''ACUN ILICALI SURVİVOR'DA SUÇ MU İŞLİYOR,İFTİRAYA MI UĞRUYOR?''
Merve Büyüksaraç'ın suçlamaları Habertürk yazarı Yavuz Semerci'nin köşesine de konu oldu.
"Acun, Survivor’da suç mu işliyor?"
llıcalı, bugünlerde bir dava nedeniyle kamuoyunun gündemine geldi. Merve Büyüksaraç’ın açıklamaları üzerine başlayan tartışma mahkemeye intikal etti. llıcalı, Büyüksaraç’ın sözleşmeye aykırı olarak Survivor yarışmasının arka planını anlatıp suç işlediğini ileri sürüyor. Sözleşmeye göre konuşmaması gerekiyormuş...
Eğer herhangi bir zorlama olmadan bir sözleşmeye imza atıyorsanız, imzanızın arkasında durmak zorundasınız. Çünkü o imza sizi bağlar. Mahkemeler bunun için var. Gidersiniz mahkemeye, bir sonuca varırsınız. Buraya kadar olayı basit bir ticari anlaşmazlık olarak görebilirdim. Benim anlamakta güçlük çektiğim (belki yarışmayı seyretmediğimden oluşan bilgi eksikliği oluşmuştur) kimi yarışmacıya belli bir süre yarışmadan elenmeme garantisi verildiğinin iddia edilmiş olmasıdır.
Merve Büyüksaraç diyor ki: "Survivor’da Mustafa Topaloğlu ile 10 haftalık denmeyeceğine ilişkin sözleşme yapılmış. Yüzme bile bilmeyen bir insan nasıl olur da elenmez diye merak ediyorduk. Demek ki bu yüzdenmiş..." (Topaloğlu’nun belli bir süre sonra izleyicilerin oylarıyla elendiği biliniyor...) Eğlence programlarını da dizi gibi seyretmek lazım. Gerçeklikle ilgisi tartışmalıdır. Yapımcılar ilgiyi en üst seviyeye çıkarmak için oynamalar yapar. Heyecan katarlar...
Yani kamera arkası ile kamera önü farklı olabilir. Ancak elenmeme yönünde birilerine söz veriliyorsa kimse kusura bakmasın ama ortada büyük bir şike var demektir. Pasif izleyiciyi değil ama kimin elenip denmeyeceğine dair kendi görüşlerini SMS ile bildiren aktif izleyicileri kandırmak (ağır deyimiyle kazıklamak) söz konusudur. Bir yerde SMS var ise orada para var demektir. Siz bir sözleşme yaparak yarışmacıya belli bir hafta yarışmada kalacağınız sözünü veriyorsanız (ki bu iddianın doğru olup olmadığını bilmiyorum), artık o yarışmacının SMS yoluyla elenmesini engelleyecek hile yapmayı da göze almışsınız demektir. Yani yarışmacılar üzerine oynanan, oynayana değil size kazandıran bir bahis açıyorsunuz. Gönüllüler bu yarışmaya katılıyor. Attıkları SMS için para ödüyorlar. Yapımcı olarak da siz ödenen bu paranın bir kısmını kasanıza koyuyorsunuz. Oy verenler, belirleyici olacaklarını düşünerek oy veriyor. Belirleyici olamayacakları kendilerine söylenmiyor.
Böyle bir yarışma açmak ve bu yarışma üzerinden para kazanmak, hile yapmaktır. Kusurlu mal ürettiğini bile bile bu malı para karşılığı satmak demektir. Ben savcı olsam, konuya bu yönde bakardım. Mustafa Topaloğlu ile yapılan sözleşmeyi isterdim. İddialar doğru ise Acun’un şirketi hakkında hile yapmaktan suç duyurusunda bulunurdum. Yok iddialar doğru değil ise Acun’u insafsızca eleştirenlerin özür sırasına girmelerini tavsiye ederdim. Başarılı bir yapımcıyı hemen infaz etmeyelim ama SMS atanları kandırmaya müsait bir işlem yapana da sadece sevdiğimiz için göz yummayalım! Bakalım sandıktan kaç puanlık bir yanıt çıkacak?
Yavuz SEMERCİ / HABERTÜRK
llıcalı, bugünlerde bir dava nedeniyle kamuoyunun gündemine geldi. Merve Büyüksaraç’ın açıklamaları üzerine başlayan tartışma mahkemeye intikal etti. llıcalı, Büyüksaraç’ın sözleşmeye aykırı olarak Survivor yarışmasının arka planını anlatıp suç işlediğini ileri sürüyor. Sözleşmeye göre konuşmaması gerekiyormuş...
Eğer herhangi bir zorlama olmadan bir sözleşmeye imza atıyorsanız, imzanızın arkasında durmak zorundasınız. Çünkü o imza sizi bağlar. Mahkemeler bunun için var. Gidersiniz mahkemeye, bir sonuca varırsınız. Buraya kadar olayı basit bir ticari anlaşmazlık olarak görebilirdim. Benim anlamakta güçlük çektiğim (belki yarışmayı seyretmediğimden oluşan bilgi eksikliği oluşmuştur) kimi yarışmacıya belli bir süre yarışmadan elenmeme garantisi verildiğinin iddia edilmiş olmasıdır.
Merve Büyüksaraç diyor ki: "Survivor’da Mustafa Topaloğlu ile 10 haftalık denmeyeceğine ilişkin sözleşme yapılmış. Yüzme bile bilmeyen bir insan nasıl olur da elenmez diye merak ediyorduk. Demek ki bu yüzdenmiş..." (Topaloğlu’nun belli bir süre sonra izleyicilerin oylarıyla elendiği biliniyor...) Eğlence programlarını da dizi gibi seyretmek lazım. Gerçeklikle ilgisi tartışmalıdır. Yapımcılar ilgiyi en üst seviyeye çıkarmak için oynamalar yapar. Heyecan katarlar...
Yani kamera arkası ile kamera önü farklı olabilir. Ancak elenmeme yönünde birilerine söz veriliyorsa kimse kusura bakmasın ama ortada büyük bir şike var demektir. Pasif izleyiciyi değil ama kimin elenip denmeyeceğine dair kendi görüşlerini SMS ile bildiren aktif izleyicileri kandırmak (ağır deyimiyle kazıklamak) söz konusudur. Bir yerde SMS var ise orada para var demektir. Siz bir sözleşme yaparak yarışmacıya belli bir hafta yarışmada kalacağınız sözünü veriyorsanız (ki bu iddianın doğru olup olmadığını bilmiyorum), artık o yarışmacının SMS yoluyla elenmesini engelleyecek hile yapmayı da göze almışsınız demektir. Yani yarışmacılar üzerine oynanan, oynayana değil size kazandıran bir bahis açıyorsunuz. Gönüllüler bu yarışmaya katılıyor. Attıkları SMS için para ödüyorlar. Yapımcı olarak da siz ödenen bu paranın bir kısmını kasanıza koyuyorsunuz. Oy verenler, belirleyici olacaklarını düşünerek oy veriyor. Belirleyici olamayacakları kendilerine söylenmiyor.
Böyle bir yarışma açmak ve bu yarışma üzerinden para kazanmak, hile yapmaktır. Kusurlu mal ürettiğini bile bile bu malı para karşılığı satmak demektir. Ben savcı olsam, konuya bu yönde bakardım. Mustafa Topaloğlu ile yapılan sözleşmeyi isterdim. İddialar doğru ise Acun’un şirketi hakkında hile yapmaktan suç duyurusunda bulunurdum. Yok iddialar doğru değil ise Acun’u insafsızca eleştirenlerin özür sırasına girmelerini tavsiye ederdim. Başarılı bir yapımcıyı hemen infaz etmeyelim ama SMS atanları kandırmaya müsait bir işlem yapana da sadece sevdiğimiz için göz yummayalım! Bakalım sandıktan kaç puanlık bir yanıt çıkacak?
Yavuz SEMERCİ / HABERTÜRK