Efendim; Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında insanlarının yol, yordam, konuşma adabı bilmemeleri geliyor. Karşılarında çocuk mu var, büyük mü var, kadın mı var bilmiyorlar. Karşısındakinin onuru nedir, ettiğin lüzumsuz bir laftan ya da espriden dolayı alınırlar mı, küçük mü düşerler umurlarında değil. “Laf olsun torba dolsun” yani!..
Akıllarına ilk gelenleri söyleyiveriyorlar. Ne yazık ki bazı durumlarda bu kişiler lafın ucunun nereye varacağını düşünmeden konuşabiliyorlar. Bunun literatürdeki tam karşılığı ise “Patavatsızlık” oluyor!..
Ne Lüzumsuz İfadeler Bunlar?..
Hele de bu gibi davranışlara siyasetçilerde rastlanınca siyasetin iyice ayağa düştüğünü anlıyorsunuz. Demek ki –maalesef- bunun eğitimle, diplomayla, makamla da fazla bir ilgisi yok. Her zaman bir yerlerden pırtlayıveriyor. O zaman seviye yerlerde sürünüyor.
Nitekim bu tarz bir olaya CHP'li Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan'ın bir çocukla sohbeti esnasında şahit olduk. Özarslan "Babamı zabıta yapar mısın?" diyen çocuğa "Baban rüşvet alır mı?” “Hırsızlık yapar mı?” gibi sorular sordu. Çocuk rüşvet sorusunu yanıtsız bırakınca Özarslan kahkahalar attı.
Bilemiyorum, bu nasıl bir anlayıştır? Böylelikle espri yaptığını ya da çocukla ilgilendiğini zannediyor herhalde. Böylesi bir cıvık diyalogtan utanması gerekirken halen kendini haklı çıkarmaya çalışıyor. Çok sevimsiz. Bilemiyorum, partiler birilerini aday göstermeden önce sıkı bir testten geçirmeliler bence. Ama nerede?..
Açıklaması Tatmin Edici değil!..
Yazının sonuna hakkaniyet gereği tam metnini aldığım Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan'ın açıklaması beni hiç tatmin etmedi. Birincisi; o görüntülerin başkanın kendi makamında, onun izniyle çekildiği anlaşılıyor. (Artık ona iletişim ekibinden bu aklı kim vermişse olay biraz “Kurgu” kokuyor!) Bu arada o ve cenahı “videonun tamamı” ndan söz ediyor. Öncesi ve sonrasının kırpıldığını söylüyor.
Madem öyle makam odasında o videoyu kim çekti? Aslı veya kopyasının sizde veya yakınlarınızda olması lâzım. O videonun tamamını belediyenizin sitesinde yayınlayın o zaman. Bizde aydınlanalım. Haksızsak özür dileyelim. İkincisi başkan bu olayı bir “Algı çalışması” olarak tanımlamış? Hangi algı? Bir algı varsa onu da siz yaratmışsınız belli ki.
Çocuğa Söylenecek Laflar mı?..
Fakat bunlarda önemli değil bence. “İyi niyetli” olabilirsiniz. Lakin öncesinde veya sonrasında ne derseniz deyin bunlar bir çocuğa söylenecek laflar değil. Başka soru mu bulamadınız? Her şey iyi niyetli bir sohbet, samimi bir şakalaşma olsa bile ne gereği var? Çocuk ne bilsin rüşveti, hırsızlığı? Ayrıca ne gerek var bunlara? Okulunu sor, derslerini sor, tuttuğu futbol takımını sor, soroğlu sor. Babasını işe alacaksınız diye her şeyi söylemeyi hak görüyorsunuz. Madem bir hayır yapacaksınız üslubunca yapınız!..
Hele de o rüşvet sorusu ne? Çocuk “Babamı zabıta yap” diyor. Demek sen bu soruyu sorarak bilinçaltında zabıtayı zımnen rüşvetle özdeşleştiriyorsun. Ne kel alâka bir durum. Bu arada çocuğun babası da başkanı savunan bir video çekmiş hemen. Maalesef ciddiye alamıyorum. Çünkü işi hallolmuş. Kimse işi bozulsun istemez!..
Medyaya Boşuna Kızmayın!..
İlaveten medyaya ne kızıyorsunuz? Medya zorla mı söylettirdi o sözleri size? Kafanıza silah mı dayadılar? Ne yapacaksınız aleyhinize yazan herkesin dosyasını mı tutacaksınız? Biraz insaf!..
Ayrıca başta Uğur Dündar olmak üzere birçok medya mensubu x hesaplarından bu ifadelerinden rahatsızlıklarını belirtmişler. Dündar "Ben sana belediye başkanı olamazsın demedim!.. Ey Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan! Küçücük bir çocuğa -babası iş istedi diye- babasının ve kameraların önünde bunlar sorulur mu?.. Sen hiç insanlıktan nasibini almadın mı?" diye haklı olarak ateş püskürmüş.
Pot Kırmaktan Öte Düşüncesizlik!..
Dolayısıyla bende çok kızmış durumdayım. İzahı yok. Yoksa “Adam bir pot kırmış, insan gafleti”, “Herkes hata yapabilir” der geçerdim. (Muhtemelen o da pişman olup, üzülmüştür anlarım.) O çocuğun yerine kendimi koydum. O sorular karşısında nasılda utançtan yerin dibine geçerdim. Artık ne siyasette ne çevremde bu tip düşüncesizlikler görmek istemiyorum.
Kısaca “Ağzından çıkanı kulağı duyan” yöneticilere ihtiyacımız var!..
16. 06. 2024
NOT: Bu arada Mesut Özarslan sosyal medya platformu X'den paylaşımda bulundu. Sorumlu habercilik gereği açıklamasını yayınlıyoruz: “Geçtiğimiz gün düzenlediğimiz halk gününde, daha önceden tanıdığım Uzman Çavuş olan bir vatandaşımız ve çocuğu ile görüşmem sırasında yaşanan diyalog hakkında; - Konuşmamızın başında kahraman askerimizin evladına, babasının vatan, millet ve bayrak sevdalısı bir yiğit olduğunu, onun rüşvet almayacağını, hırsızlık yapmayacağını ve bu değerlere her zaman sadakatle bağlı kalacağını ifade etmiştim. Yayınlanan video, bu konuşmanın devamıdır.- Amacım ve niyetim bu olduğu halde, halis ve safi duygularla bizleri eleştiren vatandaşlarımızın eleştirilerini saygıyla karşılıyor, Keçiören’de yaptığımız onlarca güzel hizmet ve örnek belediyecilik uygulamaları varken böyle bir konuyla gündeme gelmekten dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Bu meşguliyet ve yanlış anlaşılmadan dolayı tüm kamuoyundan özür diliyorum. - Bazı çevrelerin başı sonu belli olmayan videolarla yaptığı algı çalışmasının da farkındayım. Onların bu uğraşlarına katkı sunmamak ve onlara bu fırsatı vermemek adına daha dikkatli davranmaya ayrıca özen göstereceğim. Ayrıca, “tarafsız” olduğuna inandığımız bazı gazetecilerin de bizleri arayarak, işin doğrusunu dinleyip bunun ardından paylaşım yapmalarını beklerdim. - Keçiören’imiz güzel projelerle, örnek çalışmalarla ve şeffaf belediyecilik uygulamalarıyla anılmaya devam edecektir. İŞİMİZ, GÜCÜMÜZ KEÇİÖREN!!! Kamuoyuna saygıyla duyurulur."