3 HAFTADA ÜLKE GÜNDEMİNE OTURAN HÜRREM SULTAN'I KÖYLÜLERİ SEVİYOR MU?

Muhteşem Yüzyıl dizisi ile gündeme gelen Hürrem Sultan'ın Ukrayna'daki gerçek yaşam hikayesi.

Dizisi yayına verileli 3 hafta oldu ama gündeme bomba gibi düştü. Güzelliği, zekâsı, şirinliği ile evlerimize konuk oldu... Kimi onu çok sevdi kimi ise nefret etti... Hürrem Sultan’dan bahsediyoruz.

Muhteşem Yüzyıl isimli diziyle hayatımıza yeniden giren Hürrem Sultan hakkında bugüne kadar pek çok şey yazıldı, çizildi. Ama nasıl yaşardı? Nerede doğdu? Ailesi kimdi? Kendi halkı tarafından sevildi mi? gibi sorulara pek girilmedi. Dizideki harem sahneleri polemik konusu oldu. Hürriyet gazetesi ekonomi editörü Begüm Çelikkol, Hürrem Sultan’ın doğduğu ülkeye Ukrayna’ya giderek Sultan’ın köylüleriyle konuştu. Çelikkol’un incelemesi şöyle:

Lviv şehrine 60 kilometre uzaklıktaki Rogtain kasabasındayız. Buranın özelliği Hürrem Sultan’ın doğduğu ve büyüdüğü kasaba olması. Rehberimiz THY Direktörü Ayhan Kocaman... Onun eşliğinde Rotain Kasabası’nda (Rutenya) yürümeye başlıyoruz. Kasabaya ilk girdiğiniz andan itibaren enteresan bir büyü sizi çekiyor kendisine. Zaten kasaba bir meydanla başlıyor ve meydanda Hürrem Sultan’ın kocaman bir heykelini görüyorsunuz.

HÜRREM SULTAN’IN BABASININ ÇALIŞTIĞI KİLİSE

Ayhan Bey’in anlattığı üzere Hürrem Sultan’ın asıl adı Alexandra Lisowska. Doğum tarihinde ise bir karmaşa var. Bazı kaynaklar doğum tarihini 1500 olarak gösterirken bazı kaynaklarda bu tarih 1506 olarak görünüyor. Nam-ı diğer Hürrem Sultan’ın Avrupa’da tanındığı isim ise Roxelana. Ancak Hürrem Sultan’ın Polonya geleneğine göre bir ismi daha var. O da Anastasia ya da Nastia... Heykelin etrafında dolaştıktan sonra Hürrem Sultan’ın babasının çalıştığı kiliseye doğru yürüyoruz. 10 dakikalık bir yürüyüşten sonra kilisenin önünde buluyoruz kendimizi. Bu kilise tarihte ilk ağaçtan yapılan kilise ünvanını taşıyor. Henüz UNESCO’nun koruma listesine girememiş ama2012 Avrupa Şampiyonası nedeniyle beklentiler yüksek. Bu kez bizi kilisenin görevlisi karşılıyor ve başlıyor anlatmaya. Ondan aldığımız bilgilere göre Hürrem Sultan’ın babası bu kilisede uzun bir süre görev yapmış. İsmi ise Luka Lisowska. Kilisenin ismi ise Svetova Duha... Baba Lisowska’nın mezarı ise kilisenin hemen yanında bulunuyor.

AİLESİ GERÇEKTEN ÖLDÜRÜLDÜ MÜ?

1481 yılında yapılan kilise son şeklini 1594 yılında almış. Ukrayna topraklarında 8 ağaç kiliseden biri olan kilise görülmeye değer. Kilisenin görevlisine "Hürrem Sultan’ın hayatta olan akrabaları var mı?" şeklinde bir soru yöneltiyoruz. Görevli, 1520 yılından sonra, Kanuni Sultan Süleyman’ın yanına geldikten sonra bilgiye sahip olduklarını söylüyor. "Babasının öldürüldüğü doğru mu?" şeklindeki sorumuza kilise görevlisi şu yanıtı veriyor:
"Ailesinin ölümü hakkında kesin bir bilgi yok. Hürrem Sultan bizimbildiğimiz kadarıyla 1558 yılında vefat etti. Bizim elimize bilgiler 1620 yılında geldi. 1620’de İstanbul’daki Polonya Elçisi bunu belgelemiş. Resmi olarak Hürrem Sultan’ın buradan geldiği belgelenmiş ve elimize ulaşmış durumda. 1620 yılında bu bölge Polonya topraklarıydı. Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman’ı çok sevdiğini ve ona sadık olduğunu biliyoruz. O yıllarda eşinin de etkisiyle Türkiye ile Polonya arasında savaş olmamış. Hürrem Sultan’ın ölümüne kadar savaş olmaması yönünde de gayretgösterilmiş."

"HÜRREM SULTAN’I KİMSE SEVMİYOR"

Bize yol süresince eşlik eden Swetlana’ya bazı sorular yöneltiyoruz. "Hürrem Sultan Ukraynalılar tarafından seviliyor mu?" şeklinde sorduğumuz soruya Swetlana’dan, "Burada kimse onu sevmiyor. Hatta aç gözlü olduğunu yanıtlıyor...
Hürrem Sultan hakkında bu bilgileri de aldıktan sonra Rutenya’dan ayrılıyoruz... Haftaya yine Ukrayna’dan bir bölümle bu köşede olacağız...