Ahmet Hakan, Sözcü gazetesine sert çıktı! ‘Yalan da olsa söylüyorlar çünkü…’

Sözcü gazetesinin ‘Öleli 63 yıl oldu ama Nazım Hikmet’e kinleri hâlâ bitmedi’ başlıklı haberini köşesinde irdeleyen Ahmet Hakan, “Yalan da olsa söylüyorlar çünkü kitleler inanmaya hazır” değerlendirmesinde bulundu.

Sözcü gazetesinde yayınlanan haberde Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı’nı bölümler halinde anlattığı eseri ‘Kuvayi Milliye Destanı’nın, halk kütüphanelerinden “uygunsuz içerik” olduğu gerekçesiyle kaldırıldığı ileri sürüldü. İletişim Başkanlığı ise iddiaları yalanladı.

Söz konusu haberi bugünkü köşesinde değerlendiren Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, “‘Koca gazete yalan mı yazacak’ diye düşündüğüm için habere inandım. Ve ‘Kuvayi Milliye şiiri yasaklanır mı’ diye sinirlenip durdum. Ancak çok geçmeden anladım ki... Koca gazete yalan yazabilirmiş” ifadelerini kullandı ve şu detayları paylaştı:

“Meğer olay şuymuş:

- Nâzım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı” adlı şiirini, çizgilerle anlatan bir kitap varmış. Bu kitapta “cinsel içerikli çizgi tasvirler” yer alıyormuş.

- Gelen şikâyetler üzerine şiiri çizgilerle anlatan bu kitap, Kültür Bakanlığı’na bağlı halk kütüphanelerinin “genel erişim” alanlarından çıkarılmış.

- Yani kitaba halk kütüphanelerinde bir yasaklama getirilmemiş. Sadece kütüphanelerin çocukların erişim sağlayacağı alanlarından kaldırılmış.”

Yazısının devamında “Böyle bir habere çizgilerdeki cinsel içerikten korktular. Çizgilerdeki cinsel içeriği çocuklara yasakladılar” diye başlık atılsa yüzde yüz doğru söylenmiş olur. Böyle bir habere ‘Kuvayi Milliye’yi yasakladılar. Nâzım’a kinleri bitmedi. Tarih bu ayıbı affetmeyecek’ diye başlık attıkları için yüzde yüz yalan söylemiş oldular” diyen Ahmet Hakan, “Yalan da olsa söylüyorlar çünkü kitleler inanmaya hazır” değerlendirmesinde bulundu.

Ahmet Hakan’ın ‘Yalan da olsa söylüyorlar çünkü kitleler inanmaya hazır’ başlıklı yazısı şöyle:

Sözcü gazetesinde okuduğum haberin başlıklarını veriyorum:

- NÂZIM HİKMET’İN KUVAYİ MİLLİYE DESTANI’NIN OKUNMASINI YASAKLADILAR.

- TARİH, BU AYIBI AFFETMEYECEK.

- ÖLELİ 63 YIL OLDU AMA NÂZIM HİKMET’E KİNLERİ HÂLÂ BİTMEDİ.

- KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI, HALK KÜTÜPHANELERİNDE YASAKLANDI.

“Koca gazete yalan mı yazacak” diye düşündüğüm için habere inandım.

Ve “Kuvayi Milliye şiiri yasaklanır mı” diye sinirlenip durdum.

Ancak çok geçmeden anladım ki...

Koca gazete yalan yazabilirmiş.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin konuyla ilgili açıklamasına göre...

Meğer olay şuymuş:

- Nâzım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı” adlı şiirini, çizgilerle anlatan bir kitap varmış. Bu kitapta “cinsel içerikli çizgi tasvirler” yer alıyormuş.

- Gelen şikâyetler üzerine şiiri çizgilerle anlatan bu kitap, Kültür Bakanlığı’na bağlı halk kütüphanelerinin “genel erişim” alanlarından çıkarılmış.

- Yani kitaba halk kütüphanelerinde bir yasaklama getirilmemiş. Sadece kütüphanelerin çocukların erişim sağlayacağı alanlarından kaldırılmış.

Şunlara lütfen dikkat:

- Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye kitabıyla ilgili bir sorun yok.

- O kitaplar kütüphanelerin her alanında mevcut.

- Olay, sadece şiiri çizgilerle anlatan bir kitapla ilgili.

- Çizgilerle şiiri anlatan kitaba da yasak söz konusu değil.

- O kitap da sadece çocukların erişim alanından kaldırılıyor.

Böyle bir habere...

“Çizgilerdeki cinsel içerikten korktular. Çizgilerdeki cinsel içeriği çocuklara yasakladılar” diye başlık atılsa...

Yüzde yüz doğru söylenmiş olur.

Böyle bir habere...

“Kuvayi Milliye’yi yasakladılar. Nâzım’a kinleri bitmedi. Tarih bu ayıbı affetmeyecek” diye başlık attıkları için...

Yüzde yüz yalan söylemiş oldular.

Gerçi “doğru söylemenin” ya da “yalan söylemenin” bir anlamı kaldı mı bu memlekette?

Ondan da pek emin değilim.

Çünkü iki ana cepheye bölünmüş ülkemde...

Her iki cephe de kendi mecralarına “Hiç çekinme! Söyle yalanı! Yalan da olsa inanmaya hazırım” diye yaklaşıyor.

Yalan da olsa söylüyorlar çünkü kitleler inanmaya hazır

NÂZIM HİKMET’İN VATANDAŞLIĞA İADESİNİ ERDOĞAN SAĞLADI

Sözcü’nün haberinde “Öleli 63 yıl oldu ama Nâzım Hikmet’e kinleri hâlâ bitmedi” başlığını görünce şaşırdım.

“Vatan haini” diye Türk vatandaşlığından çıkarılan Nâzım Hikmet’e vatandaşlığı iade eden Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu hükümetti.

Vatandaşlığa iade olayı, tam 58 yıl sonra 10 Ocak 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleşti.

Nâzım Hikmet’e kin tutan kişilerin yapacağı iş midir bu?

Resmî ideolojinin yıllarca kan kusturduğu, cezalandırdığı, hapislere attığı, zulümler ettiği Nâzım Hikmet’e...

Türk vatandaşlığını iade etmek, az buz bir iş değildir.

Kısacası Sözcü’nün haberi, sadece yalan değil.

Aynı zamanda apaçık haksızlık, apaçık vicdansızlık.

Yalan da olsa söylüyorlar çünkü kitleler inanmaya hazır

ERDOĞAN’IN EN SEVDİĞİ İKİ ŞAİRDEN BİRİ

Erdoğan’ın en sevdiği şairlerden biri Necip Fazıl ise diğeri Nâzım Hikmet’tir.

Erdoğan, kürsüden Nâzım Hikmet şiirleri okumaktan hiç geri durmaz.

- Bazen “Kız Çocuğu” şiirinden dizeler okur.

- Bazen “Dört nala gelip Uzak Asya’dan” diye başlayan şiiri okur.

- Bazen pek bilinmeyen “Dostluk” şiirini okur.

Siyasi hayatı boyunca Nâzım Hikmet’in aleyhinde tek bir cümle bile söylememiş, tam tersine kürsülerden şiirlerini okumuş bir lider için...

“Öleli 63 yıl oldu ama kinleri hâlâ bitmedi” diye başlık atılır mı?