AHMET HAKAN: ''BENİ BİR TEK FERİDUN ANLADI, O DA YANLIŞ ANLADI''
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, dün yazdığı "Ayten Gökçer falan" yazısına gelen tepkiyi köşesine taşıdı..
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan "Beni bir tek Feridun anladı" başlıklı yazısında kendisini sadece Feridun Düzağaç’ın anladığını ancak onun da yanlış anladığını iddia etti..
İşte o yazı :
“AYTEN Gökçer falan” diye bir yazı yazmıştım dün.
Cicili-bicili sanatçılarımızın, söz demokrasiye, Atatürk’e, darbelere, dindarlara falan geldiğinde nasıl da cici-bici olmaktan çıktıklarını anlatmaya çalıştım.
Sanatçı Feridun Düzağaç bu yazım üzerine şu mesajı yazmış:
“Solgun bir gül oluyormuş ülkesi için kaygılanan sanatçı... Bu işlere bulaşmamalı imiş şarkıcısı, oyuncusu, yazarı, çizeri... Ahmet Hakan öyle yazmış.”
Beni bir tek Feridun anladı, o da yanlış anladı.
Bana yine kendimi açıklamak düştü ama olsun.
Feridun için değer.
Kaygılan sen de şafaklar gibi ey Feridun...
Ama kaygılanmadan önce bir bak, ne diyoruz, ne demek istiyoruz?
Diyoruz ki:
Türbana karşı çıkıyorsan da, savunuyorsan da yola çıkmadan önce bu konuda yazılmış çizilmiş birkaç kitap karıştır.
Cumhuriyet’i öveceksen orta halli laik teyzeden bir tık öteye geçerek öv.
Atatürk’e olan beğenilerini ifade edeceksen hiç değilse hepimizi şaşırtacak değişik birkaç cümle kur.
Darbeleri öveceksen hiç değilse birkaç darbe mağdurunu dinle, ondan sonra öveceksen yine öv.
Memleketin en çetrefilli sorunu olan Kürt sorunu hakkında bir-iki kelam edeceksen bu konuda yazılmış hiç değilse üç makale oku.
Kısacası...
Konuş, kaygılan, tepki göster, tavır koy, harekete geç...
Ama çıkınında birazcık azık olsun.
Yoksa her konuştuğunda solgun bir gül olmaktan kurtulamazsın.
Ahmet Hakan’ın yazısının tamamını okumak için tıklayın
İşte o yazı :
“AYTEN Gökçer falan” diye bir yazı yazmıştım dün.
Cicili-bicili sanatçılarımızın, söz demokrasiye, Atatürk’e, darbelere, dindarlara falan geldiğinde nasıl da cici-bici olmaktan çıktıklarını anlatmaya çalıştım.
Sanatçı Feridun Düzağaç bu yazım üzerine şu mesajı yazmış:
“Solgun bir gül oluyormuş ülkesi için kaygılanan sanatçı... Bu işlere bulaşmamalı imiş şarkıcısı, oyuncusu, yazarı, çizeri... Ahmet Hakan öyle yazmış.”
Beni bir tek Feridun anladı, o da yanlış anladı.
Bana yine kendimi açıklamak düştü ama olsun.
Feridun için değer.
Kaygılan sen de şafaklar gibi ey Feridun...
Ama kaygılanmadan önce bir bak, ne diyoruz, ne demek istiyoruz?
Diyoruz ki:
Türbana karşı çıkıyorsan da, savunuyorsan da yola çıkmadan önce bu konuda yazılmış çizilmiş birkaç kitap karıştır.
Cumhuriyet’i öveceksen orta halli laik teyzeden bir tık öteye geçerek öv.
Atatürk’e olan beğenilerini ifade edeceksen hiç değilse hepimizi şaşırtacak değişik birkaç cümle kur.
Darbeleri öveceksen hiç değilse birkaç darbe mağdurunu dinle, ondan sonra öveceksen yine öv.
Memleketin en çetrefilli sorunu olan Kürt sorunu hakkında bir-iki kelam edeceksen bu konuda yazılmış hiç değilse üç makale oku.
Kısacası...
Konuş, kaygılan, tepki göster, tavır koy, harekete geç...
Ama çıkınında birazcık azık olsun.
Yoksa her konuştuğunda solgun bir gül olmaktan kurtulamazsın.
Ahmet Hakan’ın yazısının tamamını okumak için tıklayın