2. Uluslararası Göç ve Güvenlik Konferansı

- Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Çolak: - "15 Temmuz'dan sonra teşkilatımız FETÖ çetesinden arınma sürecine girdi. Bu arınma sürecinde 22 binin üzerinde ihraç gerçekleşti. Şu anda 12 bin civarında açıkta personel var. Emniyet teşkilatındaki arınma sırasında herhangi zafiyet yaşanmamıştır"- Polis.

ANTALYA (AA) - Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, "15 Temmuz'dan sonra teşkilatımız FETÖ çetesinden arınma sürecine girdi. Bu arınma sürecinde 22 binin üzerinde ihraç gerçekleşti. Şu anda 12 bin civarında açıkta personel var. Emniyet teşkilatındaki arınma sırasında herhangi zafiyet yaşanmamıştır." dedi.

Çolak, Antalya'nın Kundu turizm merkezindeki bir otelde Polis Akademisi Göç ve Sınır Güvenliği Araştırma Merkezince "Göç ve Uyum" temasıyla düzenlenen 2. Uluslararası Göç ve Güvenlik Konferansı'nda, 17-25 Aralık sürecinden sonra eğitim öğretim alanında yoğun çalışma içine girdiklerini söyledi.

FETÖ'nün tüm Türkiye'yi işgale kalkıştığını anlatan Çolak, "FETÖ öncesinde de tüm kurumları işgale kalkıştı. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bunu fark ettik." diye konuştu.

Göreve geldikten sonra bu çeteyi akademiden tamamen temizlediklerini vurgulayan Çolak, şunları kaydetti:

"Emniyet teşkilatının ihtiyacı olan emniyet amirleri ve polis memurlarını yetiştirmeye başladık. Bu süre zarfında 7 bin 300'den fazla komiser yardımcısını, 38 binin üzerinde de polis memurunu teşkilata kattık. Şu anda 38 okulumuz ve Ankara'daki Polis Amirleri Eğitim Merkezi'mizde 23 bin öğrencimiz eğitim almaktadır. Bunlardan bini komiser yardımcısı, 22 bini polis memuru adayı. Yakında da 2 bin 200 komiser yardımcısının eğitimini başlatacağız. Böylece öğrenci sayımız 25 bini aşacak. 15 Temmuz'dan sonra teşkilatımız FETÖ çetesinden arınma sürecine girdi. Bu arınma sürecinde 22 binin üzerinde ihraç gerçekleşti. Şu anda 12 bin civarında açıkta personel var. Emniyet teşkilatındaki arınma sırasında herhangi zafiyet yaşanmamıştır. Hatta daha da güçlenerek çıkmaktadır."

Çolak, Türkiye'de 3 milyonun üzerinde göçmen bulunduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada 65 milyon kişinin göç ettiğini belirten Çolak, göçün küresel bir sorun olduğunu söyledi.

Bu küresel sorunu çözmek için Türkiye'de yoğun faaliyet yürütüldüğünü vurgulayan Çolak, "Göçle birlikte yaşanan süreç bir hayli sıkıntılıdır. Bu hem göç veren hem de göçü alan ülke adına sorun olarak ortaya çıkmaktadır." dedi.

- "Suriyelilerin işsizliğe etkisi yok"

Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Salih Zeki Haklı da "Suriyeli Sığınmacılara Dair Tehdit Algısı: Önyargılar ve Gerçekler" konulu sunum yaptı.

Haklı, son aylarda medyada Suriyeliler ile ilgili bazı yanlış, hatalı bilgilerin yer aldığını ifade etti.

Toplumda Suriyeli sığınmacılarla ilgili algıyı ve bunun gerçeklerle ne kadar örtüştüğünü belirlemek amacıyla araştırma yaptıklarını dile getiren Haklı, "Ülkemizde şu anda 3 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. 2012'den sonra sayıda yüzde 100 artış oldu. Artış ciddi şekilde devam ediyor. Pilot il olarak seçilen Ankara'da 400 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen anketlerden ve ilgili kurumların istatistiksel raporlarından elde edilen verilerden, katılımcıların kaygılarının ekonomik, asayiş ve sosyokültürel konularda yoğunlaştığı görüldü." diye konuştu.

Türk toplumunun, bu kaygılara rağmen Suriyeli sığınmacılara karşı çok olumsuz duygu beslemediğini, sadece "onların varlığıyla birtakım sorunların ortaya çıktığını" düşündüğünü anlatan Haklı, şunları kaydetti:

"Türkiye'de 2010-2016'daki işsizlik oranlarına baktığınız zaman, Suriyelilerin yoğun olarak Türkiye'ye gelmeye başladığı tarihten sonraki dönemle doğru orantılı olmadığını görüyoruz. Nitekim Türkiye'nin 2016 işsizlik rakamının, Suriyelilerin bulunmadığı 2010'a göre ekside olduğunu görmekteyiz. Suriyeli nüfusun yoğun bulunduğu Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'in işsizlik oranlarına baktığımızda da 2016'daki oranın, 2011'e göre ekside olduğunu görmekteyiz. Sadece Kilis'e baktığımızda ise işsizliğin yıldan yıla azaldığını görüyoruz. Türkiye'deki Suriyelilerin işsizliğe neden olduğu önermesinin bilimsel açıdan doğrulanabilir bir tarafının olmadığını düşünüyoruz."

- Suriyelilerin karıştığı olaylar

Suriyeliler nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik sosyal yardımlarda kişi ve toplam miktar bazında azalma olmadığına dikkati çeken Haklı, Suriyeli nüfusun artış gösterdiği dönemde dahi bu yardımların fazlalaştığını belirtti.

"Hastanelerde hiçbir Suriyeli görmemiş olanlar, sağlık hizmetlerinde aksama olduğunu söylemektedir. Bu, medyadaki tanınmış kişilerin Suriyeliler ile ilgili yaydığı bilgilerin ne denli zararlı etkiler verdiğini göstermektedir." diyen Haklı, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'deki yabancı ortaklı şirket sayısında ciddi gerileme olmasına rağmen, Suriyelilerin sahip olduğu şirket sayısında artış gözlenmektedir. Kayıtlı bir işletme Türkiye'de istihdam oluşturuyor ve ihracata katkı yapıyor. Türkiye'de 2015'te mahkumiyet alanların yalnızca yüzde 0,59'u yabancı uyruklu. Bunların arasında diğer milletlerden insanlar da bulunuyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2014-2017'de Suriyelilerin karıştığı olayların toplam asayiş olaylarına oranı yüzde 1,32'dir. Bunun da önemli bir kısmı kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanıyor."

Sunumun ardından soru cevap bölümüne geçilen konferans, 14 Ekim'de sona erecek.