"ADAM GİBİ BİR MANŞETİ BEN HÜRRİYET'TE SADECE BİR KERE GÖRDÜM!...." EMİN ÇÖLAŞAN 6 AY ARADAN SONRA İLK KEZ YAZDI!.... İŞTE O YAZI!....
"Peki şimdi ne oldu da bunlar kapıştı? Bu kayıkçı kavgasının nedenleri nedir? Üniversitede türbanın serbest bırakılmasını yıllardır savunan Ertuğrul niçin bir anda döndü?"
KAYIKÇI KAVGASI
AKP iktidarı ile Doğan Grubu arasındaki kayıkçı kavgasını gülerek, neşemizi bularak izliyoruz! Evet, bunun adı dostlar alışverişte görsün misali, kayıkçı kavgasıdır. Yarın öbürgün biter, unutulur gider, Doğan Medya Grubu AKP iktidarına destek vermeyi, yıllardır olduğu gibi aynen sürdürür.
Bu olaya şimdi kapışmış görünen iki taraf açısından bakmakta yarar görürüm.
1 - AKP iktidarı ve Recep Tayyip açısından: Bunlar 2002 yılında iktidar olduktan sonra, Doğan Grubu´nun inanılmaz desteğini gördüler. Ucuz döviz gerçeği, AB masalları, özelleştirme beklentileri vesaire!..AKP iktidarı en büyük desteği onlardan gördü. (Yüreklice eleştiri yazabilen az sayıdaki köşe yazarı arkadaşımı tenzih ederim.)
Recep Bey mantığını ve belleğini herhalde yitirmedi. Doğan Grubu gazete ve televizyonlarının günümüz dahil geçmişte yaptığı yayınlara bir kez daha baksın. Kendisine ve iktidarına nasıl övgüler düzüldüğünü, nasıl göklere çıkarıldığını, hoşuna gitmeyecek haberlerin nasıl hasıraltı edilip çöpe atıldığını, "Aman üzerimize gelmesinler" anlayışıyla özellikle kendisi, Maliye Bakanı ve TMSF için nasıl dokunulmazlık sağladıklarını anımsasın.
Burada kendisine düşen görev, yatıp kalkıp Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök başta olmak üzere hepsine, son 5.5 yıl için dua ve teşekkür etmektir. Böyle bir ballı börek Türkiye´de hiçbir iktidara nasip olmamıştır.
Şimdi kalkmış Doğan Grubu ile horoz dövüşü yapıyor, ağız dalaşına giriyor. Çok ayıp, çok!..O grup sıkmabaş tantanası bitince yine övgüler düzmeye başlayacak, devran yine eski devran olacak. Niçin?..Çünkü değil Doğan Grubu, hiçbir güç şu andaki tek parti iktidarını sürekli karşısına alamaz. O medya gruplarının bütün ipleri iktidarın elinde. İki yasa çıkarır, POAŞ olayında olduğu gibi üzerlerine birkaç müfettiş gönderir ve karşı tarafı yere serer.
O nedenle, Recep Tayyip fazla heyecanlanmasın. Beş yılı aşkın süredir ilk kez Doğan Grubu ve Hürriyet kendisine karşı bir çıkış yaptı, onları hoşgörsün! Hiç kuşkusu olmasın, bu çıkış en kısa sürede sona erecek ve göstermelik muhalefet sona erecektir.
2- Doğan Grubu ve Hürriyet açısından: Hürriyet´te iken Ertuğrul Özkök isimli arkadaş bana sürekli bastırırdı: "Aman hükümetin üzerine fazla gitme, zor durumda kalırız." Yazılarım bu doğrultuda makaslanırdı. "Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi" kitabımda bunları ayrıntılı olarak anlattım. Ben hırsızlıktan, yolsuzluktan, ahlaksızlıktan kovulmadım.
Ama bütün Hürriyet çalışanları -köşe yazarları dahil- bunların tutumunu eleştirdikçe, Ertuğrul şu eklemeyi de yapıp ağızlara bir tutam bal çalardı: "Merak etmeyin beyler, biz günün birinde bunlarla mutlaka papaz olacağız!"
Eğer şimdi papaz oluyorlarsa, çok geç kaldılar. Atı alan Üsküdar´ı geçti.
Bu iktidara 5.5 yıldan beri amansız destek verdiler. İktidarın hoşuna gitmeyecek haberleri kullanmadılar. Hürriyet´in ekonomi sayfalarına bakınız. Sürekli pembe tablolar çizilir, övgüler düzülür. Birinci sayfa -eğer magazin değilse- yine öyledir. Korku dağları bürümüştür.
Adam gibi bir manşeti ben Hürriyet´te -AKP döneminde- sadece bir kez gördüm. Ulaştırma Bakanı bir gezide. Bakan dahil bütün erkekler topluca bir masada oturmuşlar...Ve yandaki masada Bakan Bey´in sıkmabaşlı karısı tek başına, gariban bir biçimde oturuyor. Bu fotoğraf bir mucize eseri olarak manşetten yayınlandığı gün Ertuğrul´u arayıp kutladım. "İşte gazetecilik budur, ell
AKP iktidarı ile Doğan Grubu arasındaki kayıkçı kavgasını gülerek, neşemizi bularak izliyoruz! Evet, bunun adı dostlar alışverişte görsün misali, kayıkçı kavgasıdır. Yarın öbürgün biter, unutulur gider, Doğan Medya Grubu AKP iktidarına destek vermeyi, yıllardır olduğu gibi aynen sürdürür.
Bu olaya şimdi kapışmış görünen iki taraf açısından bakmakta yarar görürüm.
1 - AKP iktidarı ve Recep Tayyip açısından: Bunlar 2002 yılında iktidar olduktan sonra, Doğan Grubu´nun inanılmaz desteğini gördüler. Ucuz döviz gerçeği, AB masalları, özelleştirme beklentileri vesaire!..AKP iktidarı en büyük desteği onlardan gördü. (Yüreklice eleştiri yazabilen az sayıdaki köşe yazarı arkadaşımı tenzih ederim.)
Recep Bey mantığını ve belleğini herhalde yitirmedi. Doğan Grubu gazete ve televizyonlarının günümüz dahil geçmişte yaptığı yayınlara bir kez daha baksın. Kendisine ve iktidarına nasıl övgüler düzüldüğünü, nasıl göklere çıkarıldığını, hoşuna gitmeyecek haberlerin nasıl hasıraltı edilip çöpe atıldığını, "Aman üzerimize gelmesinler" anlayışıyla özellikle kendisi, Maliye Bakanı ve TMSF için nasıl dokunulmazlık sağladıklarını anımsasın.
Burada kendisine düşen görev, yatıp kalkıp Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök başta olmak üzere hepsine, son 5.5 yıl için dua ve teşekkür etmektir. Böyle bir ballı börek Türkiye´de hiçbir iktidara nasip olmamıştır.
Şimdi kalkmış Doğan Grubu ile horoz dövüşü yapıyor, ağız dalaşına giriyor. Çok ayıp, çok!..O grup sıkmabaş tantanası bitince yine övgüler düzmeye başlayacak, devran yine eski devran olacak. Niçin?..Çünkü değil Doğan Grubu, hiçbir güç şu andaki tek parti iktidarını sürekli karşısına alamaz. O medya gruplarının bütün ipleri iktidarın elinde. İki yasa çıkarır, POAŞ olayında olduğu gibi üzerlerine birkaç müfettiş gönderir ve karşı tarafı yere serer.
O nedenle, Recep Tayyip fazla heyecanlanmasın. Beş yılı aşkın süredir ilk kez Doğan Grubu ve Hürriyet kendisine karşı bir çıkış yaptı, onları hoşgörsün! Hiç kuşkusu olmasın, bu çıkış en kısa sürede sona erecek ve göstermelik muhalefet sona erecektir.
2- Doğan Grubu ve Hürriyet açısından: Hürriyet´te iken Ertuğrul Özkök isimli arkadaş bana sürekli bastırırdı: "Aman hükümetin üzerine fazla gitme, zor durumda kalırız." Yazılarım bu doğrultuda makaslanırdı. "Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi" kitabımda bunları ayrıntılı olarak anlattım. Ben hırsızlıktan, yolsuzluktan, ahlaksızlıktan kovulmadım.
Ama bütün Hürriyet çalışanları -köşe yazarları dahil- bunların tutumunu eleştirdikçe, Ertuğrul şu eklemeyi de yapıp ağızlara bir tutam bal çalardı: "Merak etmeyin beyler, biz günün birinde bunlarla mutlaka papaz olacağız!"
Eğer şimdi papaz oluyorlarsa, çok geç kaldılar. Atı alan Üsküdar´ı geçti.
Bu iktidara 5.5 yıldan beri amansız destek verdiler. İktidarın hoşuna gitmeyecek haberleri kullanmadılar. Hürriyet´in ekonomi sayfalarına bakınız. Sürekli pembe tablolar çizilir, övgüler düzülür. Birinci sayfa -eğer magazin değilse- yine öyledir. Korku dağları bürümüştür.
Adam gibi bir manşeti ben Hürriyet´te -AKP döneminde- sadece bir kez gördüm. Ulaştırma Bakanı bir gezide. Bakan dahil bütün erkekler topluca bir masada oturmuşlar...Ve yandaki masada Bakan Bey´in sıkmabaşlı karısı tek başına, gariban bir biçimde oturuyor. Bu fotoğraf bir mucize eseri olarak manşetten yayınlandığı gün Ertuğrul´u arayıp kutladım. "İşte gazetecilik budur, ell