ABD’de seçim sonuçlarını ‘salıncak eyalet’ belirleyecek!
Amerikan seçimlerinin kaderini belirleyecek faktörün salıncak eyaletler olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Kritik eyalet Pensilvanya olacak” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde kasım ayında yapılacak kritik seçimler öncesinde sıcak gelişmeler yaşandı. Mevcut Başkan Joe Biden ile Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'ın televizyon münazarası yeni bir dönemin kapılarını aralarken Biden adaylıktan çekildi. Bir süre sonra Kamala Harris ise Demokratların adayı olarak yarışa katıldı. Bu süreçte politik şiddet de yükseldi ve Donald Trump, kendisine yönelik gerçekleştirilen suikast girişiminden ufak bir yarayla kurtuldu.
ABD seçimlerine geri sayım devam ederken, bünyesinde barındırdığı akademisyenlerle siyaset, dış politika, ekonomi, şehircilik, hukuk ve adalet ile dijital dönüşüm ve girişimcilik direktörlükleri yürüten bağımsız düşünce kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü, sıcak gündem maddelerini ve Trump – Harris düellosu ele aldı. Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyesi Selim Koru, yaklaşan ABD seçimlerini değerlendirdi. Söz konusu yayında özellikle Amerikan seçim sisteminin işleyişi, eyalet bazlı dengeler ve seçim ekonomisinin önemi gibi konular üzerinde duruldu.
Konuşmasına Amerika’da eyaletlerin birbirinden çok farklı olduğunu vurgulayarak başlayan Selim Koru, New York gibi yüksek nüfuslu ve finansal olarak güçlü eyaletlerin yanı sıra, Wyoming gibi düşük nüfuslu ve tarım odaklı eyaletlerin varlığına dikkat çekti. Bu farklılıkların yasama süreçlerinde bazı dengesizliklere yol açtığını belirten Koru, temsilci sayısının bu dengesizlikleri giderme çabasıyla düzenlendiğini aktardı.
SEÇİMLERİN KADERİ SALINCAK EYALETLERDE
Toplumsal Çalışmalar Enstitüsü Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz, Amerikan seçimlerinde dikkat çekici bir kavram olan “salıncak eyaletler” (swing states) üzerine Koru’ya sorular yöneltti.
ABD'de yapılan Başkanlık veya ara seçimlerin kaderini, her dönem Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında gidip gelen ve "salıncak eyalet" olarak nitelendirilen eyaletler belirliyor. Partiler, kampanya çalışmalarını özellikle kritik öneme sahip "kararsız seçmen" olarak gördükleri bu salıncak eyaletlerde yoğunlaştırıyor.
Salıncak eyaletler olarak adlandırılan Arizona, Pensilvanya ve Georgia gibi eyaletlerin seçimin sonucunu belirlemedeki önemine değinen Yılmaz, bu eyaletlerin tarihsel olarak değişkenlik gösterip göstermediğini sordu. Koru, kendisine yöneltilen soruya “Amerikan Başkanlık seçimlerinde popüler olarak çok önemli değil aslında. Her eyaletin bir puanı var, o da nüfusuna göre belirleniyor. O puanların toplamı önemli. 270 puan alan aday kazanıyor şu anki sistemde. Şimdi iş böyle olunca, başkanlık seçimlerinde garanti eyaletlere pek gidilmiyor. Mesela baktığımızda Kamala Harris için veya herhangi bir demokrat için Kaliforniya eyaleti zaten garanti, New Hampshire eyaleti zaten garanti” şeklinde yanıt verdi.
Salıncak eyaletler kavramının Türkiye'deki siyasi kampanyalarla karşılaştırıldığında anlaşılmasının zor olabileceğini söyleyen Yılmaz, “Bu CHP liderinin seçimde kampanyada İzmir'e gitmemesi gibi ya da AK Parti liderinin Konya'ya gitmemesi gibi bir tercih” ifadelerini kullandı.
“SEÇİMİN KİLİT NOKTASI PENSİLVANYA”
Toplumsal Çalışmalar Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Selim Koru, özellikle Pensilvanya eyaletinin hem kırsal hem de büyük şehir nüfusuyla geniş bir çeşitlilik sunduğunu söyledi. Sanayi sonrası dönemin getirdiği ekonomik farklılıkların, teknoloji sektörünün varlığı ve kırsal alanların siyasi ağırlığı ile birleştiğinde, Pensilvanya’yı seçimlerin kilit noktası haline getirdiğini belirten Koru, “Amerikan seçimlerinde ırk önemli. Pensilvanya’da beyazlar var, latinolar var siyahiler var. Çok farklı ırktan kesimler var. Dolayısıyla adaylar oraya önem veriyorlar. Bu sebeple en önemli salıncak eyalet Pensilvanya” dedi.
“DÜELLODAN KAMALA HARRIS GALİP ÇIKTI”
Kamala Harris’in performansı üzerine de değerlendirmelerde bulunan Koru, Harris'in beklenenden daha aktif bir rol üstlendiğini söyledi. Harris’in, Trump ile karşı karşıya geldiği televizyon programında üstün olduğunu, rakibi Trump'ı manipüle ettiğini ve ekran başındaki izleyicilerde güçlü bir izlenim bıraktığını vurguladı. Tartışma sonrasında yapılan anketlerde izleyicilerin %63'ünün Harris’in kazandığını düşündüğünü belirtti.