21 gazeteciyi tahliye etmişlerdi! İşte o hakimlerin açığa alınma gerekçesi!
21 gazeteci hakkında tahliye kararı veren hâkim ve savcıların açığa alınma gerekçesi açıklandı.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 'FETÖ' medya davasında tahliye kararı veren İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Lorasdağı, üyeler Barış Cömert ve Necla Yeşilyurt Gülbiçim ile duruşma savcısı Göksel Turan'ın geçici görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili kararın gerekçesini açıkladı.
Gerekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Delillerin henüz toplanmamış olması ve dosyanın tekemmül etmemiş olması nedeniyle hakimin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilecek bir durumun söz konusu olmadığı, verilen tahliye kararının makul, mantıklı ve geçerli nedenlere dayanmadığı, tutarsız ve hukukilikten uzak olduğu, haklarında eş değer deliller bulunan sanıklar arasında farklı işlemi gerektiren sebebi ikna edici, adil ve tutarlı bir şekilde izahtan uzak olduğu, sanıklara isnat edilen suçların 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçları olduğu, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi esnasında verilen şehit ve yaralı sayısı, kalkışmanın meydana getirdiği toplumsal travmanın izlerinin halen devam etmesi gibi realiteler göz önünde bulundurulduğunda, deliller tamamıyla toplanmadan ve kuvvetli suç şüphesini gösteren mevcut somut deliller de yeterli derecede incelenmeden, işin önemi, tutuklu sanıklara atılı suçlar için Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen ceza miktarları ile ölçülülük ilkesi gözetilmeden verilen tahliye kararının toplumda infial uyandırdığı ve kamuoyu vicdanını yaraladığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yargının saygınlığına gölge düşürebilecek davranışlar, ciddi ve istisnai durumlarda ve adalet yönetimi için gerekli olduğu hallerde hakim ve cumhuriyet savcılarının görevden tedbiren uzaklaştırılabilmeleri mümkündür."
HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, tahliye kararına ilişkin şunları kaydetti:
"Dijital deliller çözülmemişken, deliller tam toplanmamışken neye dayanarak 21'ini tahliye ediyorsun? Delillerin yüzde 90'ını toplamamışsın. Mevcut delillere göre kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, ortaya lehe bir delil çıkmadığı halde neye dayanarak 21'ini tahliye ettin de kalan 5'ini etmedin? İşte bu şüphe, araştırılması ve nedeninin muhakkak bulunması gereken bir şüphe. Toplumun da, bizim de, hukuk ile ilgili herkesin de kafasını kemiren şüphe. Bu araştırılmasın mı? Böyle ağır şüphe araştırılırken, önlem olarak yargının saygınlığı ve soruşturmanın selameti açısından tabii ki açığa alınacaklar, mesele budur."
Gerekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Delillerin henüz toplanmamış olması ve dosyanın tekemmül etmemiş olması nedeniyle hakimin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilecek bir durumun söz konusu olmadığı, verilen tahliye kararının makul, mantıklı ve geçerli nedenlere dayanmadığı, tutarsız ve hukukilikten uzak olduğu, haklarında eş değer deliller bulunan sanıklar arasında farklı işlemi gerektiren sebebi ikna edici, adil ve tutarlı bir şekilde izahtan uzak olduğu, sanıklara isnat edilen suçların 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçları olduğu, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi esnasında verilen şehit ve yaralı sayısı, kalkışmanın meydana getirdiği toplumsal travmanın izlerinin halen devam etmesi gibi realiteler göz önünde bulundurulduğunda, deliller tamamıyla toplanmadan ve kuvvetli suç şüphesini gösteren mevcut somut deliller de yeterli derecede incelenmeden, işin önemi, tutuklu sanıklara atılı suçlar için Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen ceza miktarları ile ölçülülük ilkesi gözetilmeden verilen tahliye kararının toplumda infial uyandırdığı ve kamuoyu vicdanını yaraladığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yargının saygınlığına gölge düşürebilecek davranışlar, ciddi ve istisnai durumlarda ve adalet yönetimi için gerekli olduğu hallerde hakim ve cumhuriyet savcılarının görevden tedbiren uzaklaştırılabilmeleri mümkündür."
HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, tahliye kararına ilişkin şunları kaydetti:
"Dijital deliller çözülmemişken, deliller tam toplanmamışken neye dayanarak 21'ini tahliye ediyorsun? Delillerin yüzde 90'ını toplamamışsın. Mevcut delillere göre kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, ortaya lehe bir delil çıkmadığı halde neye dayanarak 21'ini tahliye ettin de kalan 5'ini etmedin? İşte bu şüphe, araştırılması ve nedeninin muhakkak bulunması gereken bir şüphe. Toplumun da, bizim de, hukuk ile ilgili herkesin de kafasını kemiren şüphe. Bu araştırılmasın mı? Böyle ağır şüphe araştırılırken, önlem olarak yargının saygınlığı ve soruşturmanın selameti açısından tabii ki açığa alınacaklar, mesele budur."