20 yıllık yayın hayatına son verdi!
20 yıldır aralıksız yayın hayatını sürdüren KAZETE, Ekim'de yayımladığı son sayısıyla basılı yayınına son noktayı koydu.
20 yıldır aralıksız yayın hayatını sürdüren KAZETE- Bağımsız Kadın Gazetesi, Ekim'de yayımladığı son sayısıyla basılı yayınına son noktayı koydu. KAZETE yoluna dijital ortamda devam edecek.
1997 Ekim'inde "Haydi Cumhuriyet Zinciri'ne manşetiyle çıkarak 20 yıldır aralıksız yayın hayatına sürdüren KAZETE, Ekim 2017'de "Cumhuriyeti Unutturmayacağız" manşetiyle son kez basılı olarak abonelerine dağıtıldı.
Cumhuriyet döneminde yayınlanan en uzun süreli kadın hakları gazetesi olarak tarihte yerini alan KAZETE'nin bundan böyle haberlerine 2000 yılından beri dijital ortamda olan kazete.com.tr adresinden ve mobil uygulamalarından ulaşılabilecek.
KAZETE'nin kurucusu ve İmtiyaz Sahibi Berrin Gürçay Dilekçi kuruluşundan beri ulusal ve uluslararası kadın aktivistleri, kadın örgütleri ve kadın platformlarıyla dayanışma ve işbirliği içersinde olan KAZETE'nin aynı anlayışı dijital ortamda da sürdüreceğini açıkladı.
KAZETE'nin basılı hayatında istenilen yere gelememesinde, Cumhuriyet rejimini, laikliği, demokrasiyi, İnsan haklarını, emeği, kadın haklarını, çocuk haklarını, hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını, özgürlükleri savunan yurttaşların ve üyesi oldukları siyasi partilerin işbirliği ve dayanışma zafiyetinin etkili olduğunu kaydeden Dilekçi, Kazete'nin son sayısındaki makalesinde "94 yıl önce kurulan Cumhuriyetimiz için; 20 yıl önce çalan, tehlike çanları karşısında Cumhuriyet Zinciri oluşturma ihtiyacı duyup, bugün hala aynı noktadan daha geriye gitmişsek burada hatayı tamamen kendimizde aramamız gerekir. Ben kendi adıma oturup düşündüm:
Yaşadıklarımızdan, mücadelemizden, yazdıklarımızdan, siyasi duruşumuzdan, hayallerimizden.. Nerede hata yaptık, neden başarısız olduk, diye" ifadelerine yer verdi.
“Ilımlı İslam Cumhuriyeti” kurmak üzere iktidara gelen AKP'nin yavaş yavaş ‘ılımlı’ sözcüğünden vazgeçerek “İslam Cumhuriyeti”ni kurmak için var gücüyle çalıştığını buna karşın, toplumun yarısının Cumhuriyet rejimine sırtını dayamış, “bize bir şey olmaz” aymazlığı içinde yaşamına devam ettiğini tehlikeyi görmemize rağmen görmezden geldiğini belirten Dilekçi, makalesinin son bölümünde şu görüşlere yer verdi:
-Kadınlar hak ve özgürlüklerini almak için 20 yıldan beri çok emek harcadılar ve birçok haklarını yasalaştırdılar. Ancak kadınlar aldıkları bu hakların önemli bölümünü kaybetme korkusuyla karşı karşıyalar. Şiddet aldı başını gidiyor; dayak, taciz, tecavüz, ensest ve ölüm..Kadınların bu çaresizliği karşısında tüm kadınlar ve erkekler birlik olup “Bu sadece kadının sorunu değil toplumun sorunu” diyerek hep birlikte karşı koyamadık.
-Savaşın yanı sıra üzerimize düşen son bomba “Müftülere nikah kıyma” yetkisinin tanınması… Bu yasayla kazanılmış bütün haklar elimizden alınıyor.
Buna basit bir nikah olayı gibi bakmak yerine kadın ve erkeğiyle tüm toplumun düşünce ve algılarını değiştirerek, yaratacağı yeni ahlak düzenine evrilme olarak düşünmeliyiz. Bir yandan toplumu ikiye bölerken diğer yandan küçük yaştaki kız ve erkek çocuklarının erken evlenmesiyle ortaya çıkacak olumsuzlukların, tüm topluma büyük acılar yaşatacağını bilmemize rağmen çocuklarımızın geleceği için bile anne-babalar olarak karşı çıkamadık.
Biz kadınlar ise her türlü zorluğa karşın; kadın, çocuk ve dezavantajlı grupların sorunlarının kamuoyunda görünür olması ve çözüme kavuşması amacıyla kadın hak ve özgürlüklerini, cinsiyet eşitliğini, kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi kadının insan hakları perspektifinden savunan laik, çağdaş ve demokrat çizgisinden asla ödün vermeden yayın hayatını sürdüren KAZETE’nin yaşaması için mücadele ettik.
Artık bizden buraya kadar!
KAZETE- Bağımsız Kadın Gazetesi olarak, Cumhuriyetin ilanından bu yana kadınların kazandığı hakların geri alınmasını içimize sindiremediğimiz için 20 yıldır hiç ara vermeden süren basılı yayın hayatımıza son veriyoruz. Yurt içi ve yurt dışında buluştuğumuz tüm kadınlara ve emeği geçen tüm dostlara selam olsun. kazete.com.tr’deki birlikteliğimizin sürmesi dileğiyle."
1997 Ekim'inde "Haydi Cumhuriyet Zinciri'ne manşetiyle çıkarak 20 yıldır aralıksız yayın hayatına sürdüren KAZETE, Ekim 2017'de "Cumhuriyeti Unutturmayacağız" manşetiyle son kez basılı olarak abonelerine dağıtıldı.
Cumhuriyet döneminde yayınlanan en uzun süreli kadın hakları gazetesi olarak tarihte yerini alan KAZETE'nin bundan böyle haberlerine 2000 yılından beri dijital ortamda olan kazete.com.tr adresinden ve mobil uygulamalarından ulaşılabilecek.
KAZETE'nin kurucusu ve İmtiyaz Sahibi Berrin Gürçay Dilekçi kuruluşundan beri ulusal ve uluslararası kadın aktivistleri, kadın örgütleri ve kadın platformlarıyla dayanışma ve işbirliği içersinde olan KAZETE'nin aynı anlayışı dijital ortamda da sürdüreceğini açıkladı.
KAZETE'nin basılı hayatında istenilen yere gelememesinde, Cumhuriyet rejimini, laikliği, demokrasiyi, İnsan haklarını, emeği, kadın haklarını, çocuk haklarını, hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını, özgürlükleri savunan yurttaşların ve üyesi oldukları siyasi partilerin işbirliği ve dayanışma zafiyetinin etkili olduğunu kaydeden Dilekçi, Kazete'nin son sayısındaki makalesinde "94 yıl önce kurulan Cumhuriyetimiz için; 20 yıl önce çalan, tehlike çanları karşısında Cumhuriyet Zinciri oluşturma ihtiyacı duyup, bugün hala aynı noktadan daha geriye gitmişsek burada hatayı tamamen kendimizde aramamız gerekir. Ben kendi adıma oturup düşündüm:
Yaşadıklarımızdan, mücadelemizden, yazdıklarımızdan, siyasi duruşumuzdan, hayallerimizden.. Nerede hata yaptık, neden başarısız olduk, diye" ifadelerine yer verdi.
“Ilımlı İslam Cumhuriyeti” kurmak üzere iktidara gelen AKP'nin yavaş yavaş ‘ılımlı’ sözcüğünden vazgeçerek “İslam Cumhuriyeti”ni kurmak için var gücüyle çalıştığını buna karşın, toplumun yarısının Cumhuriyet rejimine sırtını dayamış, “bize bir şey olmaz” aymazlığı içinde yaşamına devam ettiğini tehlikeyi görmemize rağmen görmezden geldiğini belirten Dilekçi, makalesinin son bölümünde şu görüşlere yer verdi:
-Kadınlar hak ve özgürlüklerini almak için 20 yıldan beri çok emek harcadılar ve birçok haklarını yasalaştırdılar. Ancak kadınlar aldıkları bu hakların önemli bölümünü kaybetme korkusuyla karşı karşıyalar. Şiddet aldı başını gidiyor; dayak, taciz, tecavüz, ensest ve ölüm..Kadınların bu çaresizliği karşısında tüm kadınlar ve erkekler birlik olup “Bu sadece kadının sorunu değil toplumun sorunu” diyerek hep birlikte karşı koyamadık.
-Savaşın yanı sıra üzerimize düşen son bomba “Müftülere nikah kıyma” yetkisinin tanınması… Bu yasayla kazanılmış bütün haklar elimizden alınıyor.
Buna basit bir nikah olayı gibi bakmak yerine kadın ve erkeğiyle tüm toplumun düşünce ve algılarını değiştirerek, yaratacağı yeni ahlak düzenine evrilme olarak düşünmeliyiz. Bir yandan toplumu ikiye bölerken diğer yandan küçük yaştaki kız ve erkek çocuklarının erken evlenmesiyle ortaya çıkacak olumsuzlukların, tüm topluma büyük acılar yaşatacağını bilmemize rağmen çocuklarımızın geleceği için bile anne-babalar olarak karşı çıkamadık.
Biz kadınlar ise her türlü zorluğa karşın; kadın, çocuk ve dezavantajlı grupların sorunlarının kamuoyunda görünür olması ve çözüme kavuşması amacıyla kadın hak ve özgürlüklerini, cinsiyet eşitliğini, kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi kadının insan hakları perspektifinden savunan laik, çağdaş ve demokrat çizgisinden asla ödün vermeden yayın hayatını sürdüren KAZETE’nin yaşaması için mücadele ettik.
Artık bizden buraya kadar!
KAZETE- Bağımsız Kadın Gazetesi olarak, Cumhuriyetin ilanından bu yana kadınların kazandığı hakların geri alınmasını içimize sindiremediğimiz için 20 yıldır hiç ara vermeden süren basılı yayın hayatımıza son veriyoruz. Yurt içi ve yurt dışında buluştuğumuz tüm kadınlara ve emeği geçen tüm dostlara selam olsun. kazete.com.tr’deki birlikteliğimizin sürmesi dileğiyle."