AHMET HAKAN HANGİ KELİMEYİ KULLANDIĞI İÇİN ''HALK CEPHESİ'' TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİ?
Ahmet Hakan, “Tek kişilik örgütünün izbe karargâhında kaleme alınmış bir no'lu bildiri" ile kendisini uyaran Halk Cephesi'ne cevap verdi.
‘Halk Cephesi’ beni tehdit etmiş
“Halk Cephesi” imzalı bir bildiri geçti elime.
“Ahmet Hakan’ı uyarıyoruz” demişler kızıl ve sert bir başlıkla.
Uyarıyorlarmış çünkü ben “devrim” ve “devrimciler” sözcüklerini ileri geri kullanmayı alışkanlık haline getirmişim.
İki de bir “devrim” diyormuşum.
Mesela “Maymunlar Cehennemi – Başlangıç” filmindeki maymun için “devrimci” nitelemesinde bulunmuşum.
Elimde bir “devrim” sözcüğü varmış, olmayacak kişilere, olmayacak gruplara, olmayacak olaylara hemen yapıştırıveriyormuşum sözcüğü.
Elimi çekmeliymişim “devrim” sözcüğünden.
“Devrim” şakaya gelmezmiş. Bunun ironisi yapılmazmış.
Yoksa fena olurmuş.
Madem öyle ben de kendilerine bir bildiriyle yanıt vereyim.
Bildirimin üst başlığı şudur:
“Tek kişilik örgütümün izbe karargâhında kaleme alınmış bir no’lu bildiridir”.
Bu da ana başlık:
“Kullanacağım işte var mı diyeceğiniz”.
Ve bu da bildirimin tam metni:
“Ben ki hayatım boyunca elime geçen her sözcüğü fütursuzca kullanmayı kendine şiar edinmiş bir adamım. Sırf bunun için örgütlenmiş, sırf bunun için hücre çalışmaları yapmış, sırf bunun için bayrak çekmiş bir adama sizin tehditleriniz söker mi? Her sözcüğü tepe tepe kullanmak gibi kutlu bir uğraştan beni kimse alıkoyamaz. Karşıma değil halk cephesi, dünyanın bütün halklarının cephesi çıksa yine de dönmem bu yoldan. Canım ister ‘devrim’ sözcüğünü kullanırım, canım çeker ‘inkılâp’ sözcüğünü dilime dolarım, canım ister ‘ihtilal’ derim. Hadi gidin işinize...”
“Halk Cephesi” imzalı bir bildiri geçti elime.
“Ahmet Hakan’ı uyarıyoruz” demişler kızıl ve sert bir başlıkla.
Uyarıyorlarmış çünkü ben “devrim” ve “devrimciler” sözcüklerini ileri geri kullanmayı alışkanlık haline getirmişim.
İki de bir “devrim” diyormuşum.
Mesela “Maymunlar Cehennemi – Başlangıç” filmindeki maymun için “devrimci” nitelemesinde bulunmuşum.
Elimde bir “devrim” sözcüğü varmış, olmayacak kişilere, olmayacak gruplara, olmayacak olaylara hemen yapıştırıveriyormuşum sözcüğü.
Elimi çekmeliymişim “devrim” sözcüğünden.
“Devrim” şakaya gelmezmiş. Bunun ironisi yapılmazmış.
Yoksa fena olurmuş.
Madem öyle ben de kendilerine bir bildiriyle yanıt vereyim.
Bildirimin üst başlığı şudur:
“Tek kişilik örgütümün izbe karargâhında kaleme alınmış bir no’lu bildiridir”.
Bu da ana başlık:
“Kullanacağım işte var mı diyeceğiniz”.
Ve bu da bildirimin tam metni:
“Ben ki hayatım boyunca elime geçen her sözcüğü fütursuzca kullanmayı kendine şiar edinmiş bir adamım. Sırf bunun için örgütlenmiş, sırf bunun için hücre çalışmaları yapmış, sırf bunun için bayrak çekmiş bir adama sizin tehditleriniz söker mi? Her sözcüğü tepe tepe kullanmak gibi kutlu bir uğraştan beni kimse alıkoyamaz. Karşıma değil halk cephesi, dünyanın bütün halklarının cephesi çıksa yine de dönmem bu yoldan. Canım ister ‘devrim’ sözcüğünü kullanırım, canım çeker ‘inkılâp’ sözcüğünü dilime dolarım, canım ister ‘ihtilal’ derim. Hadi gidin işinize...”