Abdülkadir Selvi'den çarpıcı iddia! ABD PYD'yi devreye sokacak!
Selvi, “Eğer ılımlı muhalefet başarılı olursa ayrı ama başaramazsa, mayıs sonu itibariyle ABD, PYD’yi yeniden devreye sokacak.” dedi.
Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Kilis’e atılan roketler nedeniyle Ankara ve ABD arasında trafiğin yoğunlaştığını belirterek, Türkmenler ile ılımlı muhalefet unsurlarının sınır hattından IŞİD’i temizlemeye çalıştığını belirtti. Selvi, “Eğer ılımlı muhalefet başarılı olursa ayrı ama başaramazsa, mayıs sonu itibariyle ABD, PYD’yi yeniden devreye sokacak.” dedi.
Suriye’den atılan roketlerin ardından, Türkiye’nin Rusya tehdidi nedeniyle hava kuvvetlerini kullanmadığını ancak roketlerin atıldığı koordinatların ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine iletildiğini vurgulayan Selvi, 24 Nisan Pazar gece ABD uçaklarının havalandığını ancak bombardıman yapmadan geri döndüğüne değindi. Bu durumun Ankara’da rahatsızlık yaratması üzerine ABD uçaklarının yeninden havalandığını ve hedefleri imha ettiğini ifade eden notu Ankara’ya ilettiğini söyleyen Selvi, ilk havalanan uçakların bombardıman yapmamasının Ankara’da ABD’lilerin niyetlerini sorgulayan değerlendirmeler yapılmasına yol açtığını belirtti.
Abdülkadir Selvi’nin bugün (26 Nisan 2016) yayımlanan “O gece neler yaşandı” başlıklı yazısı şöyle:
Kilis’e füzeler düştükçe toplantı üstüne toplantı yapılıyor. Ankara hop oturup, hop kalkıyor.
Başbakan Davutoğlu’nun başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında gündem, yine Kilis’ti.
Önce sizi 24 Nisan Pazar gününün gecesine götürüp, Ankara ile İncirlik arasında yaşanan bir trafiği aktarmak istiyorum.
Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın toplantı yaptığı sırada Kilis’e düşen roketler can kaybına yol açmıştı.
O andan itibaren Ankara ile İncirlik arasında bir trafik yürüyor.
Roketlerin atıldığı koordinatlar belirlenip, koalisyon güçlerine iletiliyor.
Bunun üzerine gece 21’de İncirlik Üssü’nden 4 adet A-10 savaş uçağı havalanıyor ama DEAŞ hedeflerini vurmadan üsse geri dönüyor.
Hava şartları müsait değil
İncirlik’ten Ankara’ya, “Hava şartları müsait değil, hedeflerin durumu netleştirilemedi” şeklinde bir gerekçe iletiliyor.
Bu durum Ankara’da rahatsızlığa neden oluyor. Amerikalıların niyetlerini sorgulayan değerlendirmeler yapılıyor.
4 Adet A-10 savaş uçağı gece saat 01.00’de İncirlik’ten tekrar havalanıyor.
Ağır bir bombardıman yaşanıyor.
A-10’lar hedef imha edilmiştir notuyla geri dönüyor.
Kilis’e atılan roketlerin mesajı net. DEAŞ, alçak uçtuğu için radarlar tarafından yakalanamayan, kovanı ile birlikte düştüğü için yüksek ses ve can kaybına yol açan Rus yapımı Katyuşa roketlerini özellikle tercih ediyor.
Sınırımızın hemen öte yakasında bir süredir Türkmenler ve ılımlı muhalefet unsurları ile DEAŞ arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Obama ile Başkan yardımcısı Joe Biden’la görüşmesinde, DEAŞ’la mücadele adı altında PYD’nin Afrin - Kobani arasında bir koridor açmaya çalıştığı uyarısında bulunmuştu.
Türkiye uyardı PYD çekildi
Türkiye’nin önerisi üzerine PYD geri çekildi Türkmen ve ılımlı muhalefet unsurlarıyla, bölge DEAŞ’tan temizlenmeye çalışılıyor. Eğer ılımlı muhalefet başarılı olursa ayrı ama başaramazsa, mayıs sonu itibariyle ABD, PYD’yi yeniden devreye sokacak.
Tekrar dünkü toplantıya ve Kilis’e dönecek olursak, cevaplandırılması gereken iki soru var.
1- TSK ne tür tedbirler alıyor?
2- Hava Kuvvetleri neden kullanılmıyor? 24 Kasım’da Rus uçağının düşürülmesinden bu yana tedbir olarak savaş uçaklarımız Suriye’deki operasyonlara katılmıyor. Ama Türkiye’nin belirlediği koordinatlar koalisyon güçlerine iletiliyor. Kimi zaman bu hedefler koalisyon uçakları tarafından ortadan kaldırılıyor. Ama kendi Hava Kuvvetlerimizi kullanmak kadar etkili değil.
“Türk Silahlı Kuvvetleri elindeki bütün imkân ve kabiliyetlerini, ateş destek unsurlarını, keşif gözetleme vasıtaları ve bölgede ılımlı muhalefet mensuplarının belirlediği IŞİD hedeflerinin tespit ve imhası yönünde en etkili şekilde kullanıyor.”
Ne yapılıyor?
Fırtına obüsleri ile DEAŞ hedefleri vuruluyor. Keşif gözetleme unsurlarının belirlediği DEAŞ hedefleri imha ediliyor. Ben bu yazıyı yazarken, Cakka’da Kilis’e yönelik atış hazırlığı içinde olan DEAŞ’a ait bir füze rampasının imha edildiği haberi gelmişti. Bölgede mobil füze rampaları kullanan DEAŞ, Suriye’deki savaşı Türkiye’ye taşımayı hedefliyor. Ama görünen o ki alınan bu tedbir yeterli olmuyor.
Bu işin çözümü için:
1- DEAŞ’ı, roket menzilinin dışına itmek... Katyuşa, 25 km menzile sahip. DEAŞ’ın sınırımızdan en az 30-35 kilometre içeriye sürülmesi gerekiyor.
2- Ilımlı muhalefet güçlendirilip, DEAŞ’tan boşalan bölgeye yerleştirilmeli.
HIMARS bataryaları bekleniyor
Kilis’e düşen roketlere yönelik yeni önlemler gündemde.
ABD ile bir süredir HIMARS bataryalarının sınıra yerleştirilmesi yönünde görüşmeler yürütülüyordu.
Son gelişmeler üzerine müzakereler hızlandırıldı. Takvim öne çekildi.
1-15 ay içerisinde Suriye sınırının sıfır noktasına 92 kilometre menzilli HIMARS bataryalarının yerleştirilmesi bekleniyor.
Mobil özelliği nedeniyle değişen koordinatlara göre yer değiştirme özelliğine sahip HIMARS bataryaları, kara savaşlarının en etkili silahlarından biri olarak gösteriliyor.
İkinci adım olarak Türkiye-İsrail anlaşması gösteriliyor.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, “İsrail’le müzakerelerde son aşamaya gelindi” dedi. İsrail’le yapılacak anlaşmaya yönelik beklenti yüksek.
SELVİ'NİN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Suriye’den atılan roketlerin ardından, Türkiye’nin Rusya tehdidi nedeniyle hava kuvvetlerini kullanmadığını ancak roketlerin atıldığı koordinatların ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine iletildiğini vurgulayan Selvi, 24 Nisan Pazar gece ABD uçaklarının havalandığını ancak bombardıman yapmadan geri döndüğüne değindi. Bu durumun Ankara’da rahatsızlık yaratması üzerine ABD uçaklarının yeninden havalandığını ve hedefleri imha ettiğini ifade eden notu Ankara’ya ilettiğini söyleyen Selvi, ilk havalanan uçakların bombardıman yapmamasının Ankara’da ABD’lilerin niyetlerini sorgulayan değerlendirmeler yapılmasına yol açtığını belirtti.
Abdülkadir Selvi’nin bugün (26 Nisan 2016) yayımlanan “O gece neler yaşandı” başlıklı yazısı şöyle:
Kilis’e füzeler düştükçe toplantı üstüne toplantı yapılıyor. Ankara hop oturup, hop kalkıyor.
Başbakan Davutoğlu’nun başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında gündem, yine Kilis’ti.
Önce sizi 24 Nisan Pazar gününün gecesine götürüp, Ankara ile İncirlik arasında yaşanan bir trafiği aktarmak istiyorum.
Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın toplantı yaptığı sırada Kilis’e düşen roketler can kaybına yol açmıştı.
O andan itibaren Ankara ile İncirlik arasında bir trafik yürüyor.
Roketlerin atıldığı koordinatlar belirlenip, koalisyon güçlerine iletiliyor.
Bunun üzerine gece 21’de İncirlik Üssü’nden 4 adet A-10 savaş uçağı havalanıyor ama DEAŞ hedeflerini vurmadan üsse geri dönüyor.
Hava şartları müsait değil
İncirlik’ten Ankara’ya, “Hava şartları müsait değil, hedeflerin durumu netleştirilemedi” şeklinde bir gerekçe iletiliyor.
Bu durum Ankara’da rahatsızlığa neden oluyor. Amerikalıların niyetlerini sorgulayan değerlendirmeler yapılıyor.
4 Adet A-10 savaş uçağı gece saat 01.00’de İncirlik’ten tekrar havalanıyor.
Ağır bir bombardıman yaşanıyor.
A-10’lar hedef imha edilmiştir notuyla geri dönüyor.
Kilis’e atılan roketlerin mesajı net. DEAŞ, alçak uçtuğu için radarlar tarafından yakalanamayan, kovanı ile birlikte düştüğü için yüksek ses ve can kaybına yol açan Rus yapımı Katyuşa roketlerini özellikle tercih ediyor.
Sınırımızın hemen öte yakasında bir süredir Türkmenler ve ılımlı muhalefet unsurları ile DEAŞ arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Obama ile Başkan yardımcısı Joe Biden’la görüşmesinde, DEAŞ’la mücadele adı altında PYD’nin Afrin - Kobani arasında bir koridor açmaya çalıştığı uyarısında bulunmuştu.
Türkiye uyardı PYD çekildi
Türkiye’nin önerisi üzerine PYD geri çekildi Türkmen ve ılımlı muhalefet unsurlarıyla, bölge DEAŞ’tan temizlenmeye çalışılıyor. Eğer ılımlı muhalefet başarılı olursa ayrı ama başaramazsa, mayıs sonu itibariyle ABD, PYD’yi yeniden devreye sokacak.
Tekrar dünkü toplantıya ve Kilis’e dönecek olursak, cevaplandırılması gereken iki soru var.
1- TSK ne tür tedbirler alıyor?
2- Hava Kuvvetleri neden kullanılmıyor? 24 Kasım’da Rus uçağının düşürülmesinden bu yana tedbir olarak savaş uçaklarımız Suriye’deki operasyonlara katılmıyor. Ama Türkiye’nin belirlediği koordinatlar koalisyon güçlerine iletiliyor. Kimi zaman bu hedefler koalisyon uçakları tarafından ortadan kaldırılıyor. Ama kendi Hava Kuvvetlerimizi kullanmak kadar etkili değil.
“Türk Silahlı Kuvvetleri elindeki bütün imkân ve kabiliyetlerini, ateş destek unsurlarını, keşif gözetleme vasıtaları ve bölgede ılımlı muhalefet mensuplarının belirlediği IŞİD hedeflerinin tespit ve imhası yönünde en etkili şekilde kullanıyor.”
Ne yapılıyor?
Fırtına obüsleri ile DEAŞ hedefleri vuruluyor. Keşif gözetleme unsurlarının belirlediği DEAŞ hedefleri imha ediliyor. Ben bu yazıyı yazarken, Cakka’da Kilis’e yönelik atış hazırlığı içinde olan DEAŞ’a ait bir füze rampasının imha edildiği haberi gelmişti. Bölgede mobil füze rampaları kullanan DEAŞ, Suriye’deki savaşı Türkiye’ye taşımayı hedefliyor. Ama görünen o ki alınan bu tedbir yeterli olmuyor.
Bu işin çözümü için:
1- DEAŞ’ı, roket menzilinin dışına itmek... Katyuşa, 25 km menzile sahip. DEAŞ’ın sınırımızdan en az 30-35 kilometre içeriye sürülmesi gerekiyor.
2- Ilımlı muhalefet güçlendirilip, DEAŞ’tan boşalan bölgeye yerleştirilmeli.
HIMARS bataryaları bekleniyor
Kilis’e düşen roketlere yönelik yeni önlemler gündemde.
ABD ile bir süredir HIMARS bataryalarının sınıra yerleştirilmesi yönünde görüşmeler yürütülüyordu.
Son gelişmeler üzerine müzakereler hızlandırıldı. Takvim öne çekildi.
1-15 ay içerisinde Suriye sınırının sıfır noktasına 92 kilometre menzilli HIMARS bataryalarının yerleştirilmesi bekleniyor.
Mobil özelliği nedeniyle değişen koordinatlara göre yer değiştirme özelliğine sahip HIMARS bataryaları, kara savaşlarının en etkili silahlarından biri olarak gösteriliyor.
İkinci adım olarak Türkiye-İsrail anlaşması gösteriliyor.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, “İsrail’le müzakerelerde son aşamaya gelindi” dedi. İsrail’le yapılacak anlaşmaya yönelik beklenti yüksek.
SELVİ'NİN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN