüm yok, aşiretim yok, grubum yok, sosyetem yok, Cihangir’im yok, Fatih’im yok, Harbiye’m yok, Galatasaray’dan arkadaşlarım yok, imam-hatiplilerim yok, tarikatım yok, cemaatim yok, solcularım yok, sağcılarım yok, liberallerim yok, gazeteciler cemiyetim yok, basın konseyim yok, deistlerim yok, müminlerim yok, Nişantaşı’m bile yok.
Yok oğlu yok yani.
*
Sonra kendi kendime dedim ki:
Amaaan boş ver... Bu senin tercihin birader...