Ahmet Hakan, Erkan Oğur'u eleştirenleri hedef aldı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, sözü müziği kendisine, düzenlemesi Erkan Oğur'a ait "Hiç oldum" türküsüne klip çekti. Bunun üzerine başlayan tartışmalar dün tüm gün boyunca sürdü. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan da sol kesimden Erkan Oğur'a gelen sert eleştirilere dair bir yazı yazdı.
Müzisyen Erkan Oğur'un, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın "Hiç Oldum" şarkısına yardım ederek düzenlemesini yapması Twitter’da gündem oldu.
Yapılan eleştirilere bir tepki de Ahmet Hakan'dan geldi. Hakan bugün "Erkan Oğur'a yapılan yobazlığın ta kendisi" başlıklı bir yazı kaleme aldı. "Erkan Oğur’a mavi gökyüzünü dar etmeye kalktılar." diyen Hakan, Oğur'a yönelen eleştirileri hedef aldı.
İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısındaki "Erkan Oğur’a yapılan yobazlığın ta kendisidir" başlıklı yazısının ilgili kısmı...
İflah olmaz bir türkü severim ben.
Ama yüzyılların izini taşıyan türküleri severim. Çağlar ötesinden gelip bizi tam kalbimizden yakalayanları... İlk söyleyeni belirsiz anonimleri... Sözleri gayet basit ama bir o kadar da derinlikli olanları...
İşte bu yüzden “Ben bir türkü sözü yazdım, üstelik de besteledim” diye ortaya çıkanlara karşı hep mesafeli olmuşumdur. Çünkü bu tür iddialardan genellikle yapay sonuçlar çıkar.
*
İbrahim Kalın’ın sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Hiç Oldum’ adlı bir türküyü seslendirdiğini duyunca...
“Eyvah” dedim.
Ve bin türlü önyargıyla açıp dinledim türküyü.
*
Ama o da ne!
Daha ilk dizelerde tuzla buz oldu tüm önyargılarım.
İnsandan söz eden bir Muhyiddin Abdal edası vardı türküde... Zülfü kâküllerden söz eden bir Sıdkı Baba sesi vardı... Zahirden ve ahirden söz eden bir Neşet Ertaş derinliği vardı...
*
Sözlerindeki tabiiliğe, müziğindeki etkileyiciliğe ve söylenme edasındaki alçakgönüllülüğe bakınca...
“İşte budur yahu işte budur” dedim.
*
Sonra türkünün düzenlemesini Erkan Oğur’un yaptığını fark ettim. Gitarlarıyla, kopuzuyla da girmiş türküye Erkan Oğur.
*
Türküde ortaya çıkan tabiilikte, etkileyicilikte, alçakgönüllülükte...
Erkan Oğur’un büyük payı olduğunu düşündüm.
*
Ve tabii sevindim.
Hem de çok sevindim.
Türkü uğruna, sanat uğruna, eskinin sesinin yeni bir soluk olarak ortaya çıkması uğruna...
Bütün görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak bir araya gelme cesaretinin ortaya konmasına sevindim.
*
Fakat gönüllerini ve kafalarını mahallelere ayırmış cepheleşme taraftarı yobazlar, bu cesaretin bedelini Erkan Oğur’a ödetmeye kalktılar.
*
“Sen nasıl İbrahim Kalın’la türkü söylersin?” diye özetlenebilecek bir yobazlıkla...
Erkan Oğur’a mavi gökyüzünü dar etmeye kalktılar.
*
Aldırma Erkan Oğur aldırma!
Sen gözlerini yumup çağlar ötesinden gelmiş bir abdal gibi türkülerini söyleyen ve kendini kırklara, yedilere adayan bir eski zaman dervişisin.
*
Günümüz dünyasının bütün leş linç orduları birleşse de...
Bilen bilir, sen yine dönmezsin yolundan.