Abdulkadir Selvi o soruya cevap aradı: Çözüm süreci yeniden mi başlıyor?
Kandil’de çözüm sürecinin yeniden başlaması yönünde bir eğilim var. Cemil Bayık, bunu Öcalan’ın başlatmasını istiyor. Öcalan bunu istiyor mu?
Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, çözüm sürecine ilişkin PKK’dan sinyaller olduğunu ancak örgüt tarafından verilen sinyallerin devlet tarafından henüz değerlendirmeye alınmadığını belirtti. Selvi, askerin ve polisin “Çözüm sürecine dönülecekti, biz niye 400’ü aşkın şehit verdik” sorusuna tatmin edici bir cevap verilmesi gerektiğini belirtti.
PKK üzerinde ABD ve AB'nin baskılarının artmaya başladığına dikkat çeken Selvi, KCK Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar'ın "ABD arabulucu olsun, bizi ve Türkiye’yi yeniden masada bir araya getirsin” sözlerini de hatırlattı.
Abdülkadir Selvi’nin bugün (18 Nisan 2016) yayımlanan “Çözüm süreci yeniden başlıyor mu?” başlıklı yazısı şöyle:
PKK'ya karşı şehir savaşlarının verildiği, şehit cenazelerinin geldiği bir dönemde, sivil çözüm arayışlarından söz etmenin güçlüğünün farkındayım.
Çözüm sürecinin başlaması konusunda PKK cephesinden sinyaller var.
Henüz devlet tarafından değerlendirmeye alınmış değil.
Ama Kandil’den 4, Avrupa kanadından 3 bu yönde mesaj gelmiş.
İlk mesaj 3 Kasım’da, en yenisi ise 21 Mart’ta.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile KCK Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar’ın son hafta yaptıkları çağrıların altında, Kandil’in yeni stratejisi yatıyor.
(...)
Kandil’de çözüm sürecinin yeniden başlaması yönünde bir eğilim var.
Cemil Bayık, bunu Öcalan’ın başlatmasını istiyor. Öcalan bunu istiyor mu?
Silahlı mücadeleyi değil, siyasi mücadeleyi önermişti Öcalan.
Kandil’den kongreyi toplayıp, Türkiye’ye karşı silahlı mücadelenin bırakılması kararının alınmasını istemişti.
Cemil Bayık ise, “Silahlı güçlerin çekilmesi kararını ancak biz veririz, başkası veremez. Ne HDP verebilir ne de Apo verebilir” diye karşılık vermiş, şehir savaşlarını başlatmıştı.
Bu durumda Öcalan, “Çatışma sürecini bana sorarak mı başlatınız?” diye soracak.
Öcalan yine de sürecin içinde hatta merkezinde olmak istiyor.
Yeniden çözümün adresi gibi bir pozisyon elde etmeye çalışıyor.
Ancak devlet henüz Öcalan konusunda karar vermiş değil.
Ayrıca devlet henüz yeni bir süreç konusunu gündemine almış değil.
Tüm motivasyonlar operasyonlar üzerine yoğunlaşmış durumda.
PKK’nın şehir savaşları konsepti çökertildi.
Türkiye’nin Suriye olmadığı, Sur’un, Cizre’nin Kobani olmayacağı gösterildi.
Ama hiçbir zaman sivil çözüm seçeneği rafa kaldırılmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecinin buzdolabında olduğunu söyledi.
Devlet cephesinden baktığımızda:
1- Şehir savaşlarının bitirilmesi ve terörist gruplardan temizlenmesi konusundaki kararlılık üst seviyede. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın ifade ettiği kararlılıkta milim sapma yok.
2- Yeni süreç; çatışmasızlık dönemi ve konjonktürel olamaz. Yeni süreç ancak Kürt sorununun çözümü ve PKK’nın silah bırakma kararına dönük olması durumunda gündeme gelebilir.
3- Bu işin ete kemiğe bürünebilmesi için, önşart olarak, silahlı unsurlar Türkiye’yi terk edecek.
4- PKK, Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakma kararı alacak.
5- Askerin endişelerinin giderilmesi gerekecek. Askerin, polisin çözüm sürecine dönülecekti, biz niye 400’ü aşkın şehit verdik sorusuna tatmin edici bir cevap verilmesi gerekiyor.
6- Başta şehit aileleri olmak üzere kamuoyunun ikna edilmesi gerekecek. Yeni bir sayfa açalım demek kolay, ama yeni bir sayfa açmak çok zor. Devlet çözüm sürecini yürütürken PKK’nın savaşa hazırlanması büyük bir travmaya neden oldu. Yeni bir süreç başlatılacak olsa da bunca aldatılmışlıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni süreç yeni parametreleriyle gelecek.
ABDÜLKADİR SELVİ'NİN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN
PKK üzerinde ABD ve AB'nin baskılarının artmaya başladığına dikkat çeken Selvi, KCK Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar'ın "ABD arabulucu olsun, bizi ve Türkiye’yi yeniden masada bir araya getirsin” sözlerini de hatırlattı.
Abdülkadir Selvi’nin bugün (18 Nisan 2016) yayımlanan “Çözüm süreci yeniden başlıyor mu?” başlıklı yazısı şöyle:
PKK'ya karşı şehir savaşlarının verildiği, şehit cenazelerinin geldiği bir dönemde, sivil çözüm arayışlarından söz etmenin güçlüğünün farkındayım.
Çözüm sürecinin başlaması konusunda PKK cephesinden sinyaller var.
Henüz devlet tarafından değerlendirmeye alınmış değil.
Ama Kandil’den 4, Avrupa kanadından 3 bu yönde mesaj gelmiş.
İlk mesaj 3 Kasım’da, en yenisi ise 21 Mart’ta.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile KCK Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar’ın son hafta yaptıkları çağrıların altında, Kandil’in yeni stratejisi yatıyor.
(...)
Kandil’de çözüm sürecinin yeniden başlaması yönünde bir eğilim var.
Cemil Bayık, bunu Öcalan’ın başlatmasını istiyor. Öcalan bunu istiyor mu?
Silahlı mücadeleyi değil, siyasi mücadeleyi önermişti Öcalan.
Kandil’den kongreyi toplayıp, Türkiye’ye karşı silahlı mücadelenin bırakılması kararının alınmasını istemişti.
Cemil Bayık ise, “Silahlı güçlerin çekilmesi kararını ancak biz veririz, başkası veremez. Ne HDP verebilir ne de Apo verebilir” diye karşılık vermiş, şehir savaşlarını başlatmıştı.
Bu durumda Öcalan, “Çatışma sürecini bana sorarak mı başlatınız?” diye soracak.
Öcalan yine de sürecin içinde hatta merkezinde olmak istiyor.
Yeniden çözümün adresi gibi bir pozisyon elde etmeye çalışıyor.
Ancak devlet henüz Öcalan konusunda karar vermiş değil.
Ayrıca devlet henüz yeni bir süreç konusunu gündemine almış değil.
Tüm motivasyonlar operasyonlar üzerine yoğunlaşmış durumda.
PKK’nın şehir savaşları konsepti çökertildi.
Türkiye’nin Suriye olmadığı, Sur’un, Cizre’nin Kobani olmayacağı gösterildi.
Ama hiçbir zaman sivil çözüm seçeneği rafa kaldırılmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecinin buzdolabında olduğunu söyledi.
Devlet cephesinden baktığımızda:
1- Şehir savaşlarının bitirilmesi ve terörist gruplardan temizlenmesi konusundaki kararlılık üst seviyede. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın ifade ettiği kararlılıkta milim sapma yok.
2- Yeni süreç; çatışmasızlık dönemi ve konjonktürel olamaz. Yeni süreç ancak Kürt sorununun çözümü ve PKK’nın silah bırakma kararına dönük olması durumunda gündeme gelebilir.
3- Bu işin ete kemiğe bürünebilmesi için, önşart olarak, silahlı unsurlar Türkiye’yi terk edecek.
4- PKK, Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakma kararı alacak.
5- Askerin endişelerinin giderilmesi gerekecek. Askerin, polisin çözüm sürecine dönülecekti, biz niye 400’ü aşkın şehit verdik sorusuna tatmin edici bir cevap verilmesi gerekiyor.
6- Başta şehit aileleri olmak üzere kamuoyunun ikna edilmesi gerekecek. Yeni bir sayfa açalım demek kolay, ama yeni bir sayfa açmak çok zor. Devlet çözüm sürecini yürütürken PKK’nın savaşa hazırlanması büyük bir travmaya neden oldu. Yeni bir süreç başlatılacak olsa da bunca aldatılmışlıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni süreç yeni parametreleriyle gelecek.
ABDÜLKADİR SELVİ'NİN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN