Ahmet Hakan 'kayıtlara geçsin' diye yazdı! Aydın Doğan 15 Temmuz gecesi hangi talimatı verdi?
Ahmet Hakan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Aydın Doğan'la Bodrum'daydı.
Darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz'da Doğan Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan'la Bodrum'da olduğunu söyleyen Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Aydın Doğan'ın "Hiç korkmadan, çekinmeden demokrasiden yana olun. Darbeye karşı sivil yönetimden yana tavır alın. Darbeler en başta medyayı alaşağı eder, itiraz edin. Bunlar başarılı olursa en başta bizleri alıp götürürler, karşı çıkın” dediğini aktardı.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısı şöyle:
15 Temmuz akşamı Bodrum'dayız.
Aydın Doğan’la sohbet ediyoruz. Saat 22.00’ye yaklaşırken...
“Bana müsaade” diyerek yanından ayrıldım.
Saat 22.15’te telefonum çalmaya başladı.
Arayan herkes, aynı bilgileri veriyordu:
Askerler köprüyü kesti, Ankara’da jetler alçak uçuş yapıyor!
Arayanlar, darbe türünden bir çılgınlığa cüret edilebileceğine pek ihtimal vermedikleri için...
“IŞİD eylem yapacakmış, onun için önlem alınıyormuş” falan dediler ilk etapta.
Fakat çok geçmeden olay anlaşıldı:
Resmen darbe oluyordu.
Saat 22.30’a geldiğinde...
Hemen Aydın Doğan’ı aradım.
Durumu özetledim.
“Hiçbir şey belli değil ama galiba bir kalkışma var... Sanırım darbe oluyor” dedim.
Belirsizliklerin sürdüğü...
Birçok AK Parti yetkilisinin bile “bakalım kim kazanacak” falan diyerek durumu kollamaya başlayıp arazi olduğu...
Darbenin emir-komuta zinciri içinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin bile belli olmadığı...
O dakikalarda...
Aydın Doğan’ın mesajı çok netti:
“Askeri darbe felakettir. Demokrasiden ve sivil yönetimden yanayız”.
Bütün yayın organlarının yetkililerini tek tek aradı Aydın Doğan...
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’le, CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş’la, CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’la, Kanal D Genel Müdürü Barış Tünay’la, Kanal D Haber Müdürü Süleyman Sarılar’la, Posta Genel Yayın Yönetmeni Rifat Ababay’la görüştü.
Mesajları netti:
“Hiç korkmadan, çekinmeden demokrasiden yana olun” dedi.
“Darbeye karşı sivil yönetimden yana tavır alın” dedi.
“Darbeler en başta medyayı alaşağı eder, itiraz edin” dedi.
“Bunlar başarılı olursa en başta bizleri alıp götürürler, karşı çıkın” dedi.
Yani demem o ki...
Doğan Grubu’nda çalışan tüm arkadaşlarımızın darbeye karşı demokrasiden yana tavır almasında, zorbalığa karşı direnmesinde, silahlı askerlerin baskınları karşısında dimdik durmasında...
Kendi cesaretlerinin olduğu kadar...
Aydın Doğan’ın yüreklendirmesinin de payı çok ama çok büyüktür.
Amacım övmek ya da övünmek değil.
Bunları sırf tarihi hakikatler, kayıtlara doğru, eksiksiz ve hakkaniyetli biçimde geçsin diye yazdım.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısı şöyle:
15 Temmuz akşamı Bodrum'dayız.
Aydın Doğan’la sohbet ediyoruz. Saat 22.00’ye yaklaşırken...
“Bana müsaade” diyerek yanından ayrıldım.
Saat 22.15’te telefonum çalmaya başladı.
Arayan herkes, aynı bilgileri veriyordu:
Askerler köprüyü kesti, Ankara’da jetler alçak uçuş yapıyor!
Arayanlar, darbe türünden bir çılgınlığa cüret edilebileceğine pek ihtimal vermedikleri için...
“IŞİD eylem yapacakmış, onun için önlem alınıyormuş” falan dediler ilk etapta.
Fakat çok geçmeden olay anlaşıldı:
Resmen darbe oluyordu.
Saat 22.30’a geldiğinde...
Hemen Aydın Doğan’ı aradım.
Durumu özetledim.
“Hiçbir şey belli değil ama galiba bir kalkışma var... Sanırım darbe oluyor” dedim.
Belirsizliklerin sürdüğü...
Birçok AK Parti yetkilisinin bile “bakalım kim kazanacak” falan diyerek durumu kollamaya başlayıp arazi olduğu...
Darbenin emir-komuta zinciri içinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin bile belli olmadığı...
O dakikalarda...
Aydın Doğan’ın mesajı çok netti:
“Askeri darbe felakettir. Demokrasiden ve sivil yönetimden yanayız”.
Bütün yayın organlarının yetkililerini tek tek aradı Aydın Doğan...
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’le, CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş’la, CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’la, Kanal D Genel Müdürü Barış Tünay’la, Kanal D Haber Müdürü Süleyman Sarılar’la, Posta Genel Yayın Yönetmeni Rifat Ababay’la görüştü.
Mesajları netti:
“Hiç korkmadan, çekinmeden demokrasiden yana olun” dedi.
“Darbeye karşı sivil yönetimden yana tavır alın” dedi.
“Darbeler en başta medyayı alaşağı eder, itiraz edin” dedi.
“Bunlar başarılı olursa en başta bizleri alıp götürürler, karşı çıkın” dedi.
Yani demem o ki...
Doğan Grubu’nda çalışan tüm arkadaşlarımızın darbeye karşı demokrasiden yana tavır almasında, zorbalığa karşı direnmesinde, silahlı askerlerin baskınları karşısında dimdik durmasında...
Kendi cesaretlerinin olduğu kadar...
Aydın Doğan’ın yüreklendirmesinin de payı çok ama çok büyüktür.
Amacım övmek ya da övünmek değil.
Bunları sırf tarihi hakikatler, kayıtlara doğru, eksiksiz ve hakkaniyetli biçimde geçsin diye yazdım.