8 BİN MÜSLÜMAN'I 11 BİN İNSANI KATLEDEN BOSNA KASABINI HABER KANALLARI NEDEN GÖRMEDİ?..REHA MUHTAR SORUYOR...
Ne İslamcı, ne Batıcı, ne havalı, ne rüzgarlı numune niyetine bir tek haber kanalı bile akıl etmedi 13 yıl sonra dünyanın ilk kez göreceği Bosna Kasabı'nı Türk izleyecisine göstermeyi...
Bosna Kasabı'nı bile yayınlayamayan haber kanalları...
Lakabı "Tilki"... Ya da "Bosna Kasabı"...
Yaşadığımız kürenin en fazla merak ettiği adam...
8 bin 106 Müslüman Boşnak erkek ve çocuğun öldürülmesi, 11 bin insanın katledilmesinden doğrudan sorumlu olarak soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekten 1 numaralı sorumlu olarak aranıyordu...
13 yıl sonra saç sakal birbirine karışmış halde Belgrad'da otobüste yakalandı...
Tilki'nin ya da Bosna Kasabı'nın veya esas ismiyle Karadziç'in dün Lahey'de ilk duruşması vardı...
13 yıl sonra ilk kez canlı görüntülenecek, saçlı mı sakallı mı, saçını sakalını kesmiş mi, ne yapacak, ne diyecek diye tüm dünya "human interest bu insan öyküsüne ya da kasap öyküsüne" kilitlenmişti...
Lahey'deki mahkeme heyeti, Bosna Kasabı'nı dünya kamuoyu izleyebilsin diye salondan canlı yayın yapılabileceğini duyurmuştu...
Bütün dünya Kasab'ı izleyemeye kitlendi...
BBC, CNN International, El Cezire herkes, Bosna Kasabı'nın duruşma salonundaki halini, tavırlarını, laflarını aktardılar canlı yayında...
Türkiye'deki haber kanalları ya da kanalların haber merkezleri ise o sırada uyuyorlardı...
Müzik yayını vardı bazı haber kanallarında, Bosna Kasabı Lahey'de mahkemenin karşısına çıktığında...
Ne İslamcı, ne Batıcı, ne havalı, ne rüzgarlı numune niyetine bir tek haber kanalı bile akıl etmedi 13 yıl sonra dünyanın ilk kez göreceği
Bosna Kasabı'nı Türk izleyecisine göstermeyi...
Oysa bir haber için, canlı yayın için her şey vardı bu öyküde...
8 bin Müslüman'ı 11 bin insanı katleden bir Kasap...
13 yıldır kaçak yaşayan ve psikiyatristlik yaparak saklanan bir soykırım müsebbebi...
Uğruna Amerika'nın 5 milyon dolar ödül koyduğu insanlık suçlusu eski bir lider...
Amerikalıların human interest dedikleri insana dair olan her şey vardı bu öyküde...
Katliam yönü, soykırım yönü, savaş suçlusu durumu, siyasi yönü, küresel boyutu...
Dünyanın en fazla merak ettiği adamın ilk duruşmasını, bir haber kanalı Lahey'den canlı yayınlamayı akıl etmiyorsa, Bosna Kasabı'nın yeni halini izleyicilerine aktarmıyorsa, kendini pencereden aşağı atsın daha iyi...
Habercilik ukalalık yaparak etik ve tetik zırvalamalar yaparak olmaz...
Bu nokta haberciliğin bittiği noktadır ve trajik bir zavallılık söz konusudur...
Siz en iyisi haber kanalı olarak müzik yayınıza devam edin...
Mümkünse Mozart yayınlayın...
Requim'i çalın...
Siz bu kafayla Requim'i de bilmezsiniz...
Ölüm Marşı ya da Cenaze Marşı oluyor sizin Türkçenizle...
Hani kendi ölümü için besteledi de bitiremeden öldü Mozart, öğrencisi tamamladı o marş işte...
Onun eşliğinde "haberciliğin cenazesini de kaldırıverirsiniz..."
Yakışır sizlere!..
REHA MUHTAR-VATAN