Abdulkadir Selvi kızdıracak! Cengiz Çandar cinnet geçiriyor!
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Öcalan'ın tarihi çağrısı sonrası sol çevrelerde oluşan "HDP bizi sattı" kaygısını yazdı.
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Öcalan'ı AK Parti'nin jokeri olmakla suçlayan Cengiz Çandar'ın cinnet geçirdiğini iddia etti.
Yazara göre AK Parti'den kurtulma adına her yolu mübah gören anlayışın son umudu PKK.
Öcalan'ın PKK'ya silah sırakma çağrısı yapması ve HDP ile hükümetin ortak açıklama yapması kimi sol çevreleri kızdırdı.
"Sol demokrat" kesimlerin bu konuya ‘Kürt siyasi hareketi AKP iktidarı ile işbirliği mi yapıyor?’ kuşkusuyla yaklaştığını savunan Yeni Şafak yazarı Selvi, "Eyvah! Kürtler savaşı bırakıyor" başlıklı yazısında kimlerin rahatsız nasıl rahatsız olduğunu böyle kaleme aldı:
ERDOĞAN VE AK PARTİ'DEN KURTULMA ÇABALARI
"Bir süredir Erdoğan’dan kurtulmak için darbeye bile evet diyebilecek bir grup oluştu.Bunlar klasik darbeci tipler değil. Hasan Mutlucan Türkleri eşliğinde bir sabah, tanklarına binmiş askerlerin gelmesini bekleyenler hiç değil.
“Neo darbeciler” bunlar. Hatta içlerinde geçmişte askeri darbelere karşı direnmiş, darbe dönemlerinde ağır bedel ödemiş olanları da var. Murat Belge, kısa bir süre önce T 24’te Hazal Özvarışlı’ya verdiği mülakatta;
“Ben eminim, binbaşıdır, albaydır, şu an aralarında ‘Bunları bir şey yapıp devirmek lazım, yoksa memleket batacak’ diye konuşan subaylar mutlaka vardır. Bunların arasından bir adım daha atarak “O halde sen, ben ne yapalım” diyenler de çıkar... Şimdi tekrar 27 Mayıs’a dönüş olabilir” demişti.
Darbe yapacak asker yok. Darbe zeminini hazırlayacak MİT yok. Sağ-sol çatışması için solcu ve ülkücü yok.
Peki bu durumda Erdoğan’ı devirecek darbeyi kime yaptıracağız? Cemaati denediler.Cemaate güvendiler. Cemaatin istihbarat, polis ve yargı gücünden medet umdular. Bu yüzden paralelin hamisi kesildiler.
Öyle ki Cumhuriyet Gazetesi’ne Genel Yayın yönetmeni olmanın yolu bile, paralelin savcısıyla röportaj yapmaktan geçiyordu. Başaramadılar.
Tek umutları kaldı, Kürtler. Başkanlık sistemini engellemek için HDP’yi destekleme kararı aldılar. Bunun için Kürtlerin savaşması, PKK’nın silah bırakmaması gerekiyordu. Zinhar silah bırakırsa bu AKP’ye yarardı.
BU BİR CİNNET HALİ
Bu yüzden Erdoğan’la birlikte Öcalan’ı da hedef aldılar. Yıllarını çözüm süreçlerine adamış Cengiz Çandar bile şu satırları yazabildi:
“Bu öyle bir hal aldı ki, Abdullah Öcalan, Abdullah Öcalan olmaktan çıkıp, adeta AKP’nin elinde “joker” olarak tuttuğu bir “kart” görüntüsü vermeye başladı”
Bu bir cinnet haliydi. Öcalan’ın, PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmasıyla birlikte ise, cinnet, “Eyvah Kürtler Savaşı bırakıyor” paniğine dönüştü.
Yazara göre AK Parti'den kurtulma adına her yolu mübah gören anlayışın son umudu PKK.
Öcalan'ın PKK'ya silah sırakma çağrısı yapması ve HDP ile hükümetin ortak açıklama yapması kimi sol çevreleri kızdırdı.
"Sol demokrat" kesimlerin bu konuya ‘Kürt siyasi hareketi AKP iktidarı ile işbirliği mi yapıyor?’ kuşkusuyla yaklaştığını savunan Yeni Şafak yazarı Selvi, "Eyvah! Kürtler savaşı bırakıyor" başlıklı yazısında kimlerin rahatsız nasıl rahatsız olduğunu böyle kaleme aldı:
ERDOĞAN VE AK PARTİ'DEN KURTULMA ÇABALARI
"Bir süredir Erdoğan’dan kurtulmak için darbeye bile evet diyebilecek bir grup oluştu.Bunlar klasik darbeci tipler değil. Hasan Mutlucan Türkleri eşliğinde bir sabah, tanklarına binmiş askerlerin gelmesini bekleyenler hiç değil.
“Neo darbeciler” bunlar. Hatta içlerinde geçmişte askeri darbelere karşı direnmiş, darbe dönemlerinde ağır bedel ödemiş olanları da var. Murat Belge, kısa bir süre önce T 24’te Hazal Özvarışlı’ya verdiği mülakatta;
“Ben eminim, binbaşıdır, albaydır, şu an aralarında ‘Bunları bir şey yapıp devirmek lazım, yoksa memleket batacak’ diye konuşan subaylar mutlaka vardır. Bunların arasından bir adım daha atarak “O halde sen, ben ne yapalım” diyenler de çıkar... Şimdi tekrar 27 Mayıs’a dönüş olabilir” demişti.
Darbe yapacak asker yok. Darbe zeminini hazırlayacak MİT yok. Sağ-sol çatışması için solcu ve ülkücü yok.
Peki bu durumda Erdoğan’ı devirecek darbeyi kime yaptıracağız? Cemaati denediler.Cemaate güvendiler. Cemaatin istihbarat, polis ve yargı gücünden medet umdular. Bu yüzden paralelin hamisi kesildiler.
Öyle ki Cumhuriyet Gazetesi’ne Genel Yayın yönetmeni olmanın yolu bile, paralelin savcısıyla röportaj yapmaktan geçiyordu. Başaramadılar.
Tek umutları kaldı, Kürtler. Başkanlık sistemini engellemek için HDP’yi destekleme kararı aldılar. Bunun için Kürtlerin savaşması, PKK’nın silah bırakmaması gerekiyordu. Zinhar silah bırakırsa bu AKP’ye yarardı.
BU BİR CİNNET HALİ
Bu yüzden Erdoğan’la birlikte Öcalan’ı da hedef aldılar. Yıllarını çözüm süreçlerine adamış Cengiz Çandar bile şu satırları yazabildi:
“Bu öyle bir hal aldı ki, Abdullah Öcalan, Abdullah Öcalan olmaktan çıkıp, adeta AKP’nin elinde “joker” olarak tuttuğu bir “kart” görüntüsü vermeye başladı”
Bu bir cinnet haliydi. Öcalan’ın, PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmasıyla birlikte ise, cinnet, “Eyvah Kürtler Savaşı bırakıyor” paniğine dönüştü.