5 yıl hapsi istenen gazeteci Independent'e konuştu!
Independent gazetesi, Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink ile yapılmış özel bir söyleşi yayımladı.
Chris Green imzalı haber, "Geerdink'in suçu, Kürtlerin mücadelesinin altını çizmek" ifadesiyle başlıyor.
Hollandalı gazetecinin geçen ay Diyarbakır'daki evinde çalışırken kapısının birden çalındığı, gelenlerin tepeden tırnağa silahlı terörle mücadele polisleri olduğu belirtiliyor.
Geerdink, polisleri karşısında görünce çok şaşırdığını, bunu beklemediğini söylüyor: "Kütüphanemde bulunan Kürdistan tarihiyle ilgili bir kitabı, sanki kanıtmışçasına incelediler. Sonra karakola götürüldüm ve orada 4 saat kaldım".
Geerdink, Twitter hesabından PKK propagandası yaptığı iddiasıyla geçen ay Diyarbakır'da gözaltına alınmış ve daha sonra serbest bırakılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Geerdink hakkında hazırlanan iddianame pazartesi günü 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti.
'Erdoğan'ın özgür basın açıklamaları gerçeği yansıtmıyor'
Haberde, Geerdink'in evine yapılan baskının üzerinden henüz birkaç saat geçmişken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan'ın "İddia ile konuşuyorum. Ne Avrupa'sında ne diğer ülkelerinde, Türkiye'deki basın kadar özgür bir medya yoktur" dediği hatırlatılıyor.
Yazı şöyle devam ediyor: "Independent'ın yaptığı araştırma ise bunun tam tersini gösteriyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün geçen yılki basın özgürlüğü sıralamasında, Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada. Polis Türk ve Kürt gazetecileri sıklıkla hedef alıyor, ancak yabancı bir gazeteci hakkında dava açılması pek sık yaşanan bir durum değil".
Geerdink'in 15 yıldır dünyanın birçok bölgesinde serbest gazeteci olarak çalıştığı, Independent'a da yazılar yazdığı, 2006'dan bu yana da Türkiye'de yaşadığı belirtiliyor.
Söyleşide Geerdink neden Kürt sorunu ile ilgili haberler hazırladığını şöyle açıklıyor: "Ben her zaman kimlik sorunlarına ilgi duydum. Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli sorunu ve bir gazeteci için çok geçerli bir konu... İnsanların burada neler yaşadığını gördüm. Ben de Türkiye'de yaşayan bir yabancıyım. Kendi kimliğini tam olarak yaşayamamanın ne demek olduğunu deneyimledim. Bu hayatı ben seçtim, değiştirmek istersem kendi ülkeme geri dönebilirim. Kürtler ise, yüzyılı aşkın süredir kendi kimliklerini yaşayamıyor, baskı altındalar".
Polis sorgusunda sosyal medyadaki paylaşımlarının yanında geçen yıl Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportajın da kendisine sorulduğunu belirten Geerdink "Çok şeffaf biriyim. Soruşturma çok kolay ilerliyor olmalı. Yaptığım sadece gazetecilik" diyor.
Hakkında açılan davaya rağmen Türkiye'den ayrılmayacağını, kalıp mücadele edeceğini belirten Geerdink şöyle devam ediyor: "Umarım bu dava Kürt sorununa olan ilgiyi artırır... Türkiye'de Kürtler her gün gözaltına alınıyor ve bu çok umursanmıyor. Terörle mücadele yasası çok büyük ölçüde kötüye kullanılıyor".
Gözaltına alındıktan sonra Türkiye'de tanınmaya başlandığını ve Kürtlerin kendisini sokakta durdurup destek verdiğini belirten Geerdink "Bu bana savaşmak için güç veriyor" diyor.
Hollandalı gazetecinin geçen ay Diyarbakır'daki evinde çalışırken kapısının birden çalındığı, gelenlerin tepeden tırnağa silahlı terörle mücadele polisleri olduğu belirtiliyor.
Geerdink, polisleri karşısında görünce çok şaşırdığını, bunu beklemediğini söylüyor: "Kütüphanemde bulunan Kürdistan tarihiyle ilgili bir kitabı, sanki kanıtmışçasına incelediler. Sonra karakola götürüldüm ve orada 4 saat kaldım".
Geerdink, Twitter hesabından PKK propagandası yaptığı iddiasıyla geçen ay Diyarbakır'da gözaltına alınmış ve daha sonra serbest bırakılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Geerdink hakkında hazırlanan iddianame pazartesi günü 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti.
'Erdoğan'ın özgür basın açıklamaları gerçeği yansıtmıyor'
Haberde, Geerdink'in evine yapılan baskının üzerinden henüz birkaç saat geçmişken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan'ın "İddia ile konuşuyorum. Ne Avrupa'sında ne diğer ülkelerinde, Türkiye'deki basın kadar özgür bir medya yoktur" dediği hatırlatılıyor.
Yazı şöyle devam ediyor: "Independent'ın yaptığı araştırma ise bunun tam tersini gösteriyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün geçen yılki basın özgürlüğü sıralamasında, Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada. Polis Türk ve Kürt gazetecileri sıklıkla hedef alıyor, ancak yabancı bir gazeteci hakkında dava açılması pek sık yaşanan bir durum değil".
Geerdink'in 15 yıldır dünyanın birçok bölgesinde serbest gazeteci olarak çalıştığı, Independent'a da yazılar yazdığı, 2006'dan bu yana da Türkiye'de yaşadığı belirtiliyor.
Söyleşide Geerdink neden Kürt sorunu ile ilgili haberler hazırladığını şöyle açıklıyor: "Ben her zaman kimlik sorunlarına ilgi duydum. Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli sorunu ve bir gazeteci için çok geçerli bir konu... İnsanların burada neler yaşadığını gördüm. Ben de Türkiye'de yaşayan bir yabancıyım. Kendi kimliğini tam olarak yaşayamamanın ne demek olduğunu deneyimledim. Bu hayatı ben seçtim, değiştirmek istersem kendi ülkeme geri dönebilirim. Kürtler ise, yüzyılı aşkın süredir kendi kimliklerini yaşayamıyor, baskı altındalar".
Polis sorgusunda sosyal medyadaki paylaşımlarının yanında geçen yıl Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportajın da kendisine sorulduğunu belirten Geerdink "Çok şeffaf biriyim. Soruşturma çok kolay ilerliyor olmalı. Yaptığım sadece gazetecilik" diyor.
Hakkında açılan davaya rağmen Türkiye'den ayrılmayacağını, kalıp mücadele edeceğini belirten Geerdink şöyle devam ediyor: "Umarım bu dava Kürt sorununa olan ilgiyi artırır... Türkiye'de Kürtler her gün gözaltına alınıyor ve bu çok umursanmıyor. Terörle mücadele yasası çok büyük ölçüde kötüye kullanılıyor".
Gözaltına alındıktan sonra Türkiye'de tanınmaya başlandığını ve Kürtlerin kendisini sokakta durdurup destek verdiğini belirten Geerdink "Bu bana savaşmak için güç veriyor" diyor.