Adli Tıp'tan H.K.G. raporu: Ruh sağlığı bozuldu

Adli Tıp Kurumu, H.K.G'nin yaşadığı olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu tespit etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yarın başlayacak duruşmanın kapalı yapılmasını ve yayın yasağı kararı alınmasını talep etti.

İsmailağa Cemaati’nde “dini nikâh” adı altında 6 yaşındaki H.K.G’nin yıllarca cinsel istismara uğramasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması 30 Ocak Pazartesi günü başlayacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, duruşma öncesinde mahkemeden davanınkapalı yapılmasını ve olaya ilişkin yayın yasağı konulmasını talep etti. Bu arada mahkemenin talebi üzerine rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu, olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna oy birliğiyle karar verdi.

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in, 2004 yılında henüz 6 yaşında olan kızı H.K.G'yi imam nikâhı adı altında 29 yaşındaki tarikat üyesi Kadir İstekli’ye zorla evlendirdiğinin ortaya çıkması Türkiye gündemini sarsmıştı.

H.K.G'ye yönelik yıllar sürdüğü iddia edilen cinsel istismara ilişkin açılan davanın ilk duruşması, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yarın başlıyor. Saat 10:00’daki duruşmada mağdurenin babası İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, annesi Fatma Gümüşel ve tarikat üyesi Kadir İstekli sanık olarak hâkim karşısına çıkacak. Duruşmada üç sanığın savunması alınacak.

Duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yanı sıra çok sayıda baro, kadın ve çocuk hakları örgütü ve siyasi parti yetkilisi ve avukatlarının katılması bekleniyor.

Adli Tıp raporu mahkemeye ulaştı
Bu arada duruşma öncesinde dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Mahkeme, dava sürecinde mağdurenin beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına karar vermişti. Bu nedenle Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen H.K.G. uzman hekimler tarafından muayene edildi. Bu inceleme sonucunda hazırlanan 25 Ocak 2023 tarihli rapor, mahkemeye gönderildi. DW Türkçe'nin ulaştığı raporda, cinsel istismar olayından dolayı mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu yönünde mütalaa verildi. Kararın sonuç bölümünde, şöyle denildi:

"Yukarıdaki tıbbi belgeler ve dava dosyasının tetkikinde elde edilen ve adli psikiyatriyi ilgilendiren hususların değerlendirilmesinde; (…) mağduru bulunduğu olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan travma sonrası stres bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, bu duruma göre H.K.G'nin mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu oy birliği ile mütalaa olunur."

Bakanlık davada gizlilik istedi
Öte yandan davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, duruşma öncesinde mahkemeye dilekçe vererek, davada gizlilik kararı alınarak duruşmaların kapalı yapılmasını ve davaya ilişkin yayın yasağı konulmasını talep etti. Mahkemenin, yarın başlayacak duruşmada ilk olarak bu talebi ele alması bekleniyor. Eğer gizlilik kararı konulursa duruşmaya yalnızca sanık, mağdure ve taraf avukatları katılacak. Diğer izleyiciler ve basın mensupları ise salondan dışarı çıkarılacak.

Bakanlık, olaya ilişkin yaptığı açıklamada, davaya müdahil olduklarını belirterek, “Bakanlığımızca süreç yakından takip edilerek, bundan önce olduğu gibi ilerleyen dönemde de mağdura her türlü hukuksal destek verilecektir” demişti.

H.K.G. olayı nedir?
Dava dosyasına göre; İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, 2004 yılında henüz 6 yaşında olan kızı H.K.G’yi imam nikâhı adı altında 29 yaşındaki tarikat üyesi Kadir İstekli’yi zorla "evlendirdi." Küçük yaştan itibaren cinsel istismara uğradığını belirten H.K.G’ya iddiaya göre 13 yaşında nişan, 15 yaşında düğün yapıldı.

14 yaşındayken adet düzensizliği üzerine ailesi tarafından hastaneye götürülen mağdur çocuğu muayene eden doktor, cinsel istismar şüphesi üzerine durumu polise bildirdi. Savcılık bunun üzerine soruşturma başlattı. H.K.G’nin ailesi, çocuğun 17 yaşında olduğunu iddia etti. Savcılık, hastaneden doğum kaydına ulaşmak yerine mağdureyi Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde kemik testine gönderdi. Ancak ailesi, 17 yaşında olduğunu öne sürdüğü H.K.G'nın yerine 21 yaşındaki bir tarikat üyesi kadını teste soktu. Bu nedenle H.K.G'nin kemik yaşı 21 çıktı. Savcılık, bu nedenle 2012 yılında takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı. Bu süreçte H.K.G, 17 yaşında hamile kaldı ve bir çocuk dünyaya getirdi.

2020 yılında mağdure, bir kez daha yargıya başvurdu. İfadesi alınan H.K.G. dosyaya Kadir İstekli'yle 6 yaşında evlendirilme ve cinsel istismara uğrama süreçlerine ilişkin yaptığı konuşma kayıtlarını delil olarak sundu.

İddianameye de giren ses kaydı dökümünde H.K.G. "6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi. Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı" dedi. Kadir İstekli ise "Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyoz mu" karşılığını verirken, H.K.G, "Ama telafi de olmuyor" ifadesini kullandı.

Kadir İstekli bunun üzerine "Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Ama o şekil bir şeye müsaade eder miyim. Etmem" diyerek cinsel istismarı kabul etti.

Soruşturma savcısı Ercan Ateş, 31 Ekim 2022’de Yusuf Ziya Gümüşel, Fatma Gümüşel ve Kadir İstekli hakkında iddianame düzenledi. Kadir İstekli hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve cinsel saldırı 67 yıl 10 aya kadar, Gümüşel çifti hakkında ise çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 22 yıl 6 ay hapis istendi. İddianamede, Kadir İstekli’nin 2004-2013 yılları arasında cinsel istismar, 2013-2020 yılları arasında ise cinsel saldırı suçunu işlediği anlatıldı.

Gazeteci Timur Soykan’ın kamuoyunu duyurduğu olayın ardından şüphelilerin tutuksuz yargılanması tepki çekmişti. Savcılığın itirazı üzerine gözaltına alınan Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli 15 Aralık 2022’de tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Mahkeme, 22 Mayıs’ta yapılacak duruşmayı ise 30 Ocak’a çekmişti.

Bu arada mağdureye 2012 yılında sahte rapor verilmesine ilişkin dönemin savcısı, raporda imzası bulunan doktorlar ve H.K.G’nin ailesi hakkında ayrı bir soruşturma yürütülüyor. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada henüz bir dava açılmadığı öğrenildi.