5 DİLDE "BEZ GETİR CAFER" DEMEYİ BİLEN VAR MI?

Vatan yazarı Mutlu Tönbekici,5 dil bildiğini öne süren Ece Vahapoğlu'nun Okan Bayülgen'in programında düştüğü-düşürüldüğü durum için neler yazdı?

Ece Vahapoğlu olayı ve Okan B.


İki gündür Ece Vahapoğlu´nun Okan Bayülgen´in programında nasıl rezil olduğu konuşuluyor. Sitelerde programın o bölümü verilip duruluyor. Twitter´da (kurdu oldum) çakılsındı çakılmasındı konuşuluyor.

Hadise şu: Ece Vahapoğlu yıllardır aşırı abartılmış, kendisine 5 beden büyük bir CV ile dolaşır durur. "5 dili anadili gibi konuşur, Papermoon´da yemek yemeği sever, annesi Boşnak´tır, Roma´daki Amerikan Üniversitesini birincilikle bitirmiştir, anne tarafı Saraybosnalıdır, Yedi Sekiz Hasan Paşa´nın akrabasıdır, baskı üzerine baskı yapan iki kitabı vardır, Türkiye´nin genç başarı modeli olarak gösteriliyor, Amerika´da gelecekte ülke yönetiminde etkili olacak isimleri tespit ederek onlara özel bir eğitim verdiği programa katıldı, Osmanlı tarihi okumaya meraklıdır, Hillside´da spor yapar..." Nur Çintay, zamanında bu CV´yi, isimsiz olarak köşesinde yayınlamıştı. "Self promote" nedir görelim tanıyalım bilelim babında, memlekete hizmet olarak...

CV yazmak bir sanattır biliyorsunuz. Amaç işvereni etkilemektir. Ama dozu aştın mı komik duruma düşüverirsin. Hakikaten var olan marifetlerin de görünmez olur.

Fakat öte yandan memlekette böyle şeyleri "yiyen" de bol miktarda bulunuyor. Boğaziçi Üniversitesi lafını okur okumaz başı dönmeye başlayan (bölüm ve mezun olmuş olmak hiç önemli değil...) nice patron, şef, insan kaynakları müdürü tanıyorum. (Aksini iddia eden de var elbette...) Boğaziçi Üni. lafında başı dönenler "Amerikan..." "Roma..." "Birincilik...." "5 yabancı dil" "Uluslararası İşletme" laflarını arka arkaya görünce kim bilir neler oluyordur. Ayrıca Papermoon, Hillside... Ha bire buralarda takıldığını yazıp "müşterilerini" etkilemeye çalışan köşe yazarlarımız yok mu? Var. Ben nedir bilmiyorum ama demek ki bir manası var. Eh köşe sahibi değilsen ne yapacaksın? O vakit CV´ne yazıyorsun işte..

Ayrıca basınımız da bu CV´den hayli etkilenip bol bol röp. yapmadı mı Ece Vahapoğlu ile? Yaptı. Yedirebildiğin yere kadar gidiyor demek ki.

Ama mesele bu değil. Ece Vahapoğlu, böyle bir CV´ye pek ihtiyaç olmayan bir sektörde (benden şimdiye kadar kimse CV istemedi) yani basında bir şekilde kendini var etmeyi başardı. Beğenirsin beğenmezsin ayrı, röportajlarıyla, yazılarıyla önce programını sonra köşesini kapmayı başardı. Kaç zamandır da kaptığı köşede duruyor.

CV´nin vaadettiğini yapıyor mu tartışılır (veya tartışılmaz) ama olsun.

E peki neden o zaman şimdi? Ne oldu? Niye birden göz battı? Bu CV yeni değil, 5 dil biliyorum iddiası da yeni değil.

Twitter´da takip edebildiğim kadarıyla Ece Vahapoğlu ile zaten bir iki haftadır dalga geçiyor the "malum" ekip. Okan Bayülgen de belli ki Twitter takip ediyor. Veya ekibindekiler ediyor. Gaza gelip şunu bir de biz madara edelim demişler..

Ama Okan Bayülgen madara etmedi, konuğunu vahşice parçaladı. Hadiseyi IQ´su hayli düşük bir yabancı dil sınavına çevirdi. Sıfırcı hocanın sözlü imtihanı haline getirdi. Üstelik kendini de tekrar etti zira iki hafta önce Türkiye güzeline de aynı numarayı çekmişti.

"Madara" etmek de CV gibi bir şey. Abarttın mı kendin de madara oluyorsun. Onun da CV gibi zarif olması lazım. CV´de olduğu gibi orada da marifetlerini kör kör parmağım gözüne sokmayacaksın. Tatlı tatlı vereceksin. Tatlı tatlı sokuşturacaksın. Vahşi hele hiç olmayacaksın. Yoksa işte böyle madara etmek istediğini mazlum haline getiriverirsin. Birden köşecilerin "ay ama hakikaten biliyor o dilleri yahu! Ben duydum. Süperkonuşuyooo.." dediği biri haline getirirsin. Buyrun. Kim neydi şimdi? Geliyor mu şöyle güzel bir transfer? 5 dilde "bez getir Cafer" demeyi bilen var mı?


Mutlu Tönbekici/VATAN