68 KUŞAĞINI DARBECİLİKLE SUÇLAYAN AHMET KEKEÇ'E 68'Lİ ORAL ÇALIŞLAR'DAN YANIT GELDİ!..

Bayram sabahı, Star gazetesinden Ahmet Kekeç'in yazısını okurken içimde bir isyan duygusu oluştu.

Ahmet Kekeç'in toptancılığı...


Bayram sabahı, Star gazetesinden Ahmet Kekeç'in yazısını okurken içimde bir isyan duygusu oluştu. Ahmet'in bir çok yazısını severek, gülümseyerek okurum. Akıcı bir üslubu, esprili bir kalemi olduğu gibi, sivrilttiği zaman batıcı bir yazış tarzı olduğunu da söyleyebilirim.
"Nasıl pis bir oyunun figüranları haline getirildiklerini anlayamadan telef edilmişler, öldürülmüşler, darağaçlarına gönderilmişler.Yazık olmuş..." Ahmet Kekeç bunları 68 kuşağı için söylüyor. Bunu da neden söylüyor? Şimdi bazı 68'li ve 78'lilerin Ergenekon konusundaki tutumunu eleştirirken söylüyor.


Şöyle diyor Ahmet Kekeç, "Zırt pırt ortaya çıkıp, Kenan Evren'in yargılanmasını isteyen takım hani...Evren yargılansın da 'Bu bir post modern darbedir', 'Sincan'da tankları ben yürüttüm' diyenler yargılanmasın mı?" Sonuç olarak bazı 68'li ve 78'lilerin militarizme, darbeciliğe destek vermesini, onlara arka çıkmasını eleştiriyor.
Türkiye'de bazı 68'lilerin, bazı 78'lilerin, bazı sendikacıların, bazı solcuların darbecilere destek verdiği doğrudur. Bu köşede ben de onlara yönelik eleştiriler yapıyorum. Solun darbecilikle akrabalığına dikkat çekiyorum.
Bütün bunlara bir diyeceğim yok.


Ancak yukarıya aldığım satırların bazıları, sağ kesimdeki geleneksel anlamama halini yansıtıyor. Ne diyor Deniz Gezmişleri, Mahir Çayanları hedef alırken Kekeç: "Telef edilmişler, öldürülmüşler darağaçlarına gönderilmişler..." Daha da ötesi 68 kuşağının bu önderleri 'pis bir oyunun figüranları' olduklarını da anlamadan bütün bunları yapmışlar.


***
Ben de bir 68'liyim. Yaşamımın 7 yılını hapislerde geçirdim. Ahmet Kekeç'in adını andığı insanlar arkadaşlarım ve bir kısmı benim yanı başımdaki hücrelerde idama götürüldüler. Bir kısmı Kontrgerilla'nın pusularında öldürüldüler.


Tarih böyle bir şey işte. "Bunların hepsi darbecilerin oyuncağıydı" diye bir hükme varabilir ve bunca cinayeti, işkenceyi, sağ kesimin alet olduğu saldırıları unutup gider ve yeni bir tarih yazabilirsiniz.


68 kuşağının hataları olduğu, darbecilerden etkilendiği, bir kısmının darbecilerin oyununa geldiği doğrudur. Bu eleştirileri bu kuşağın mensupları olarak bizler yapıyoruz. Kendimizi eleştiriyoruz, kuşağımızı eleştiriyoruz. Milliyetçiliğin ve militarizmin kuşağımız üzerindeki olumsuz izlerini değerlendirmeye çalışıyoruz.


"Uzaylı taşlar gibi 6.Filoyu taşlamışlar" diye alay ediyor Ahmet Kekeç. Onlardan birisi de benim. Ben de, Ahmet'e 1969 yılının 16 Şubat'ında İstanbul'a demirleyen Amerikan 6. Filosu aleyhine yapılan gösterinin, Taksim meydanında namaz kılıp 'Allahu Ekber' nidalarıyla bir İslamcı grubun saldırısına uğradığını ve saldırganların iki göstericiyi bıçaklayarak öldürdüklerini hatırlatmak isterim. Bu saldırının o zaman yayımlanan, Mehmet Şevki Eygi'nin de yöneticileri arasında bulunduğu Babıali'de Sabah ve Bugün isimli İslamcı gazeteler tarafından kışkırtıldığını da hatırlatır, bu gazeteleri bularak okumasını öneririm. O dönemde Vietnam ABD işgaline direniyordu, bugün Irak'ta yaşananlara benzer bir durum söz konusuydu.


***
68 kuşağı ve Türkiye'deki sol muhalefet 'darbecilikten' ve 'alet olmak'tan ibaret değildi. Bugün, Türkiye'de demokrasi kavgasının önde gelen isimlerine bakarsanız bunların çoğunun o kuşağın çile çekmiş insanları olduğunu görebilirsiniz.


O yıllarda İslamcılar büyük ölçüde ABD yanlısı, demokrasi karşıtı güçler tarafından kullanıldılar. 1978 Kahramanmaraş Katliamı'ndan, 1993 Sivas Katliamına kadar kurulan tezgâhların saldırganları kendini 'milliyetçi-mukaddesatçı' olarak tanımlayan çevrelerdi. Solcuları, Alevileri onlar öldürdüler. Devletin kışkırtıcı güçleri, en çok onları kullandı.


Biz 68'liler kendi yaptıklarımızı gözden geçiriyor ve özeleştiri yapıyoruz. İslamcılar da kendi geçmişlerini bir gözden geçirseler, devletle ve darbeyle ilişkilerini sorgulasalar, bu kadar yukarıdan ve 'p