"2. Genç Öncüler Kısa Film Yarışması" sonuçlandı

- "Babaannemin Caz Tutkusu" filminin birinciliğe layık görüldüğü yarışmada, "Mağrib" filmi ikinci, "Hırsız" filmi ise üçüncü oldu- Kamu Başdenetçisi ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Malkoç:- "Son 10 yılda evlilikler yüzde 4 azaldı, boşanmalar yüzde 34 arttı. TÜİK verilerine göre 1 milyon 184 bin 266...

İSTANBUL (AA) - Genç Öncüler Eğitim Spor ve Gençlik Derneğince bu yıl ikincisi düzenlenen "Genç Öncüler Kısa Film Yarışması"nın ödülleri sahiplerini buldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinefesto, Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi (SEKAM) ile Uluslararası Sosyal Medya Derneği'nin (USMED) desteklediği yarışmanın ödül töreni Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Törende konuşan Kamu Başdenetçisi ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, "Bireyselleşme ve Aile" temasının çok önemli bir konu olduğunu söyledi.

Malkoç, Genç Öncüler'in aileyi, toplumun en çok anladığı lisanda, sinema diliyle, kısa film yarışmasıyla gündeme taşımaya çalıştığını belirterek, "Umut ediyorum ki bunlar çoğalır. Sadece İstanbul'la, Ankara'yla sınırlı kalmaz ve Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaşır. Çok şükür Türkiye'nin 81 ilinde üniversiteler var. Bu durum, kültür, sanat, edebiyat ve sinema açısından illere müthiş bir canlılık katıyor. Hayatın da, özellikle sosyal çalışmaların, sinemayla, edebiyatla, sanatla mutlaka zenginleştirilmesi gerekiyor." diye konuştu.


- "Aile toplumun temelidir"

Ailenin, bütün disiplinlerde toplumun temeli olduğuna dikkati çeken Malkoç, şöyle devam etti:

"Son 10 yılda evlilikler yüzde 4 azaldı, boşanmalar yüzde 34 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1 milyon 184 bin 266 çift son 10 yılda boşandı. Siz bunların anne, baba ve çocuklarını ekleyip nüfusa oranlarsak, önümüzdeki dönemde tedbir almazsak toplumun nereye gittiğini görürüz. 'Boşandı' demek kolay ama ızdıraplar, sıkıntılar ve manevi boşluklar yaşandı? Bunu ancak yaşayanlar bilir. Bu bakımdan bu konunun seçilmesi isabetli olmuştur."

Şeref Malkoç, aile konusunun yeniden ele alınmasında, bireylerin dışında en büyük sorumluluğun sivil toplum kuruluşlarına düştüğünü sözlerine ekledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Selim Çelenk de Bakanlık olarak aile odaklı, ailenin korunmasına yönelik çok planlı çalışmalar yaptıklarını kaydetti.

Yaklaşık 14 yıldır il müdürlüğü yaptığını dile getirerek, "14 sene evvel bu kurumda aileler dağıldığı için 28 bin çocuğa bakılıyorken, bugün 13 bin çocuğa bakıyoruz. Çocuklarını ailelere döndürmek üzere ailelerle yaptığımız çalışmalarla, yaklaşık 15 bin çocuğu ailelere gönderdiğimiz gibi, bize gelmesi gereken çocukları da yine ailelerle çalışarak ailelerin yanında bırakmaya gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Aile sorunlarının sinemayla anlatılıyor olmasından dolayı mutlu olduklarını aktaran Çelenk, "Şu anda İstanbul genelinde 2 bin 200 çocuğa kurumda, 16 bin 500 çocuğa da evinde bakıyoruz. Bu, ailenin korunmasına yönelik bir çalışmadır. Bu çocukları bize vereceklerine, 'Biz size para verelim, geçim sıkıntısı çekme, çocuğu evinden koparma' diyoruz. Çocuğun yeri, ailenin yanıdır. Çünkü aile toplumun temelidir." şeklinde konuştu.

Çelenk, Türkiye genelinde 89 bin çocuğa evinde bakıldığına işaret ederek, engellilerin de ailenin korunması adına evde bakıldığını belirtti.


- Dereceye girenlere toplam 30 bin lira ödül

Genç Öncüler Eğitim Spor ve Gençlik Derneği Başkanı Aşkın Özcan ise toplumun en temel problemlerini gündeme taşıdıklarını söyledi.

Sosyal sorumluluğun gereğini yerine getirmeye gayret ettiklerinin altını çizen Özcan, şunları kaydetti:

"Problemli olarak gördüğümüz konularda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediğimiz projemizi, amacına uygun olarak devam ettirmek en büyük isteklerimizden biri. Toplumun en temel yapı taşı olan aile, tarihin en eski örgütlü yapısıdır. İlk insanla birlikte aile kurumu meydana gelmiş, nesilden nesile intikal ederek ve değişik şekiller alarak günümüze kadar ulaşmıştır. Etkisi ve önemi asla kaybolmamış bir sistem, yapı ve kurumdur aile."

Yarışmaya yapılan 60 başvuru, İhsan Kabil başkanlığında, Emre Konuk, Cihan Aktaş, Abdulhamit Güler, İsmail Kılıçarslan ve Dilek Karataş'tan oluşan jüri tarafından değerlendirildi.

"2. Genç Öncüler Kısa Film Yarışması"nda ön elemeyi geçen 30 yapımdan 10'una, toplam 30 bin lira ödül takdim edildi.

Yarışmada Ercan Selim Öngöz, "Babaannemin Caz Tutkusu" filmiyle birinciliğe layık görülürken, "Mağrib" filmiyle Bahadır Kapır ve Ferhat Zengin ikinci, "Hırsız" adlı filmle de Fatih Aysöndü üçüncü oldu.

Hasan Erdoğmuş'un "İsterdim" adlı filmiyle "Jüri Öze Ödülü"nü aldığı gecede, Ramazan Aygürt'e ise "Dara Hınare (Nar Ağacı)" filmiyle "Genç Öncüler Özel Ödülü" verildi.

Törende ayrıca "An-Ne" filmiyle Yusuf Faruk Tunç, "Rok" filmiyle Saif Hamad, "Geride Kalanları Kurtar" filmiyle Anas Alkezbari ve Beshr Idlbi, "İnsan" filmiyle Hasan İnce ve "Bir İsmail Bir Yakup" filmiyle Fatih Çalışkan mansiyon ödülü aldı.