Adli Tıp Kurumu’nda 7/24 Narin mesaisi! Suda kaldığı için bulgular tespit edilemiyor

Türkiye’nin günlerdir bir umutla yaşam belirtisi beklediği olayda küçük Narin’in cansız bedeni köyün deresinde bulundu. Narin’den alınan DNA örnekleri Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nde yapılan ilk otopsisinin ardından kesin kararı verecek olan İstanbul Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Morg İhtisas Dairesi’nde adeta Narin Güran mesaisi başladı. Narin’in cansız bedeni uzun süre suda kaldığı için alınan DNA örneklerinden çok sağlıklı bir bulgu elde edilemedi.

MedyaRadar’dan Ercan Öztürk’ün haberine göre Bakanı Yılmaz Tunç, sün itibariyle hem Diyarbakır Başsavcılığı’na hem de Adli Tıp Kurumu’na “anarün Güran” talimatı gönderdi. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’ne çok sayıda uzmanın katıldığı otopside Narin Güran’ın cansız bedeninden alınan çok sayıda örnek incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na getirildi..

GECE DE ÇALIŞACAKLAR

Bakan Tunç’un talimatı sonrası Adli Tıp Kurumu’nda adeta Narin Güran seferberliği başladı. Morg İhtisas Dairesi’nde 10’un üzerinde uzman Diyarbakır’dan gelen örnekleri inceliyor. MedyaRadar’ın Adli Tıp Kurumu kaynaklarından öğrendiği bilgilere göre, Narin’in küçük bedeni uzun süre suda kaldığı için ölüm zamanı başta olmak üzere alınan örneklerden sağlıklı bir sonuç alınamadı. Adli Tıp Kurumu uzmanları adeta 24 saat bir delil bulabilmek için çalışacak. Morg İhtisas Dairesi’nde yapılan incelemelerde herhangi bir sağlıklı sonuç alınmadığı sürece bu defa devreye 1’nci İhtisas Kurulu devreye girecek.

AĞABEYİN KOLUNDAKİ DİŞ İZİNDEN KISA SÜRELİ SONUÇ ÇIKABİLİR

Geçtiğimiz hafta İstanbul Adli Tıp Kurumu’na getirilen Narin Güran’ın 17 yaşındaki ağabeyinin kolundaki diş iziyle ilgili sonucun kısa sürede sonuçlanacağı öğrenildi. Enes Güran’ın kolundaki bir diş izinin kendisine diğer diş izinin ise kime ait olduğu belirlenememişti. Diyarbakır’da Narin’in diş izlerinden alınan örnekle Enes Güran’ın kolundaki belirlenemeyen diş iziyle karşılaştırılacak.

91 ÖRNEK İSTANBUL’A GÖNDERİLDİ

Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan ilk raporda şu ifadelere yer verildi: “Cenaze bütünlüğü bozulmadan önce ve cesedin içerisinde bulunduğu çuvaldan çıkarılmadan skopi işlemlerine tabi tutulduğu, radyoloji uzmanı ve adli tıp uzmanları eşliğinde gerekli incelemelerin yapıldığı, sonrasında moleküler ve genetik incelemeye esas olacak biyolojik bulgu, sürüntü örneklerinin detaylıca cesedin her noktasından olacak şekilde alındığı, ceset üzerinden alınan örneklerden istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde örneklerin alındığı, toplamda 91 adet örnek alındıktan sonra cesedin tekrar skopi işlemine tabi tutulduğu, skopi işlemi ardından klasik otopsi yapılmak üzere ceset otopsi salonuna alındı. Otopsi işlemleri yukarıda belirtilen Adli Tıp uzmanları eşliğinde yapılan işlemlerin tümü kamera kaydı alınmak suretiyle usulüne uygun bir biçimde başlanıldığı, Adli Tıp Uzmanlarınca cesedin açıldığı, sol bacak diz kapağında itibaren kopma olduğu, cesedin bulunduğu bir çuval içerisinde cesede ait olduğu değerlendirilen muhtemel kaval kemiği olduğu değerlendirilen kemiğin muhafaza altına alınarak diğer kemik parçalarının da alınarak, beraber İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek, bacaktaki kopmanın sebebinin ancak burada yapılacak inceleme ile çözümlenebilecektir”