AGB NİELSEN ŞİRKETİNİN TEKELİ KIRILIYOR MU? TİAK BAŞKANINDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR!..

TİAK Başkanı Ömer Kayalıoğlu çarpıcı açıklamalar yaptı. Bakın Kayalıoğlu AGB ve tartışmalar hakkında ne dedi? İşte o sözler.

Reklam pastasının dağılımı açısından büyük önem taşıyan reyting ölçümlerini 18 yıldır yürüten AGB Nielsen şirketinin tekeli yıkılıyor.


AGB'nin işvereni konumunda olan Televizyon İzleme Araştırma Komitesi, ekim ayında ihale yapma kararı aldı. İhaleye AGB dışında GFK, Tns ve bir Fransız firması olmak üzere üç uluslararası şirket daha katılacak. 3,2 milyar dolarlık reklâm pazarının şekillenmesini sağlayacak olan şirketler, teknik yeterlilik ve güvenilirlik testine tabi tutulacak. Verilerin Türkiye genelini yansıtabilmesi için de ölçüm 34 ilden 81 ile yayılacak ve denek görevi yapan hane sayısı 2 bin 500'den 4 bine çıkarılacak.


Bir süre önce ölçümlerde yer alan deneklerin isimlerinin elden ele dolaşmasıyla ilgili tartışmalar da aydınlandı. Zaman'a konuşan TİAK Başkanı Ömer Kayalıoğlu, denekleri öğrenmek isteyen kötü niyetli kişilerin, teknik araçları takip ederek ölçüm cihazı yerleştirilen şahısların evlerini tek tek tespit ettiğini açıkladı. Kayalıoğlu, "Sistemdeki problemi ilk olarak AGB değil, denetçi görevini yürüten ODTÜ ortaya çıkardı. Bunun anlaşılmasıyla İzmir ve Ankara'da 50 deneğin etkilendiği endişesi oluştu. AGB'den hemen bu deneklerin sistem dışına çıkarılmasını istedik." bilgisini verdi. AGB'nin kadrolu denek sahiplerinin ortaya çıkması ve elde edilen verilerin güvensizliği başta yapımcılar olmak üzere medya sektörünün tepkisini çekmişti.


Kayalıoğlu, gündemdeki tartışmalar ve güvenlik zafiyeti nedeniyle yıl sonunda yapılacak ihaleye AGB'nin yanı sıra GFK, TNS ve bir Fransız firmasının daha katılacağını duyurdu. İhaleyi alacak firmanın ölçüm işini 5 yıl yürüteceğini belirterek yeni dönemde ölçüm sisteminde ciddi değişiklikler olacağını vurguladı. Reytingi belirleyen peoplemeter (insan ölçer) cihazının eve gelen konuklarca fark edildiğine dikkat çeken Kayalıoğlu, "Yeni şirketin farklı bir sistem geliştirerek cihaza farklı format getirmesini bekliyoruz." dedi. AGB'nin ölçüm için yıllık 12 milyon lira aldığını hatırlatarak, "İhaleyi 3 aşamada ele alacağız. Önce firmaların yeterliliklerine sonra ölçüm ve teknik standartlarına ve en son da önerdikleri fiyatlarına bakacağız." diye konuştu.


İhaleye giren firmaların tamamen dijital olarak çalışması ve güvenlik önlemlerini tam olarak almış olması aranan kriterlerin başında geliyor. Yeni dönemde verilerin Türkiye genelini yansıtabilmesi için ölçüm 34 ilden 81 ile yayılacak. Mevcut denek görevi yapan 2 bin 500 hane sayısı 4 bine çıkarılarak ölçümlerin daha geniş bir kesimi kapsaması sağlanacak. Ayrıca ölçüm şirketleri birbirleriyle kıyasıya yarışacağı için AGB'nin yıllardır belirlediği fiyat listesi de aşağıya çekilecek. Eğer ihaleyi AGB'nin dışında farklı bir şirket kazanırsa 2010'un son 3 ayında iki ayrı ölçüm yapılacak. Çünkü yeni şirket ölçümlerini 3 ay öncesinden başlatmak zorunda. TİAK bu dönemde hem AGB'nin verilerini hem de yeni şirketin sonuçlarını açıklayacak.


Televizyonlarda içki görüntüleri de buzlanacak


Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), televizyonlarda içki görüntülerinin de buzlanması için harekete geçti. Önümüzdeki hafta başına kadar Başbakanlık'a gönderilmesi beklenen yeni RTÜK tasarısında, programlarda alkol ve sigara kullanımını özendiren görüntülere yer verilmesi yasaklanıyor. Şimdiye kadar 'Tütün Yasası' kapsamında sadece sigaralar televizyonlarda buzlanarak gösteriliyordu. Artık alkollü içecekler de buzlanarak verilecek.


Yeni tasarıda radyo ve televizyonların ihlal etmemeleri gereken 'yayın ilkeleri'nden "Türk millî eğitiminin genel amaçları, temel ilkeleri ve millî kültürün geliştirilmesi" ile ilgili madde tamamen kaldırıldı. Buna göre televizyon ve radyoların, Türk kültürü, dili, milli eğitimini geliştirmesi gibi yükümlülükleri ve Türk halk ve Türk sanat müziği yayınlama zorunluluğu olmayacak. Böylece televizyon kanallarının Türk milli eğitimini geliştirmek adına program yayınlamak zorunluluğu kalkarken, bu maddeye uyulmadığı için kanallara müeyyide de uygulanamayacak. Yayıncı kuruluşlardan, sadece Türkçeyi kurallarına uygun olarak ve kaba olmadan kullanmaları istenecek. Türkçenin eğitim ve bilim dili haline getirilmesi için yayın yapılması yükümlülüğü de aranmayacak. Radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarının belli oran ve saatlerde Türk halk ve Türk sanat müziği programlarına yer vermelerini içeren 31. madde de taslakta yeniden düzenlendi. Müzik yayını yapan tematik kanallar ve radyoları ilgilendiren yeni düzenlemeyle, kuruluşların sanat ve halk müziğine belirli oranlarda yer vermeleri zorunluluğuna son verilecek. Mevcut düzenlemede, olağanüstü durumlarda yayın yasağı getirme yetkisi Başbakan veya görevlendireceği bir bakana veriliyor. Ancak yeni tasarıda bu yetkiye RTÜK de sahip olacak.


Zaman