Ablası gözyaşlarıyla anlattı: "Mutlu vurulduğunda elinde çikolatası vardı"
Kendisini kaçırmak isteyen eski sevgilisi tarafından başından silahla vurulan Mutlu Kaya'nın ablası, "Mutlu vurulduğunda elinde çikolatası vardı, o akşam söylediği şarkı yarım kaldı" dedi.
Diyarbakır’da eski sevgilisi tarafından başından vurulan 19 yaşındaki Mutlu Kaya, yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor. Tüm Türkiye’nin müjdeli haber beklediği Mutlu’nun doktorları dün yaptıkları açıklamada genç kadının beyninde ödem olduğu için uyutulduğunu, son tomografiye göre ödemin gerilediğini ve bugün hastayı uyandırma sürecine gireceklerini açıkladı. Mutlu’yu sahneye çıkaran Sibel Can da dün Hastane ziyaretinin ardından “İnşallah uyanacak” diyerek umut verdi. Abla Dilek Zengin de Mutlu’nun ardından tepsideki yemeğinin, çikolatasının ve söylediği türküsünün yarım kaldığını anlatarak gözyaşı döktü.
Mutlu’yu keşfeden Sibel Can’ın ziyaret ettiği sırada abla Zengin ve ağabey Muhammed Kaya gözyaşlarını tutamadı. Zengin olayı Milliyet’e anlattı.
Çikolatasını bitiremedi
Zengin, “Ben Mutlu’nun yan odasında uyuyordum. Kardeşim Kerbela da yan odada ders çalışıyordu. Mutlu, olay yaşanmadan önce yemek yiyordu. Kerbala’nın çığlık sesiyle uyandım ve Mutlu’yu salonun kapısında yerde kanlar içinde gördüm. Hemen ambulansa haber verdim, geç geleceğini düşündüm. Onu kucaklayıp dışarı çıkardık. Bir araba çevirip, hastaneye getirdik. Elinde yarım bir çikolata vardı” dedi.
Saldırıdan önce Mutlu’nun çok sevinçli olduğunu anlatan abla Dilek, şöyle devam etti:
“Ben uyumadan önce repertuar hazırlıyordu, çok mutluydu, saçlarını tarıyordu. Gece 12.00’ye kadar onunla oturuyordum. Sabah işe gideceğim için uyumam gerekiyordu. Benden kendisine şarkı seçmemi istedi. Birkaç şarkı seçtim. O Kürtçe Ez Berfim’i seçti. Yere yığıldığı sırada yemeği yerdeydi. O anı hiç unutmuyorum. Okul kantininde çalışıyorum. Oda ara sıra bana yardım ederdi. O okulunu okuyacaktı. Daha önce Dicle Üniversitesi’nde Beden eğitimi Bölümü’nde voleybol okuyordu. Sonra Mardin Beden Eğitimi yanlış hatırlamıyorsam futbol bölümünü yarım bıraktı. Maddi durumumuz el vermediği için okulunu bırakmak zorunda kaldı. Hep şarkı söylüyordu; tek hayali okuyup sanatçı olmaktı. Yarışmada hep söylediği bir şey var? ‘Hiçbir şey düzelmese de okulum düzelecek’ diye umut ediyordu. Tek kaygısı ailemizdi. ‘Annemin hayatını kurtaracağım, kardeşlerimi okutacağım’ diyordu. Biz adalet yerini bulsun istiyoruz. Halkımızdan, tüm sevenlerinden dua bekliyoruz.”
Kaçırmak istemiş
Mutlu’yu kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklanan Veysi Ercan ise mahkemede susma hakkını kullandı. Sorgu hâkimi, şüpheli Ercan’ı, atılı suçu işlediğine dair somut delillerin bulunduğu gerekçesiyle tutukladı. Kararda tutuklamaya ilişkin şu gerekçe yer aldı: “Şüpheli Veysi Ercan’ın diğer şüpheliler ve tanıkların beyanına göre, olay gecesi üzerinde silah bulunduğu, diğer şüphelilere mağduru kaçıracağından bahsettiği ve onlardan yardım istediği, bir gün sonra olay gecesi mağdur ve tanıklar ile görüştüğü onları kullandığı araçla evlerine bıraktığı, ardından mağduru telefonundan tekrar rahatsız ettiği ve evinin önünden ayrılmadığı, duyulan silah sesinden sonra şüphelinin silahla tanık tarafından mağdurun ikametinden kaçarken görüldüğü anlaşılmıştır.” n AA
Yavaş yavaş uyandıracaklar
Mutlu’yu tedavi gördüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret eden ve yoğun bakımda 15 dakika kalan Sibel Can, Kaya’nın annesi Hanım, babası Mehmet Kaya, Hastane Yöneticisi ve Başhekim Doç. Dr. Hikmet İyem ve Beyin Cerrahisi Uzmanı Dr. Ulaş Aktaş ile birlikte basın toplantısına katıldı. Aktaş, bugün hastayı uyandırma işlemine başlayacaklarını belirterek, “Hasta sabaha karşı 05.00’te geldi, bilinci kapalıydı. Tomografi çekiminde ameliyatı gerektiren bir durum söz konusu değildi. Ancak, beyninde yaygın ödem olduğu için uyutuldu. Yaklaşık 55 saattir uyutuyoruz. Bu sabah çekilen tomografisinde ödemin belirli ölçüde gerilediğini gördük. Uyandırma süreci birkaç gün sürebilir. Ameliyatı gerektiren bir durum söz konusu değil” dedi.
Sibel Can umutlu
Sibel Can da doktorların yaptığı açıklamanın umut verici olduğunu belirterek, “Mutlu için bütün Türkiye ağlıyor. Özellikle ben çok yakinen görüştüğüm için sadece yarışmada değil ailecek görüştüğümüz için çok derinden üzüntü duyuyorum. Buraya gelirken daha kötü bir tablo bekliyordum. Yoğun bakım odasında elini tuttum. Çok iyi gördüm, umut ediyorum her şey çok iyi olacak. 19 yaşında genç kız; masumiyete, güzelliğine, sesine, nefesine yapılan yine saldırı, kadına şiddet ortada” dedi.
Gözyaşlarına boğulan baba Kaya’yı Sibel Can teselli etti. Can, anne Hanım Kaya’ya sarılarak “Lütfen ağlama, dua edelim. Ne gerekirse yapılıyor. İçinizi rahat tuttun. Prensesler gibi yatıyordu” diyerek anneyi öpüp vedalaştı.
Mutlu’yu keşfeden Sibel Can’ın ziyaret ettiği sırada abla Zengin ve ağabey Muhammed Kaya gözyaşlarını tutamadı. Zengin olayı Milliyet’e anlattı.
Çikolatasını bitiremedi
Zengin, “Ben Mutlu’nun yan odasında uyuyordum. Kardeşim Kerbela da yan odada ders çalışıyordu. Mutlu, olay yaşanmadan önce yemek yiyordu. Kerbala’nın çığlık sesiyle uyandım ve Mutlu’yu salonun kapısında yerde kanlar içinde gördüm. Hemen ambulansa haber verdim, geç geleceğini düşündüm. Onu kucaklayıp dışarı çıkardık. Bir araba çevirip, hastaneye getirdik. Elinde yarım bir çikolata vardı” dedi.
Saldırıdan önce Mutlu’nun çok sevinçli olduğunu anlatan abla Dilek, şöyle devam etti:
“Ben uyumadan önce repertuar hazırlıyordu, çok mutluydu, saçlarını tarıyordu. Gece 12.00’ye kadar onunla oturuyordum. Sabah işe gideceğim için uyumam gerekiyordu. Benden kendisine şarkı seçmemi istedi. Birkaç şarkı seçtim. O Kürtçe Ez Berfim’i seçti. Yere yığıldığı sırada yemeği yerdeydi. O anı hiç unutmuyorum. Okul kantininde çalışıyorum. Oda ara sıra bana yardım ederdi. O okulunu okuyacaktı. Daha önce Dicle Üniversitesi’nde Beden eğitimi Bölümü’nde voleybol okuyordu. Sonra Mardin Beden Eğitimi yanlış hatırlamıyorsam futbol bölümünü yarım bıraktı. Maddi durumumuz el vermediği için okulunu bırakmak zorunda kaldı. Hep şarkı söylüyordu; tek hayali okuyup sanatçı olmaktı. Yarışmada hep söylediği bir şey var? ‘Hiçbir şey düzelmese de okulum düzelecek’ diye umut ediyordu. Tek kaygısı ailemizdi. ‘Annemin hayatını kurtaracağım, kardeşlerimi okutacağım’ diyordu. Biz adalet yerini bulsun istiyoruz. Halkımızdan, tüm sevenlerinden dua bekliyoruz.”
Kaçırmak istemiş
Mutlu’yu kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklanan Veysi Ercan ise mahkemede susma hakkını kullandı. Sorgu hâkimi, şüpheli Ercan’ı, atılı suçu işlediğine dair somut delillerin bulunduğu gerekçesiyle tutukladı. Kararda tutuklamaya ilişkin şu gerekçe yer aldı: “Şüpheli Veysi Ercan’ın diğer şüpheliler ve tanıkların beyanına göre, olay gecesi üzerinde silah bulunduğu, diğer şüphelilere mağduru kaçıracağından bahsettiği ve onlardan yardım istediği, bir gün sonra olay gecesi mağdur ve tanıklar ile görüştüğü onları kullandığı araçla evlerine bıraktığı, ardından mağduru telefonundan tekrar rahatsız ettiği ve evinin önünden ayrılmadığı, duyulan silah sesinden sonra şüphelinin silahla tanık tarafından mağdurun ikametinden kaçarken görüldüğü anlaşılmıştır.” n AA
Yavaş yavaş uyandıracaklar
Mutlu’yu tedavi gördüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret eden ve yoğun bakımda 15 dakika kalan Sibel Can, Kaya’nın annesi Hanım, babası Mehmet Kaya, Hastane Yöneticisi ve Başhekim Doç. Dr. Hikmet İyem ve Beyin Cerrahisi Uzmanı Dr. Ulaş Aktaş ile birlikte basın toplantısına katıldı. Aktaş, bugün hastayı uyandırma işlemine başlayacaklarını belirterek, “Hasta sabaha karşı 05.00’te geldi, bilinci kapalıydı. Tomografi çekiminde ameliyatı gerektiren bir durum söz konusu değildi. Ancak, beyninde yaygın ödem olduğu için uyutuldu. Yaklaşık 55 saattir uyutuyoruz. Bu sabah çekilen tomografisinde ödemin belirli ölçüde gerilediğini gördük. Uyandırma süreci birkaç gün sürebilir. Ameliyatı gerektiren bir durum söz konusu değil” dedi.
Sibel Can umutlu
Sibel Can da doktorların yaptığı açıklamanın umut verici olduğunu belirterek, “Mutlu için bütün Türkiye ağlıyor. Özellikle ben çok yakinen görüştüğüm için sadece yarışmada değil ailecek görüştüğümüz için çok derinden üzüntü duyuyorum. Buraya gelirken daha kötü bir tablo bekliyordum. Yoğun bakım odasında elini tuttum. Çok iyi gördüm, umut ediyorum her şey çok iyi olacak. 19 yaşında genç kız; masumiyete, güzelliğine, sesine, nefesine yapılan yine saldırı, kadına şiddet ortada” dedi.
Gözyaşlarına boğulan baba Kaya’yı Sibel Can teselli etti. Can, anne Hanım Kaya’ya sarılarak “Lütfen ağlama, dua edelim. Ne gerekirse yapılıyor. İçinizi rahat tuttun. Prensesler gibi yatıyordu” diyerek anneyi öpüp vedalaştı.