A Haber'in Menderes belgeseli Halil Berktay'ı kızdırdı! Tarih cahillerin elinde kalırsa...

Halil Berktay, A Haber televizyonunun hazırladığı ve kendisinin de röportajının yer aldığı Menderes belgeselini eleştirdi.

Kendi röportajının çok yerinde kullanıldığını söyleyen Halil Berktay, serbestiyet adlı sitede kaleme aldığı yazısında “Benden aldıkları parçacıklar gayet sağlıklı, bütünlüklü; doğru yerlerde kullanılmış” dedi.

“Dolayısıyla öfkem ve tepkim kesinlikle kişisel nedenlerden kaynaklanmıyor” diyen Berktay, şöyle devam etti:

“BİLGİ HATALARININ SERGİLENDİĞİ BİR UCUBE”

“Ben sanıyordum ki, söz konusu belgeseli yapanlar da bu tarihi az buçuk biliyordur ve röportaj yaptıkları başka kişiler gibi benim anlattıklarımdan da üç aşağı beş yukarı bu çerçeve içinde yararlanacaklardır. Ne gezer. 27 Mayıs Cuma gecesi 22’de hiç üşenmeden izlemeye koyuldum. Bir süre sonra dehşete kapıldım. Karşıma (i) Atatürk’ün Tek Parti otoritarizmi ve demokrasisizliğinden tümüyle tenzih edildiği; (ii) hattâ bu rejimin neredeyse ancak 1938’de, Atatürk’ün ölümünden sonra İnönü tarafından kurulmuş gibi gösterildiği; (iii) Atatürk ile İnönü arasındaki bütün anlaşmazlıkların, bambaşka bir dönemin cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile başbakanı Ahmet Davutoğlu arasındaki anlaşmazlıkları çağrıştıracak şekilde anlatıldığı ve hepsinde, ‘cumhurbaşkanının sözünden çıktığı’ gerekçesiyle İnönü’nün haksız bulunduğu; (iv) 1950-60 arasında ise Demokrat Parti’nin bütün yanlışlarının el çabukluğu marifet silinip yok edildiği; (v) dolayısıyla Adnan Menderes’in (bir demokrasi şehidi olmanın da ötesinde) hiç hatâsız, her işi mükemmel, dört dörtlük bir azize dönüştürüldüğü; (vi) bu arada, (TCF’yi yok saymak, DP döneminin dış borçlarını Marshall Planına bağlamak, 5 Eylül 1961’de mahkemenin sadece üç kişi hakkında idam kararı verdiğini ya da Hasan Polatkan’ın İçişleri Bakanı olduğunu sanmak gibi) inanılmaz bilgi hatâlarının sergilendiği… bir ucube çıktı.”

“SINAV KAĞIDI OLARAK GELSE DERHAL ÇAKTIRACAĞIMIZ, GARİP BİR TARİH YARATMIŞ”

Halil Berktay, “Herhalde, dönemi aslında hemen hiç bilmeyen bir cahili alıp oturtmuşlar masanın başına” diyerek yazısını şöyle sonlandırdı:

“Röportaj malzemelerini koymuşlar önüne. ‘Hadi bakalım; tek kötü adam İnönü, iyi adam tabii Menderes; bu ana motif etrafında basit bir senaryo yaz, elini çabuk tut, reisçiliğin güncel icapları açısından da Atatürk-İnönü ilişkisini herkesin anlayabileceği alegorik bir biçimde işle’ talimatını vermişler. O da yazmış. Önümüze sınav kağıdı olarak gelse derhal çaktıracağımız, garip bir tarih yaratmış.”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ