2008-2013 arası için vahim iddia: TRT FETÖ'nün çiftliğine dönmüş!
FETÖ'nün TRT yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, mahkemeye gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ'nün TRT yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, mahkemeye gönderildi. 21 şüpheli için örgüt üyeliği suçlamasıyla 15'er yıla kadar hapis istenen iddianamede, tanık ve şüpheli ifadelerinden örgütün 2008 yılından itibaren TRT'yi nasıl ele geçirdikleri gözler önüne serildi. Bir tanık, "2008-2013 yılları arasında yapılan atamalar sonrasında TRT adeta FETÖ'nün çiftliğine döndü", ifadesini kullandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Turhan Elbistan tarafından hazırlanarak, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, FETÖ'nün 2008 yılından itibaren TRT'ye sızdığı ve büyük bir yapılanma oluşturduğu anlatıldı.
Yüzde 80'i FETÖ üyesi
İddianamede yer alan bir tanık, FETÖ üyelerinin 2008 yılından itibaren sistemli olarak TRT'ye sızmaya başladıklarını söylerken, "Özellikle personelden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu'nun önderliğinde, 2008 yılından sonra alınan elamanların yüzde 80'ni FETÖ şüphelisidir. Personel sınavlarında hep aynı isimlerin sınav komisyonunda bulunması ve 2010 KPSS yolsuzluğunda gözaltına alınan ve sorgulanan şüphelilerden çoğunun TRT mensubu olması bu iddiamı kanıtlayan örnektir" dedi.
Sınav skandalı da iddianamede
Soruşturma aşamasında, TRT çalışanı bir kişinin tanık sıfatıyla verdiği bilgilerle 2009 yılındaki sınav yolsuzluğu da iddianamede yer aldı. Bu şu şekilde anlatıldı:
"2009 yılında yapılan sınav neticesinde yüzlerce eleman TRT kurumuna alınmıştır. Yapılan sınavların sonuçlarının yer aldığı liste 21 ocak 2010 günü saat 22.20 sıralarında TRT'nin internet sitesinden açıklandığında ortaya çıkan skandal bugün yaşananlara ışık tutmaktadır. TRT Bilgi İşlem Dairesinin Excel dosyasındaki gizli bölümünü silmeden sınav sonuç listelerini yayınlamasıyla, skandal ortaya çıkmıştı. Zira listelerde yer alan bazı isimlerin yanında,'Ercüment şahsen tanımıyor', 'Erol Yüksel kefil değil' gibi notların düşülmesi sınavda şaibeli durumların olduğunun açık göstergesidir. Sınavı kazanan adayların yanına düşülen notta belirtilen 'Erol Yüksel' TRT deki FETÖ yapılanmasının militan isimlerinden olup soruşturma kapsamında kurumla ilişiği kesilmiştir. Personel alım jürilerindeki pek çok isim yürütülen soruşturma kapsamında kurumla ilişiği kesildiği ya da açığa alındığı düşünüldüğünde durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır."
Trilyonlar harcandı
Başka bir tanığın ifadesinde, 2009 yılından sonra kuruma alınan personelin, kurum tarihinde örneği görülmemiş sayıda yurt dışı eğitim, burs ve benzeri görevlendirmelerle bütün masrafları TRT'den karşılanmak üzere yurt dışına gönderildiği belirtilerek, "Kuruma sesçi kadrosuyla başlayan bir elemanın Amerikan Film Akademisine eğitime gönderilmesi, yine kameraman olarak kuruma giren personelin Fransa ve Kanada'ya gönderilmesi ve gönderilen personelin ortalama maliyetinin trilyonu bulması, deneyim kazanma amacıyla yapılmış tasarruf olarak değerlendirilemez. Teftiş kurulunun ihtiyaç yoktur görüşüne rağmen hepsi örgüt ile ilişkili 30'un üzerinde müfettiş yardımcısı alınmıştır. Şimdiye kadar hukuk ve siyasal dışındaki okuldan mezun personel, müfettiş olarak alınmamışken açık öğretim mezunu bir kişi TRT'ye müfettiş olarak alınmış, bununla da kalmamış personelin hepsi yurt dışına eğitime gönderilmiştir" denildi.
Aynı tanık, 15 Temmuz sürecine kadar TRT'deki FETÖ soruşturmalarının yüzeysel yapıldığı, bir kaç kişinin yeri değiştirilerek 'soruşturma yapıldı' izleniminin verildiğini de sözlerine ekledi.
Alımlar, İbrahim Şahin döneminde başladı iddiası
İddianamede, 1985 yılından beri TRT'de farklı görevlerde bulunmuş tanığın iddiaları da yer aldı. Bu tanığın ifadelerine göre, 2008 yılında 5767 TRT kanunun yürürlüğe girmesi ile, o dönem TRT Genel Müdürü olan, Haziran 2017'de Valiler Kararnamesiyle Samsun Valiliğinden alınarak, Merkez Valisi olarak atanan İbrahim Şahin zamanında FETÖ üyelerinin TRT'ye alınması başladı. Tanığın anlatımlarına göre, 2009 yılı ve sonrasında haber dairesi başkanlığına Samanyolu TV'de yönetmenlik ve idarecilik yapan Ali Ahmet Böken ve çeşitli kurumlarda çalışan çok sayıda FETÖ mensubu TRT kademelerinde işe başladı. Tanık bu dönemde yapılan atamaları, isim isim ve görev yerlerini söyleyerek, "2008-2013 yılları arasında yapılan atamalar sonrasında TRT adeta FETÖ'nün çiftliğine döndü" ifadesini kullandı.
Mustafa Varank'ın konuşmaları servis edildi
İddianamede aynı tanık, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi olan Beştepe Külliyesinde, 2015 yılında ilk canlı yayını TRT Haber Dairesinin yaptığını belirterek, "Bu yayın öncesi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank'ın bir gazeteci ile yaptığı muhabbetler kaydedilerek basına servis edilmiştir. Bu olayın TRT dışında bir yerden yapılma şansı yoktur. Bu sızdırma ya bir personel yada TRT haber stüdyosunda önceden organize edilmiş olan kadro yada yazılımsal bir kaçak sayesinde olmuş olabilir. Bu konu ile ilgili tek bir sorumlu bile bulunamamıştır. Tamamen bir FETÖ operasyonu olan bu olayın çözülememesi manidardır" dedi. İddianamede yer alan eski TRT çalışanı 21 şüpheli, iddianamenin kabul edilmesi durumunda, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Turhan Elbistan tarafından hazırlanarak, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, FETÖ'nün 2008 yılından itibaren TRT'ye sızdığı ve büyük bir yapılanma oluşturduğu anlatıldı.
Yüzde 80'i FETÖ üyesi
İddianamede yer alan bir tanık, FETÖ üyelerinin 2008 yılından itibaren sistemli olarak TRT'ye sızmaya başladıklarını söylerken, "Özellikle personelden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu'nun önderliğinde, 2008 yılından sonra alınan elamanların yüzde 80'ni FETÖ şüphelisidir. Personel sınavlarında hep aynı isimlerin sınav komisyonunda bulunması ve 2010 KPSS yolsuzluğunda gözaltına alınan ve sorgulanan şüphelilerden çoğunun TRT mensubu olması bu iddiamı kanıtlayan örnektir" dedi.
Sınav skandalı da iddianamede
Soruşturma aşamasında, TRT çalışanı bir kişinin tanık sıfatıyla verdiği bilgilerle 2009 yılındaki sınav yolsuzluğu da iddianamede yer aldı. Bu şu şekilde anlatıldı:
"2009 yılında yapılan sınav neticesinde yüzlerce eleman TRT kurumuna alınmıştır. Yapılan sınavların sonuçlarının yer aldığı liste 21 ocak 2010 günü saat 22.20 sıralarında TRT'nin internet sitesinden açıklandığında ortaya çıkan skandal bugün yaşananlara ışık tutmaktadır. TRT Bilgi İşlem Dairesinin Excel dosyasındaki gizli bölümünü silmeden sınav sonuç listelerini yayınlamasıyla, skandal ortaya çıkmıştı. Zira listelerde yer alan bazı isimlerin yanında,'Ercüment şahsen tanımıyor', 'Erol Yüksel kefil değil' gibi notların düşülmesi sınavda şaibeli durumların olduğunun açık göstergesidir. Sınavı kazanan adayların yanına düşülen notta belirtilen 'Erol Yüksel' TRT deki FETÖ yapılanmasının militan isimlerinden olup soruşturma kapsamında kurumla ilişiği kesilmiştir. Personel alım jürilerindeki pek çok isim yürütülen soruşturma kapsamında kurumla ilişiği kesildiği ya da açığa alındığı düşünüldüğünde durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır."
Trilyonlar harcandı
Başka bir tanığın ifadesinde, 2009 yılından sonra kuruma alınan personelin, kurum tarihinde örneği görülmemiş sayıda yurt dışı eğitim, burs ve benzeri görevlendirmelerle bütün masrafları TRT'den karşılanmak üzere yurt dışına gönderildiği belirtilerek, "Kuruma sesçi kadrosuyla başlayan bir elemanın Amerikan Film Akademisine eğitime gönderilmesi, yine kameraman olarak kuruma giren personelin Fransa ve Kanada'ya gönderilmesi ve gönderilen personelin ortalama maliyetinin trilyonu bulması, deneyim kazanma amacıyla yapılmış tasarruf olarak değerlendirilemez. Teftiş kurulunun ihtiyaç yoktur görüşüne rağmen hepsi örgüt ile ilişkili 30'un üzerinde müfettiş yardımcısı alınmıştır. Şimdiye kadar hukuk ve siyasal dışındaki okuldan mezun personel, müfettiş olarak alınmamışken açık öğretim mezunu bir kişi TRT'ye müfettiş olarak alınmış, bununla da kalmamış personelin hepsi yurt dışına eğitime gönderilmiştir" denildi.
Aynı tanık, 15 Temmuz sürecine kadar TRT'deki FETÖ soruşturmalarının yüzeysel yapıldığı, bir kaç kişinin yeri değiştirilerek 'soruşturma yapıldı' izleniminin verildiğini de sözlerine ekledi.
Alımlar, İbrahim Şahin döneminde başladı iddiası
İddianamede, 1985 yılından beri TRT'de farklı görevlerde bulunmuş tanığın iddiaları da yer aldı. Bu tanığın ifadelerine göre, 2008 yılında 5767 TRT kanunun yürürlüğe girmesi ile, o dönem TRT Genel Müdürü olan, Haziran 2017'de Valiler Kararnamesiyle Samsun Valiliğinden alınarak, Merkez Valisi olarak atanan İbrahim Şahin zamanında FETÖ üyelerinin TRT'ye alınması başladı. Tanığın anlatımlarına göre, 2009 yılı ve sonrasında haber dairesi başkanlığına Samanyolu TV'de yönetmenlik ve idarecilik yapan Ali Ahmet Böken ve çeşitli kurumlarda çalışan çok sayıda FETÖ mensubu TRT kademelerinde işe başladı. Tanık bu dönemde yapılan atamaları, isim isim ve görev yerlerini söyleyerek, "2008-2013 yılları arasında yapılan atamalar sonrasında TRT adeta FETÖ'nün çiftliğine döndü" ifadesini kullandı.
Mustafa Varank'ın konuşmaları servis edildi
İddianamede aynı tanık, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi olan Beştepe Külliyesinde, 2015 yılında ilk canlı yayını TRT Haber Dairesinin yaptığını belirterek, "Bu yayın öncesi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank'ın bir gazeteci ile yaptığı muhabbetler kaydedilerek basına servis edilmiştir. Bu olayın TRT dışında bir yerden yapılma şansı yoktur. Bu sızdırma ya bir personel yada TRT haber stüdyosunda önceden organize edilmiş olan kadro yada yazılımsal bir kaçak sayesinde olmuş olabilir. Bu konu ile ilgili tek bir sorumlu bile bulunamamıştır. Tamamen bir FETÖ operasyonu olan bu olayın çözülememesi manidardır" dedi. İddianamede yer alan eski TRT çalışanı 21 şüpheli, iddianamenin kabul edilmesi durumunda, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.