ACUN SURVIVOR'DA ŞİKE Mİ YAPIYOR?

Adanın en geçimsiz yarışmacısı Duygu yarışma kazandı, dokunulmazlığı aldı ve SMS'lerin galibi oldu. Kan, kin, gözyaşı ve intikama devam! Peki bunlar ‘ayarlandı' mı? Murat Tolga Şen yazıyor.

Star televizyonunda yayınlanan Survivor’ı sırf tatile çıkmış gibi hissettirdiği için ayıla bayıla izlediğimi daha önce de yazmıştım. Yıllar önce yapılan ilk Biri Bizi Gözetliyor’un ardından düzenlenen ve bütün gün canlı yayınlanan “mavi yolculuk” kısmını da sırf bu yüzden ışık tutulmuş tavşan gibi izlemiştim günlerce...

Survivor’la ilgili en büyük tepki, adada tamamen bir kurgu yaşandığı, aslında kimsenin aç susuz kalmadığı, bazı geceler gidip otelde uyudukları ve yapılan yarışmaları Acun’un manipüle ettiği üzerinedir. İzleyenler hep şüphelenir. Hatta bir önceki Survivor’ın katılımcılarından Merve Büyüksaraç yaptığı açıklamalar nedeniyle Acun’la mahkemelik olmuştu. Haksızlıa uğradığını düşünen Büyüksaraç ciddi ithamlarda bulunmuş ve "Açlık çekmiyorduk; bize yemek veriliyordu. Acın Ilıcalı, kazananı önceden belirleyip bizi yönlendiriyordu. Elemede kimi yazacağımızı ekip söyledi. Mustafa Topaloğlu’nu 10 bölüm gitmeme şartıyla yarışmaya aldılar. Sonuçları açıklayan noterin kim olduğu, SMS’lerin nereye gittiği belli değil.” demişti.

Merve Büyüksaraç iyi bir kriz yöneticisi değildi, söylediklerinin üzerine gitmek yerine Acun’la düşmanlığını kişiselleştirmeyi tercih etti. Mesele de bir şekilde hasıraltı edildi, zaman geçti ve yeni Survivor başladı.

Geçen bölümde gönüllüler ekibinin tamamı SMS oylamasına Duygu’nun karşısına çıkacak isim olarak Emel’i yazınca şüphelenmedim değil. Böylesi bir toplu karar beklemiyordum ama dün akşam artık bir şeylere kumanda edildiğinden iyice şüphelendim diyebilirim. Gönüllüler ekibinin aniden kıyıya vurmuş bir balık ağı bulması ve o anda verdikleri “o ne, ağ mı o?” gibi yapay tepkileri geçtim, daha ilk bölümden “adanın cadısı” ilan edilen ve irkiltme potansiyeli “10 Nihat Doğan gücünde” olan Duygu’nun önce oyunda birinci gelip dokunulmazlık sembolünü alması, sonra da Emel gibi tatlı, sessiz bir kızın SMS’lerde yenilerek adadan ayrılması gerçeklikten çok kurguya yakın.

Daha önceki yarışmalarda hiçbir varlık gösterememiş hap kadar kadın, kondisyon ve yetenek isteyen bir oyunu kazanıp dokunulmazlık sembolünü alıyor, kameralar önünde sürekli sevimsiz gösterilmesine rağmen SMS’lerin de galibi oluyor. Elindeki dokunulmazlık sembolüyle de önümüzdeki hafta da adada kalmayı şimdiden garantiliyor. Yani en az iki hafta daha kan, kin, gözyaşı ve intikam… Yok artık Sörvayvır! demek istiyorum müsaadenizle.

Gerçektir, kurgudur tartışmasına girmek değil niyetim ancak gerçeklik rüyalarda bile bu kadar zorlanmaz. Artık oraya gidip hallerini görmeden inanmam! Acun biraz dikkat etsin bence gidişata derim. Reyting kaygısıyla birilerinin adada tutulmak istendiği ve bunun için bazı ‘ayarlamalar’ yapıldığı çok belli oluyor. Severek izliyoruz ancak Acun şike iddialarını kendi eliyle güçlendiriyor, gelecek Survivor’ları tehlikeye atıyor.

MURAT TOLGA ŞEN

/ twitter.com/murattolga