2 köşe yazarı Türkiye'yi AİHM'de mahkum ettirdi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2 köşe yazarının şikayeti üzerine açılan davayı sonuçlandırdı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 28 Şubat döneminde Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Güven Erkaya'nın vefatı üzerine kaleme aldıkları yazılar nedeniyle yargılanıp yüksek para cezalarına çarptırılan Yeni Akit gazetesi yazarları Abdurrahman Dilipak ve Hasan Karakaya'ın şikayeti üzerine açılan davayı Türkiye aleyhinde sonuçlandırdı.
Mahkeme, adil yargılanma ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Strazburg'da faaliyet gösteren AİHM, Dilipak ve Karakaya'nın başvurusu üzerine açılan davaya ilişkin kararında iki gazetecinin Türkiye'de yargıladıkları mahkemede kendilerine çıkarlarını savunma olanağının verilmediği kanısına vardığını belirterek, "Söz konusu yazıların, ordunun siyasi rolüne ilişkin tartışmaların bir parçası olduğunu, iki gazetecinin ifadelerinin de açıkça kamu yararı meselesini oluşturduğunu" kaydettikten sonra şöyle devam ediyor:
"Son olarak da özellikle iki gazeteciye karşı hükmedilen önemli tazminat tutarının da, muhtemelen sadece başvuru yapanlar değil aynı zamanda tüm gazeteciler üzerinde üpertici bir etkisi olacak bir yaptırım idi."
AİHM, ayrıca Türkiye'deki Mahkeme, 21 Ocak 2003 tarihinde kararını açıklarken iki gazeteciye manevi tazminat olarak toplam 30 bir lira artı faizi ödemeye mahkum ettiğini anımsattığı kararında iki gazetecinin borcunun 160 bin lirayı bulduğunu, Dilipak'ın evinin icra yoluyla satılmak üzere el konulduğuna dikkat çekiyor.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma ve ifade özgürlüğüne ilişkin maddelerinin ihlal edildiğine karar veren AİHM, Dilipak'a ödenecek tazminat meselesinin daha sonra karara bağlanacağını da bildirdi.
Mahkeme, adil yargılanma ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Strazburg'da faaliyet gösteren AİHM, Dilipak ve Karakaya'nın başvurusu üzerine açılan davaya ilişkin kararında iki gazetecinin Türkiye'de yargıladıkları mahkemede kendilerine çıkarlarını savunma olanağının verilmediği kanısına vardığını belirterek, "Söz konusu yazıların, ordunun siyasi rolüne ilişkin tartışmaların bir parçası olduğunu, iki gazetecinin ifadelerinin de açıkça kamu yararı meselesini oluşturduğunu" kaydettikten sonra şöyle devam ediyor:
"Son olarak da özellikle iki gazeteciye karşı hükmedilen önemli tazminat tutarının da, muhtemelen sadece başvuru yapanlar değil aynı zamanda tüm gazeteciler üzerinde üpertici bir etkisi olacak bir yaptırım idi."
AİHM, ayrıca Türkiye'deki Mahkeme, 21 Ocak 2003 tarihinde kararını açıklarken iki gazeteciye manevi tazminat olarak toplam 30 bir lira artı faizi ödemeye mahkum ettiğini anımsattığı kararında iki gazetecinin borcunun 160 bin lirayı bulduğunu, Dilipak'ın evinin icra yoluyla satılmak üzere el konulduğuna dikkat çekiyor.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma ve ifade özgürlüğüne ilişkin maddelerinin ihlal edildiğine karar veren AİHM, Dilipak'a ödenecek tazminat meselesinin daha sonra karara bağlanacağını da bildirdi.