AB ülkelerinin vize ayrımcılığı devam ediyor! Yayıncılık sektörünün dev ismine engel çıkarıldı

AB ülkelerinin Türkiye’ye uyguladığı vize ayrımcılığına bir yenisi daha eklendi. Bu kez yayıncılık sektörünün önemli isimlerinden, Türkiye’nin ilk telif hakkı ajansı ONK Ajans’ın başkanı Mehmet N. Karaca’ya 19-23 Ekim 2022 tarihleri arasında gerçekleşecek Frankfurt Kitap Fuarı’na gitmek için vize başvurusunda bulunduğu Almanya zorluk çıkardı.

Avrupa Birliği ülkelerinden Türk vatandaşlara uygulanan vize zorluğu olaylarına bir yenisi daha eklendi. Türkiye'nin ilk telif hakları ajansı olan ONK Ajans'ın başkanı Mehmet N. Karaca'ya Almanya'da katılacağı Frankfurt Kitap Fuarın'a gitmek için başvurduğu vizede zorluk çıkartıldı.

Milliyet'ten Seyhan Akıncı'nın aktardığı haberin tamamı şu şekilde:

Hemen belirtelim, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 2014’te Türkiye’ye verilen ret oranı yüzde 5.9 iken ken bu yılın ilk altı ayında bu oran yüzde 20.7’ye yükselmiş durumda. Üstelik verilen ret cevaplarında tatmin edici bir şey de yok. TC pasaportu taşımak ret yemek için yeterli gibi!

Karaca’nın yaşadığına dönersek; 63 yıllık bir kuruluş olan ONK Ajans, 1970’li yıllardan bu yana neredeyse 50 senedir Frankfurt Kitap Fuarı’na katılıyor. Karaca, pandemiden dolayı yapılamayan fuara iki yıl aradan sonra iki kişilik bir ekiple katılmak üzere ajansın genel yönetmeni Meriç Güleç ve yabancı kitap hakları direktörü Merve Öngen için Almanya Konsolosluğu’na vize başvurusunda bulunduklarını söylüyor. Ve her iki ismin de 10 yıldır bu fuara katıldığını ve pasaportlarında sayısız Schengen vizesi ve Amerika vizeleri olduğunu belirtiyor. Karaca sonraki gelişmeleri ise şöyle anlatıyor: “Almanya her ikisine de sadece toplam dört günlük vize verdi. Meriç Güleç, fuarın son günü olan 21 Ekim’de İstanbul’a dönecekti. Onun açısından bir sorun olmadı. Ancak Merve Öngen o gün akşama kadar toplantılara devam edip, gece trenle Berlin’e geçecek ve fuarı takip eden hafta içinde bazı Alman yayıncı ve ajansları ziyaret edecekti. Ancak vizenin süresi nedeniyle hem 21 Ekim Cuma günü öğleden sonra fuardaki tüm randevularımızı hem de Berlin’deki toplantılarımızı iptal etmek durumunda kaldık. Temsilcisi olduğumuz, iş birliği yaptığımız birçok yabancı yayıncı ve ajans nezdinde son derece mahcup bir duruma düştük.”

SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ

Elbette işin bir de maddi yönü var. Karaca “Uçuş değişikliği yapmak zorunda kaldık ve bunun da bize hayli külfetli bir maliyeti oldu” diye anlatıyor işin diğer yönünü de. Yaşanan durumu “Almanya’nın fuar ve iş amacıyla ziyaret yapacak profesyonellere karşı böyle katı bir tutum sergilemesine akıl sır erdirmek mümkün değil” diye anlatan Karaca sözlerine “Ne acıdır ki ben Alman Lisesi mezunuyum, genel yönetmenimiz Meriç Güleç, İstanbul Erkek Lisesi mezunu ve biz çocukluğumuzda Alman öğretmenlerimizin bize aşıladığı disiplinle son dakikaya bırakmadan aylar öncesinden vize başvurumuzu yapmıştık ve bu durumla karşılaştık. Şimdi merakla bekliyoruz bizden sonra vize başvurusu yapan diğer Türk yayıncılara ve ajanslara da bu şekilde üç günlük dört günlük vizeler mi verilecek” diye devam ediyor. Biz de yayıncıların bu süreçte yaşadıklarının takipçisi olacağız.

Schengen bölgesinde Türk vatandaşlara yönelik olumsuz yaklaşım devam ederken maliyetler de giderek katlanıyor. Her Türk vatandaşı başvurusu için sadece vize ücreti olarak 80 euro ödüyor ve ret alması hâlinde onu kaybediyor. Mehmet N. Karaca’nın yaşadığı gibi konuyla ilgili pek çok olay hem dava konusu olmaya hazırlanıyor hem de her gün sosyal medyada paylaşılıyor. Almanya’dan resmi olarak tatmin edici bir açıklama gelmezken Türk vatandaşların adeta planlı ve bilinçli gibi görünen Schengen bölgesinin dışında bırakılma girişimleri üye ülkelere dönük kızgınlığı artırıyor.