ABD'den Netanyahu'ya soğuk duş!

ABD yönetimi İsrail'e, "30 gün içinde Gazze'ye insani yardımların girişlerini sağla aksi takdirde bazı askeri yardımları keseriz" tehdidinde bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise "İsrail'in BM kararları ile kurulduğunu" hatırlatarak Netanyahu'yu bu kararlara uymaya çağırdı.

Ortadoğu'da savaşı yayma politikasını hayata geçiren İsrail ile ilgili en büyük destekçisi olan ülkelerden dikkat çeken açıklamalar geldi. Gazze'de, bilinen tüm savaş suçlarını işleyen İsrail'e en büyük destekçisi ABD, "insani yardımların önünü aç yoksa bazı askeri yardımlar kesilebilir" uyarısında bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da Netanyahu'ya İsrail'in BM kararları ile kurulduğunu hatırlattı.

ABD'DEN İSRAİL'E MEKTUP

CNN'de yer alan habere göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'a gönderdikleri ortak mektupta Tel Aviv'den Gazze'ye gıda yardımlarının önünün açılmasını talep etti. 13 Ekim tarihli mektupta, Gazze'deki acil insani durumun giderek kötüleştiği ve buraya yönelik insani yardımların engellenmemesi gerektiği kaydedildi.

30 GÜN SÜRE VERİLDİ

ABD'li bakanlar, 30 gün içinde Gazze'ye insani yardımların girişlerinin sağlanması ve bu yolla bölgedeki insani durumun iyileştirilmesi gerektiğini, aksi durumda ABD Başkanı Joe Biden'ın şubat ayında açıkladığı memorandum uyarınca bu durumun ilgili ABD yasalarını ihlal ettiğinin tespit edilmesi gerektiğini vurguladı.

ABD Dış Yardımlar Yasası'nın 620 I bölümüne göre ABD yönetimi, insani krizin olduğu bölgelere başta gıda ve ilaç olmak üzere insani yardımların girişini engelleyen ülkelere karşı silah yardımlarını askıya alabiliyor.

"ACİL VE SÜRÜLEBİLİR ADIMLAR ATIN"

Mektupta bu yasaya ve Biden'ın memorandumuna atıf yapan Blinken ile Austin, "Size, Gazze'deki insani durumun giderek kötüleşmesi hakkında ABD yönetiminin derin endişelerini dile getirmek ve bu ay içinde hükümetinizden bu durumu düzeltecek acil ve sürdürülebilir adımlar atmanızı istemek için yazıyoruz." ifadesini kullandı. İsrail'in Gazze'ye gıda taşıyan kamyonları kasıtlı olarak engellediği yönündeki işaretlere dikkati çeken Blinken ile Austin, günlük 350 kamyonun Gazze'ye gıda götürmesine izin verilmesini talep etti. Aynı mektupta, İsrail'in Gazze'nin kuzeyinden güneyine zorla göç gibi bir politika uygulamaması gerektiğine de işaret edildi.

MACRON'DAN NETANYAHU'YA ÇAĞRI: BM KARARIYLA KURULDUN UNUTMA

Fransa basınında yer alan haberlere göre, Macron kabine toplantısında İsrail'e BM kararlarına uyması çağrısında bulundu. BM'nin İsrail'in Filistin topraklarında kurulmasına zemin hazırlayan 29 Kasım 1947'de aldığı karara atıfta bulunan Macron, "Bay Netanyahu ülkesinin BM kararıyla kurulduğunu unutmamalı." ifadelerini kullandı. Macron, Lübnan ve Gazze'ye saldırıları bağlamında İsrail hükümetine "BM kararlarını göz ardı etmenin zamanı değil." dedi.

NETANYAHU OFİSİNDEN MACRON'A TEPKİ

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Macron'un açıklamasına tepki gösterildi. İsrail'in BM kararıyla kurulmadığı iddia edilen açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı'na bir hatırlatma: İsrail Devleti'ni kuran BM kararı değil, Bağımsızlık Savaşı'nda kahraman savaşçıların kanıyla elde edilen zaferdi. Bu savaşçıların çoğu Holokost'tan sağ kurtulanlardı. Bunlara Fransa'daki Vichy rejiminden kurtulanlar da dahil" ifadeleri kullanıldı.

İsrail, Fransız askerlerinin görev aldığı Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) saldırmış ve Fransa İsrail'in bu saldırılarla uluslararası hukuku "açık şekilde ihlal etmesini" kınamıştı.

Macron ve Netanyahu arasında İsrail'e silah ambargosu uygulanması konusunda da gerginlik yaşanmıştı. Macron, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında kullanacağı silahların sevkiyatını durdurma çağrısı yapmıştı. Netanyahu ise Macron'un bu açıklamalarına tepki göstermiş, başta İran'a karşı "medeniyet" için savaştığını savunarak, Batılı liderlerin İsrail'e silah ambargosu çağrılarını "ayıp" diye nitelemişti.

BM 29 Kasım 1947'deki kararıyla tarihi Filistin topraklarının bölünmesine ilişkin tasarıyı kabul etmiş ve bu karar doğrultusunda tarihi Filistin topraklarının yüzde 55'inin kurulacak İsrail devletine, yüzde 45'inin ise Filistin'e bırakılması öngörülmüştü.