Ahmet Hakan o günleri hatırlattı: Dumanlı'lar, Altan'lar, Zaman'lar, Bugün'ler...
Hürriyet Gazetesi Ahmet Hakan, medya operasyonlarına karşı bugün itiraz eden Ekrem Dumanlı, Ahmet Altan gibi isimlerin geçmişte yaptıklarını köşesine taşıdı.
İpek Medya Grubu'na yapılan operasyonun ardından cemaate yakın kanalların ve Ahmet Altan gibi isimlerin tepkileri üzerine Ahmet Hakan bir soru sordu bugün.
Soruyu sormadan önce geçmişe şöyle bir dönüyor Ahmet Hakan...
Dönüyor ve geçmişte cemaat/iktidar ilişkisinin iyi olduğu dönemlerde gazetecilere yapılan operasyonlara karşı, bugün seslerini çıkartanların neler dediğini bir bir anlatıyor.
"Ne diyordu Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar falan?" diyen Ahmet Hakan, yazısının sonunda şu çarpıcı soruyu soruyor:
"Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar... Azıcık da olsa hicap duyuyorlar mıdır acaba? "...
İşte o yazı:
CEMAAT/İktidar işbirliğinin en heyheyli günlerinde...
Polis, sabahın beşinde evlere operasyon yaptığında...
Ne diyordu Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar falan?
*
Ne diyecekler?
-"Ne acele ediyorsunuz canım, hele bir durun, hukuki süreç tamamlansın" diyorlardı.
-"Adalete güvenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin yargıç ve savcılarına güvenin" diyorlardı.
-"Gazetecilikten tutuklanmadılar, mesele medyaya baskı değil, basın özgürlüğü bahane ediliyor" diyorlardı.
-"Türkiye çok önemli bir mücadelenin içinde... Böyle bir mücadele verilirken tabii ki ufak tefek hukuki sorunlar olacak" diyorlardı.
-"Sabaha karşı neden operasyon yapılmayacakmış ki? Kimin ayrıcalığı var kardeşim" diyorlardı.
-Tutuklama kararı çıktığında "İşte tutuklandılar, demek ki varmış bir suçları" diyorlardı.
*
Onların bu tutumlarıdır: Bugün iktidarı en pervasız şekilde operasyon yapma cüretine iten. Onların bu tutumlarıdır: Bugün iktidara en şahane savunma cümleleri armağan eden. Onların bu tutumlarıdır: Bugün iktidara laf edecek haklılık zeminini ortadan kaldıran.
*
Ama biz uyarmıştık.
-"Yapmayın böyle, etmeyin böyle" demiştik.
-"Bugün bunlara, yarın size" demiştik.
-"Yargı eliyle siyasal süreçler düzenlenemez" demiştik.
-"Sizin ufak tefek hukuki hata dediğiniz şeyler yüzünden insanlar zindanlarda çürüyor" demiştik.
-Fişlenmeyi, tehditleri göze alarak "Basın özgürlüğüne darbe vuruluyor" diye sokaklara çıkmıştık.
*
Hiç merak etmesinler. Biz dün olduğu gibi bugün de... Haktan, adaletten, özgürlükten, doğru dürüst bir hukuktan, adil bir yargıdan yanayız. Hadi bizi bırakın bir tarafa... Cemaat/İktidar işbirliğinin en heyheyli günlerinde zulümlere uğramış, zindanlara tıkılmış, operasyonlara maruz kalmış insanlar bile... "Oh olsun" demiyorlar, bugünkü operasyona en sert şekilde itiraz ediyorlar ve haktan, hukuktan, adaletten yana tavır alıyorlar.
*
Çok merak ediyorum.
Bu tablo karşısında... Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar... Azıcık da olsa hicap duyuyorlar mıdır acaba?
Soruyu sormadan önce geçmişe şöyle bir dönüyor Ahmet Hakan...
Dönüyor ve geçmişte cemaat/iktidar ilişkisinin iyi olduğu dönemlerde gazetecilere yapılan operasyonlara karşı, bugün seslerini çıkartanların neler dediğini bir bir anlatıyor.
"Ne diyordu Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar falan?" diyen Ahmet Hakan, yazısının sonunda şu çarpıcı soruyu soruyor:
"Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar... Azıcık da olsa hicap duyuyorlar mıdır acaba? "...
İşte o yazı:
CEMAAT/İktidar işbirliğinin en heyheyli günlerinde...
Polis, sabahın beşinde evlere operasyon yaptığında...
Ne diyordu Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar falan?
*
Ne diyecekler?
-"Ne acele ediyorsunuz canım, hele bir durun, hukuki süreç tamamlansın" diyorlardı.
-"Adalete güvenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin yargıç ve savcılarına güvenin" diyorlardı.
-"Gazetecilikten tutuklanmadılar, mesele medyaya baskı değil, basın özgürlüğü bahane ediliyor" diyorlardı.
-"Türkiye çok önemli bir mücadelenin içinde... Böyle bir mücadele verilirken tabii ki ufak tefek hukuki sorunlar olacak" diyorlardı.
-"Sabaha karşı neden operasyon yapılmayacakmış ki? Kimin ayrıcalığı var kardeşim" diyorlardı.
-Tutuklama kararı çıktığında "İşte tutuklandılar, demek ki varmış bir suçları" diyorlardı.
*
Onların bu tutumlarıdır: Bugün iktidarı en pervasız şekilde operasyon yapma cüretine iten. Onların bu tutumlarıdır: Bugün iktidara en şahane savunma cümleleri armağan eden. Onların bu tutumlarıdır: Bugün iktidara laf edecek haklılık zeminini ortadan kaldıran.
*
Ama biz uyarmıştık.
-"Yapmayın böyle, etmeyin böyle" demiştik.
-"Bugün bunlara, yarın size" demiştik.
-"Yargı eliyle siyasal süreçler düzenlenemez" demiştik.
-"Sizin ufak tefek hukuki hata dediğiniz şeyler yüzünden insanlar zindanlarda çürüyor" demiştik.
-Fişlenmeyi, tehditleri göze alarak "Basın özgürlüğüne darbe vuruluyor" diye sokaklara çıkmıştık.
*
Hiç merak etmesinler. Biz dün olduğu gibi bugün de... Haktan, adaletten, özgürlükten, doğru dürüst bir hukuktan, adil bir yargıdan yanayız. Hadi bizi bırakın bir tarafa... Cemaat/İktidar işbirliğinin en heyheyli günlerinde zulümlere uğramış, zindanlara tıkılmış, operasyonlara maruz kalmış insanlar bile... "Oh olsun" demiyorlar, bugünkü operasyona en sert şekilde itiraz ediyorlar ve haktan, hukuktan, adaletten yana tavır alıyorlar.
*
Çok merak ediyorum.
Bu tablo karşısında... Bugün'ler, Kanaltürk'ler, Zaman'lar, Samanyolu'lar, Ekrem Dumanlı'lar, Ahmet Altan'lar... Azıcık da olsa hicap duyuyorlar mıdır acaba?