Abi Enes Güran, ağlayarak savunma yaptı: Nevzat kapımızda köpek olamazdı ama katil oldu

Narin cinayetinde devam eden ikinci duruşmada savunma sırası tutuklu sanık ağabey Enes Güran'a geldi. Güran, kolundaki ısırık iziyle ilgili " 'Nevzat Bahtiyar sizin köpeğiniz bile olamaz.' Evet, köpeğimiz bile olamaz, ama o bir katil. Gözümdeki morluktan bahsediyorsunuz, ama bir kanıt var mı? Yok" dedi.

Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma bugün devam ediyor. Türkiye'yi derinden sarsan olayda, tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.

Duruşma savcı dün mütalaayı okurken iyi hale yer olmadığı ve tüm sanıkların suç ortağı olduğunu dile getirmişti. Bugün devam eden duruşmada savunma sırası tutuklu sanık ağabey Enes Güran'a geldi. Güran, günlerce konuşulan kolundaki ısırık iziyle ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı ve diğer sanıklar gibi o da baş şüpheli Nevzat Bahtiyar için "O bir katil" ifadesini kullandı.

"KİMİLERİ YALAN OLDUĞUNU BİLE BİLE BURADA KONUŞUYOR"

"Evdeyim diye bir şey biliyorum diye bir şey yok. HTS kayıtlarına kimileri yalan olduğunu bile bile hala burada konuşuyor. Olay günü evdeyim, evet. İl jandarma bana 'Konuş,' diyor. 'Bildiğim bu kadar,' diyorum, yok hala konuş diyorlar. Ne konuşayım? Bana 'Cezaevine gireceksin,' dediler. Psikolojim bozulmuş, kardeşim, yok, ben cezaevindeyim. Nezarethanedeyim, zile bastım, gittim, ifademi verdim. Sonra bana 'Kendi g.... kurtarmaya mı çalışıyorsun?' dediler. 'İfademe geçirmeyecek misiniz söylediklerimi?' dedim, 'Geçirmeyeceğiz,' dediler."

"KAMERALARA BAKTIKLARINDA GÖZÜMÜN MOR OLMADIĞINI GÖRECEKSİNİZ"

"Sayın hakim, gözümdeki morluk konusuna değinmek istiyorum. Ben kimsenin yanında kendime zarar vermem. Hastanenin kamerası iyi çekmemiş. Oraya gittim, eğer gözüm mor ise neden öyle dolaşayım? Kimse öğrenmesin diye gitmezdim. Avukatlarıma da söyledim, 'Kameralara baktıklarında gözümün mor olmadığını göreceksiniz,' dedim, ama kameralar maalesef bunu çekmemiş.

"KOLUMU BEN KENDİM ISIRDIM, KAFAMI KOPARIN AMA BENİ NARİN'İN ÖLÜMÜYLE SUÇLAMAYIN"

Kolumdaki morluğa gelince, ben kendim ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum, zehir zıkkım olsun. Onlardan çıkmasa da çocuklarından çıkacak. Gerekirse kafamı koparın ama beni Narin'in ölümüyle suçlamayın. Baro başkanı bir elbiseden bahsetti. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalabilirim, ama vicdanım rahat."

"NEVZAT BİR KATİL"

"Bugün bana dediler ki, 'Kardeşin geri gelecek, kafana sık. Sıkmazsan namussuzsun.' Ali Bey diyor ki, 'Nevzat Bahtiyar sizin köpeğiniz bile olamaz.' Evet, köpeğimiz bile olamaz, ama o bir katil. Gözümdeki morluktan bahsediyorsunuz, ama bir kanıt var mı? Yok. Kolumdaki ısırığı merak ediyorlardı ya, annem benim çene ve diş yapılarımı almıştı. Türkiye'de kaç diş profesörü var, söylesinler."

"KOLUMDAKİ ISIRIĞI BEN GÖSTERDİM"

"Sayın hakim, kolumdaki ısırığı ben gösterdim, onlar tespit etmedi. Kendim gösterdim. Komutan görünce, görümce cennet görmüş gibi oldu. İl jandarmaya götürdüler, pantolonuma bakıp 'Burada kan var,' dediler. 'Ne kanı ya?' dedim. Kan değil dedim. Hatta kendisi burada, bu salonda. Orada kendisine bir şey söylemedim ama burada yüzüne söyleyeyim. "Senin hiçbir şeyden anladığın yok" O il jandarmada kimse bir şeyden anlamıyor"

"BUGÜNE KADAR HEP DOĞRUYU KONUŞTUK"

"Herkes 'Annesi Enes'i koruyor,' diyor. Annem beni korumuyor. Eğer öyle olsaydı, ikimiz de o saatte evdeyiz derdik. Ama biz böyle bir şey söylemedik. Bugüne kadar hep doğruyu konuştuk. Bir gerçek var: O saatte gerçekten evdeyim. Baro başkanının söyledikleri birbiriyle uyuşmuyor.

"AİLE BAKANLIĞI'NA SESLENİYORUM"

Kardeşim bulunduğundan beri herkes 'bakkal kapalı' diyor. Aile Bakanlığı'na sesleniyorum: Artık biraz gelişin, somut delil bu değildir. Bugün Eren kardeşimi herkes izledi, 6 yaşındaki bir çocuğu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Eline çikolata verseniz bile gerçeği anlatır. Bugün televizyona çıkan birisi kendisine profesör diyor, hiçbir şey bilmediklerini anladım"