ADIYAMAN VE MALATYALI YAZARLAR ARASINDA ''NEMRUT'' POLEMİĞİ!
Malatya- Adıyaman il sınırında bulunan dünya harikası Nemrut Dağı iki yazarı karşı karşıya getirdi..
Radikal Gazetesi’nin yazarları arasındaki polemiğin yanı sıra, Adıyamanlı olan yazarı Sırrı Süreyya Önder de memleket şövenizmi ile yazdığı bir yazıyla “tehlikeli sularda” polemik yaparken, komşu kent Malatyalıları hayli kızdırdı.
Hürriyet’in Malatyalı olan Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’ın geçtiğimiz günlerde yazdığı bir yazı Önder’i hayli kızdırmıştı, anlaşılan.
Malatya- Adıyaman il sınırında bulunan ve sınırın Adıyaman tarafında yeralan dünya harikası Nemrut Dağı, iki ilin turizm potansiyelini değerlendirme ve dolayısıyla kazancını paylaşma hedefinden kaynaklanan anlaşmazlığın nedeni. Munyar’ın, Adıyaman’ın uzunca süredir Nemrut’a Malatya’dan turist gitmemesi için sürdürdüğü çabaya karşılık, Malatya Valisinin Karakaya Baraj Gölü’nü de kullanarak, kısmen gemiyle Nemrut’a yolculuk yaptırma projesine ilişkin yazısı Önder’i kızdırdı, ama ne kızdırma!.
Önder, Radikal’de yayınlanan “Nemrut’un kızı güldürdün bizi..” başlıklı yazısıyla (http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1031500&Yazar=SIRRI%20SÜREYYA%20ÖNDER&Date=06.12.2010&CategoryID=97) Malatya ile dalgasını geçerken, kendince bir Nemrut öyküsü anlattıktan sonra, lafı Zirve Yayınevi’nde 1’i Alman 3 Hıristiyan misyonerin katledilmesine getirip, bütün bir Malatya’yı hoşgörü yoksunu olarak gösterince, yerel basının da Malatya kamuoyuna duyurduğu bu yazı ciddi tepkilere yol açtı.
Önder’e yanıt, malatyahaber.com sitesinde yazan Selahattin Gökatalay’dan geldi.
Malatyalı gazeteci, “Ne Nemrutmuş!” (http://www.malatyahaber.com/haberler/templates/malatya-new.asp?articleid=36264&zoneid=7&y=) başlığını koyduğu yazıda, Nemrut’un hikayesinin Önder’in aktardığı gibi olmadığını, ayrıca turistlere hitabeden bazı yayınların Nemrut Turizmi ile ilgili olarak Adıyaman’a dair izlenimlerinin hiç de göğüs kabartıcı olmadığını belirtti ve sinemacı- yazar Önder’e şunları yazdı:
“..Özellikle Nemrut gündeme gelince, Adıyaman kaynaklı siyasette ve medyada akla hayale gelmedik değerlendirmeler yapılıyor.
Radikal Gazetesinden Sayın Sırrı Süreyya Önder de bu kervana katılanlardan. Şahsen biz Sırrı Beyden bunu beklemezdik. Entelektüel birikimine, Beynelmilel gibi nitelikli bir filmi yapmasına bakarak akil hareket etmesini, sağduyulu olmasını beklerdik. Demek bir Adıyamanlı için Nemrut söz konusu oldu mu “sigortalar” atıyor, “akıl” Nemrut Dağından bile yüksek tepelere firar ediyor, en aklı başında olması beklenen bile “senaryo yazıyor”!
Sayın Önder’in yazısını okumuşsunuzdur. Barajdan tekneyle oradan karayoluyla Nemrut’a gitme projesini eleştiriyor. Eleştirilebilir, bir şey diyemeyiz. Bu projenin fos olduğunu da kanıtlayabilirsiniz, başka gerekçelerle yerden yere vurabilirsiniz…
Ama bu işi getirip misyoner cinayetine dayamak neyin nesi?
Buna Türkçede en net ifadeyle “bel altından” vurmak deniyor..”
Hürriyet’in Malatyalı olan Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’ın geçtiğimiz günlerde yazdığı bir yazı Önder’i hayli kızdırmıştı, anlaşılan.
Malatya- Adıyaman il sınırında bulunan ve sınırın Adıyaman tarafında yeralan dünya harikası Nemrut Dağı, iki ilin turizm potansiyelini değerlendirme ve dolayısıyla kazancını paylaşma hedefinden kaynaklanan anlaşmazlığın nedeni. Munyar’ın, Adıyaman’ın uzunca süredir Nemrut’a Malatya’dan turist gitmemesi için sürdürdüğü çabaya karşılık, Malatya Valisinin Karakaya Baraj Gölü’nü de kullanarak, kısmen gemiyle Nemrut’a yolculuk yaptırma projesine ilişkin yazısı Önder’i kızdırdı, ama ne kızdırma!.
Önder, Radikal’de yayınlanan “Nemrut’un kızı güldürdün bizi..” başlıklı yazısıyla (http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1031500&Yazar=SIRRI%20SÜREYYA%20ÖNDER&Date=06.12.2010&CategoryID=97) Malatya ile dalgasını geçerken, kendince bir Nemrut öyküsü anlattıktan sonra, lafı Zirve Yayınevi’nde 1’i Alman 3 Hıristiyan misyonerin katledilmesine getirip, bütün bir Malatya’yı hoşgörü yoksunu olarak gösterince, yerel basının da Malatya kamuoyuna duyurduğu bu yazı ciddi tepkilere yol açtı.
Önder’e yanıt, malatyahaber.com sitesinde yazan Selahattin Gökatalay’dan geldi.
Malatyalı gazeteci, “Ne Nemrutmuş!” (http://www.malatyahaber.com/haberler/templates/malatya-new.asp?articleid=36264&zoneid=7&y=) başlığını koyduğu yazıda, Nemrut’un hikayesinin Önder’in aktardığı gibi olmadığını, ayrıca turistlere hitabeden bazı yayınların Nemrut Turizmi ile ilgili olarak Adıyaman’a dair izlenimlerinin hiç de göğüs kabartıcı olmadığını belirtti ve sinemacı- yazar Önder’e şunları yazdı:
“..Özellikle Nemrut gündeme gelince, Adıyaman kaynaklı siyasette ve medyada akla hayale gelmedik değerlendirmeler yapılıyor.
Radikal Gazetesinden Sayın Sırrı Süreyya Önder de bu kervana katılanlardan. Şahsen biz Sırrı Beyden bunu beklemezdik. Entelektüel birikimine, Beynelmilel gibi nitelikli bir filmi yapmasına bakarak akil hareket etmesini, sağduyulu olmasını beklerdik. Demek bir Adıyamanlı için Nemrut söz konusu oldu mu “sigortalar” atıyor, “akıl” Nemrut Dağından bile yüksek tepelere firar ediyor, en aklı başında olması beklenen bile “senaryo yazıyor”!
Sayın Önder’in yazısını okumuşsunuzdur. Barajdan tekneyle oradan karayoluyla Nemrut’a gitme projesini eleştiriyor. Eleştirilebilir, bir şey diyemeyiz. Bu projenin fos olduğunu da kanıtlayabilirsiniz, başka gerekçelerle yerden yere vurabilirsiniz…
Ama bu işi getirip misyoner cinayetine dayamak neyin nesi?
Buna Türkçede en net ifadeyle “bel altından” vurmak deniyor..”