AB, medyaya baskıyı 'çok çirkin ve olumsuz' buldu!
AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Harms, Türkiye basınıyla ilgili açıklama yaptı.
Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eş Başkanı Harms, basına yönelik tehditler ve susturma girişimlerine tepki gösterdi. Harms, sadece AB kurumlarının değil, üye ülkelerin de Ankara'ya, bu konuda net mesajlar vermesini istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hür basına yönelik stratejisini ‘çok çirkin ve olumsuz' olarak niteledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi özgür basını tekrar tehdit etmesine Avrupa'dan sert tepki geldi. AP Yeşiller Grubu Eş Başkanı Rebecca Harms, Erdoğan ve AKP hükümetinin basın hürriyeti ile ilgili sert şekilde uyarılması gerektiğini belirtti. Erdoğan'ın basına yönelik stratejisini ‘çok çirkin ve olumsuz' olarak niteledi. Susturma girişimi ve tehditlerin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
Zaman'a konuşan Harms, Erdoğan'ın 10. muhtarlar buluşmasında, basını ve yazarları teröre destek gerekçesiyle tehdit etmesini “Kendisine güvenmemekte haklı olduğumuzu teyit etti.” diye yorumladı. 7 Haziran öncesinde de Erdoğan'ın, medyaya karşı ‘aynı çirkin ve olumsuz stratejiyi' takip ettiğini hatırlattı. Alman lider, Erdoğan'ın basını susturarak seçimde daha başarılı olacağı hesapları yaptığına işaret etti. “Hem bu girişimler hem de kendileri gibi düşünmeyen medyayı sözde paralel yapının parçası ya da teröre destek vermekle itham etmeleri çok rahatsız edici ve endişe verici.” dedi.
Yeşillerin eşbaşkanı, sadece AB kurumlarının değil, üye ülkelerin de Ankara'ya net mesajlar göndererek, basının tehdit edilmesi, sindirilmesi ve susturulmasının asla kabul edilmeyeceğinin açık şekilde ifade edilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Erdoğan ve AKP hükümeti, bilhassa basın hürriyeti konusunda demokratik kural ve ahlaka dönmesi konusunda uyarılmalıdır. Basın hürriyeti hem demokrasi için hem de ekonomi için vazgeçilmezdir. Avrupalı liderler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin iktidarı istismar etmelerini sert şekilde eleştirerek Türkiye'nin demokratikleşmesine hâlâ destek verdiklerini göstermeliler.” dedi. Harms'a göre ABD de eleştirel medyanın karşı karşıya kaldığı tehlikeye karşı sesini yükseltmeli.
Harms ve Yeşiller Grubu, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini kuvvetle destekleyen siyasi ailelerin başında geliyor. Harms da AKP'nin AB reformları yaptığı dönemde iktidara verdiği destekle tanınıyor.
7 Haziran'dan sonra birdenbire patlayan terör olaylarına da değinen Harms, temmuz ayında Ankara'da yaptığı görüşmelerde hem Erdoğan'ın hem de Davutoğlu'nun koalisyon müzakerelerinde ciddi olmadığı kanaatine vardığını söyledi. “AKP dışında görüştüğüm diğer bütün parti liderleri iktidarın koalisyon müzakerelerini ciddiye almadığını, sadece erken seçimleri meşrulaştırma çabası olduğunu söylediler.” diyen Alman siyasetçi, Erdoğan'ın erken seçimlere bu kadar hevesli olmasının tek sebebinin 7 Haziran sonuçlarını beğenmemesi olduğunu kaydetti. Erdoğan'ın birdenbire ülkede Kürt sorununun kalmadığına hükmetmesini de “alay eder gibi” ifadeleriyle değerlendirdi. AB Komisyonu ve AP, son yıllarda yayınladıkları Türkiye raporlarında tek olumlu iç gelişme olarak iktidarın Kürt meselesini çözme konusundaki iradesine işaret ediyordu.
ERDOĞAN, HDP'Yİ KENDİ GÜNDEMİNE TEHDİT GÖRÜYOR
Erdoğan'ın HDP'nin yüzde 10 barajını aşmasını kendi şahsi gündemi için büyük tehlike olarak gördüğüne işaret eden Harms, Erdoğan'ın “şahsi gündeminin” de “kuvvetli başkanlık sistemi” olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı'nın HDP'nin başarısını demokratik olgunlukla kabul edemediğine de işaret eden Harms, HDP'yi baraj altına itmek için başvurulan taktikleri de “son derece çirkin ve tehlikeli” olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi özgür basını tekrar tehdit etmesine Avrupa'dan sert tepki geldi. AP Yeşiller Grubu Eş Başkanı Rebecca Harms, Erdoğan ve AKP hükümetinin basın hürriyeti ile ilgili sert şekilde uyarılması gerektiğini belirtti. Erdoğan'ın basına yönelik stratejisini ‘çok çirkin ve olumsuz' olarak niteledi. Susturma girişimi ve tehditlerin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
Zaman'a konuşan Harms, Erdoğan'ın 10. muhtarlar buluşmasında, basını ve yazarları teröre destek gerekçesiyle tehdit etmesini “Kendisine güvenmemekte haklı olduğumuzu teyit etti.” diye yorumladı. 7 Haziran öncesinde de Erdoğan'ın, medyaya karşı ‘aynı çirkin ve olumsuz stratejiyi' takip ettiğini hatırlattı. Alman lider, Erdoğan'ın basını susturarak seçimde daha başarılı olacağı hesapları yaptığına işaret etti. “Hem bu girişimler hem de kendileri gibi düşünmeyen medyayı sözde paralel yapının parçası ya da teröre destek vermekle itham etmeleri çok rahatsız edici ve endişe verici.” dedi.
Yeşillerin eşbaşkanı, sadece AB kurumlarının değil, üye ülkelerin de Ankara'ya net mesajlar göndererek, basının tehdit edilmesi, sindirilmesi ve susturulmasının asla kabul edilmeyeceğinin açık şekilde ifade edilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Erdoğan ve AKP hükümeti, bilhassa basın hürriyeti konusunda demokratik kural ve ahlaka dönmesi konusunda uyarılmalıdır. Basın hürriyeti hem demokrasi için hem de ekonomi için vazgeçilmezdir. Avrupalı liderler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin iktidarı istismar etmelerini sert şekilde eleştirerek Türkiye'nin demokratikleşmesine hâlâ destek verdiklerini göstermeliler.” dedi. Harms'a göre ABD de eleştirel medyanın karşı karşıya kaldığı tehlikeye karşı sesini yükseltmeli.
Harms ve Yeşiller Grubu, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini kuvvetle destekleyen siyasi ailelerin başında geliyor. Harms da AKP'nin AB reformları yaptığı dönemde iktidara verdiği destekle tanınıyor.
7 Haziran'dan sonra birdenbire patlayan terör olaylarına da değinen Harms, temmuz ayında Ankara'da yaptığı görüşmelerde hem Erdoğan'ın hem de Davutoğlu'nun koalisyon müzakerelerinde ciddi olmadığı kanaatine vardığını söyledi. “AKP dışında görüştüğüm diğer bütün parti liderleri iktidarın koalisyon müzakerelerini ciddiye almadığını, sadece erken seçimleri meşrulaştırma çabası olduğunu söylediler.” diyen Alman siyasetçi, Erdoğan'ın erken seçimlere bu kadar hevesli olmasının tek sebebinin 7 Haziran sonuçlarını beğenmemesi olduğunu kaydetti. Erdoğan'ın birdenbire ülkede Kürt sorununun kalmadığına hükmetmesini de “alay eder gibi” ifadeleriyle değerlendirdi. AB Komisyonu ve AP, son yıllarda yayınladıkları Türkiye raporlarında tek olumlu iç gelişme olarak iktidarın Kürt meselesini çözme konusundaki iradesine işaret ediyordu.
ERDOĞAN, HDP'Yİ KENDİ GÜNDEMİNE TEHDİT GÖRÜYOR
Erdoğan'ın HDP'nin yüzde 10 barajını aşmasını kendi şahsi gündemi için büyük tehlike olarak gördüğüne işaret eden Harms, Erdoğan'ın “şahsi gündeminin” de “kuvvetli başkanlık sistemi” olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı'nın HDP'nin başarısını demokratik olgunlukla kabul edemediğine de işaret eden Harms, HDP'yi baraj altına itmek için başvurulan taktikleri de “son derece çirkin ve tehlikeli” olarak değerlendirdi.