AGOS GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENİNE SUÇ DUYURUSU!
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş ile yazar ve yönetmen Ümit Kıvanç hakkında yapılan suç duyurusunda bulunuldu.
Koptaş ve Kıvanç, Hrant Dink davasında açıklanan kararın hemen ardından, 17 Ocak 2012’de Haber Türk TV’de Balçiçek İlter’in sunduğu Söz Sende programına konuk olmuş ve kararla ilgili değerlendirmelerde bulunmuştu. Programın yayımlanmasının ardından, 18.01.2012 tarihinde, Antalya’da yaşayan Aydın Taşçı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu. Taşçı, Koptaş ve Kıvanç’ın “devletin katil olduğunu” söylediklerini iddia ederek, bir Türk olarak durumu kabul edemediğini belirtti ve ihbarda bulundu.
Taşçı, ihbar dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Rober Koptaş ve Ümit Kıvanç adlı TC vatandaşların (belli ki Ermeni) Hrant Dink davası ile ilgili olarak TC devletinin katil olduğunu ve katilliklerine devam ettiğini, ayrıca yargılama süreci hakkında nahoş kelimeler kullanmalarını bir Türk vatandaş olarak kabul etmediğim için size bildirmek isterim. Gereği için ”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fikret Seçen, ihbar dilekçesini işleme koydu. İstanbul Cumhuriyet Savcısı’na dosyasının gönderilmesinin ardından RTÜK’ten yayımlanan program istendi. Program kaydının deşifresi için bilirkişi atandı. Bilirkişi gerekli çözümleri savcılığa gönderdi. Savcılık ayrıca Antalya Başsavcılığı’na yazı yazarak ihbarcı Aydın Taşçı’nın talimata ifadesinin alınmasını istedi. Talimatla ifadesi alınan Taşçı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yargının küçük düşürüldüğünü iddia ederek şikâyetini yineledi.
Savcı, bu ifadenin ardından Koptaş ve Kıvanç’ı ifadeye çağırdı. Koptaş ve Kıvanç önümüzdeki günlerde savcılığa giderek ifade verecek.
Avukat Bakırcıoğlu: İhbar ciddiye alınmamalı
Soruşturmaya tepki gösteren Agos gazetesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, kamu görevlilerinin Dink cinayetinde sorumluluklarının olduğunun inceleme ve soruşturmalarda tartışmasız bir biçimde açığa çıktığını söyledi.
Kamu görevlilerinin sorumluluklarının DDK raporu, Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından tespit edildiği ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu durumun karara bağlandığına dikkat çeken Bakırcıoğlu, açılan davalarda bu durumun görevi kötüye kullanmak olarak değerlendirildiğini hatırlattı.
Bakırcıoğlu, şunları söyledi: “Hrant Dink cinayetine dair yapılan soruşturmalar ve yapılan yargılamaların etkili bir şekilde yapılmadığı, Dink cinayetini işleyen örgütün üst yapısının açığa çıkarılmadığı ortada. Bu husus, müdahiller, müdahil vekilleri tarafından yıllarca beyan edildi ve son olarak Dink cinayeti davasında esas hakkında mütalaasını sunan savcılık makamı tarafından da ikrar edildi. Savcılık makamı dahi Dink cinayeti soruşturmasının yeterli etkinlikte yapılamadığını söyledi.”
Koptaş ve Kıvanç tarafından dile getirilen görüşlerin suç unsuru taşımadığına dikkat çeken Bakırcıoğlu, yapılan ihbarın ciddiye alınmaması gerektiğini vurguladı.
AGOS
Taşçı, ihbar dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Rober Koptaş ve Ümit Kıvanç adlı TC vatandaşların (belli ki Ermeni) Hrant Dink davası ile ilgili olarak TC devletinin katil olduğunu ve katilliklerine devam ettiğini, ayrıca yargılama süreci hakkında nahoş kelimeler kullanmalarını bir Türk vatandaş olarak kabul etmediğim için size bildirmek isterim. Gereği için ”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fikret Seçen, ihbar dilekçesini işleme koydu. İstanbul Cumhuriyet Savcısı’na dosyasının gönderilmesinin ardından RTÜK’ten yayımlanan program istendi. Program kaydının deşifresi için bilirkişi atandı. Bilirkişi gerekli çözümleri savcılığa gönderdi. Savcılık ayrıca Antalya Başsavcılığı’na yazı yazarak ihbarcı Aydın Taşçı’nın talimata ifadesinin alınmasını istedi. Talimatla ifadesi alınan Taşçı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yargının küçük düşürüldüğünü iddia ederek şikâyetini yineledi.
Savcı, bu ifadenin ardından Koptaş ve Kıvanç’ı ifadeye çağırdı. Koptaş ve Kıvanç önümüzdeki günlerde savcılığa giderek ifade verecek.
Avukat Bakırcıoğlu: İhbar ciddiye alınmamalı
Soruşturmaya tepki gösteren Agos gazetesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, kamu görevlilerinin Dink cinayetinde sorumluluklarının olduğunun inceleme ve soruşturmalarda tartışmasız bir biçimde açığa çıktığını söyledi.
Kamu görevlilerinin sorumluluklarının DDK raporu, Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından tespit edildiği ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu durumun karara bağlandığına dikkat çeken Bakırcıoğlu, açılan davalarda bu durumun görevi kötüye kullanmak olarak değerlendirildiğini hatırlattı.
Bakırcıoğlu, şunları söyledi: “Hrant Dink cinayetine dair yapılan soruşturmalar ve yapılan yargılamaların etkili bir şekilde yapılmadığı, Dink cinayetini işleyen örgütün üst yapısının açığa çıkarılmadığı ortada. Bu husus, müdahiller, müdahil vekilleri tarafından yıllarca beyan edildi ve son olarak Dink cinayeti davasında esas hakkında mütalaasını sunan savcılık makamı tarafından da ikrar edildi. Savcılık makamı dahi Dink cinayeti soruşturmasının yeterli etkinlikte yapılamadığını söyledi.”
Koptaş ve Kıvanç tarafından dile getirilen görüşlerin suç unsuru taşımadığına dikkat çeken Bakırcıoğlu, yapılan ihbarın ciddiye alınmaması gerektiğini vurguladı.
AGOS