AHMET HAKAN 'İMAMIN ORDUSU'NU OKURKEN NELER HİSSETTİ?

Sağ olsun “bilişim teknolojisi” denilen “mübarek” devreye girdi ve “İmamın Ordusu” adlı kitap internette yayınlandı.

İmamın Ordusu sanal âlemde

İMZA atacaktık, parayı bastıracaktık, yayınevi bulacaktık, imece yapacaktık ve “İmamın Ordusu” adlı kitabı piyasaya sürecektik.
Gerek kalmadı.
Sağ olsun “bilişim teknolojisi” denilen “mübarek” devreye girdi ve “İmamın Ordusu” adlı kitap internette yayınlandı.

Tabii internet bu...
En ciddi mevzularda bile geyiğin bini bir para...
* Biri çıkmış “Hadi terörist olalım” diyor.
* Bir başkası abartıp “Bunlar Twitter’ı da kapatırlar” diye kaygı belirtiyor.
* Birinin gündeminde başka bir sorun var, “Kitabın akıcılık sorunu mu var ne?” diye soruyor.
* Bir başkası muhteşem bir espri patlatıyor: “İleri teknoloji, ileri demokrasiyi döver.”
* Yayınlanan metnin orijinal olup olmadığından kuşkulanan biri “Dokundum, yandım... Demek ki orijinalmiş” diyor...
* Biri ise şimdiden cezaevi rüyası görerek, “Silivri dedikleri büyük kasaba” türküsü çığırıyor.


Benim açımdan ise durum şudur:
Güzel havalara aldanıp sıkı giyinmeyi aniden terk ettiğim için hafiften bir soğuk algınlığı içinde kıvranıp dururken...
Yani...
Ihlamurlar, zencefiller, ballı sütler, sıcak su torbaları, hatmi çiçekleri, sevgi açlıkları, vitamin hapları, meyve suları, tavuk suyuna çorbalar ve dermansızlıklarla boğuşurken...
“İmamın Ordusu” adlı kitabı başladım okumaya...
Şimdilik şunu söyleyebilirim:
Şu ana kadar kendimi bir terörist faaliyetin içindeymişim gibi hissetmedim.

Ahmet HAKAN / HÜRRİYET